Makale, Emmanuel Achiri’nin izniyle yayınlanmış olup, çeviri GazeddaKıbrıs’a aittir.
Kıbrıs’taki uluslararası öğrencilerin birliği VOIS-Cyprus’un kurucu ortaklarından Emmanuel Achiri, kişisel Sosyal medya hesabından siyah insanların yaşadığı zorlukları anlattı. Achiri, yazısında Kıbrıs’ta siyahlara ev verilmediğini, asansörleri kullanma izni verilmediğini ve bazı restoranlarda siyahlar için arka kısımda yer ayrıldığını belirtti.
İşte o yazı:
Toplum bize karşı her koşulda iyi davransa bile, siyah insanlar olarak kendimizi ne kadar kontrol etmemiz gerektiğini bilmiyorsunuz.
Sadece patronun “siyahlara satmıyorum” demesi için dükkanlara gittiğim oldu. Kaç ev sahibi gururla siyahlara ev vermediğini söylüyor? Bu arada, diğer bazı dairelerde, siyahların sadece zemin katta yaşamalarına izin veriliyor, asansörleri kullanma veya diğer katlarda yaşamalarına müsaade edilmiyor. Bazı restoranlarda bulundum. Restoranın arka kısmını siyah müşteriler için ayırdılar ya da beyaz bir kişinin yan masasına oturduğumuz zaman kişinin rahatsız olup uzaklaştığına şahit oldum. Restoranlara giderseniz, vasıfsız işlerin çoğunu yapanların siyahlar olduğunu göreceksiniz. Bazı restoranlar siyah garsonlara izin vermiyor çünkü müşterilerinin rahatsız hissetmesini istemiyorlar. Bazen kafede otururken, insanların siyah insanlar hakkında “kirli veya ucuz” dediğini duyarsınız ya da siyah oldukları için onlara seks yapmaları için para teklif edildiğini…
Burada bir kamu ofisine gittim. Yönetim kurulu toplantısında, Kıbrıs’ta okuma şansı yakaladığım için minnettar olmam söylendi. Çünkü ben bir siyahım ve siyah kadınlar Kıbrıslı erkeklerle para karşılığı beraber oldukları için, biz siyah erkekler beyaz Kıbrıslı kadınlara tecavüz ediyormuşuz. Zihniyet bu!
Afrika Gazetesi’nin logosu bu şekilde yazılmıyor mu? “Afr(maymun)ka”? Ve bu gazete, sözde sol kanat, ilerici bir gazete mi? Kaç kez bunun değiştirilmesini istedim biliyor musun? Ücretsiz olarak başka bir logo tasarlamayı bile teklif ettiğimi biliyor musunuz? Irkçı olmamak için birine ödeme yapmak zorunda olduğunuzu düşünün. Bazı şeyler ters gidiyor.
Siyah birinin sesini duyurması için ya da sadece başarılı olmak için ne kadar çaba sarf etmesi gerektiğini biliyor musunuz? Başbakan kayıtsız öğrencilere atıfta bulunurken kayıtsız olarak Kıbrıs’ta çalışan Afrikalılara atıfta bulunmadı mı?
Yani, problemi çözmemek için yağma ve şiddetten bahsediyorsun. Evet, öyle değil, ama şiddete karşı konuşmaya kesinlikle hakkın yok. Hayatımız boyunca şiddet mağduru olduk! Eğer bir şey varsa, bazılarımızın iş konuşacak kadar sakin olduğuna şükretmelisin. Bunun alternatifi, toplumu yakmak ve her şeyi sıfırdan geri inşa etmektir. Biz şiddete maruz kalırız, sen şiddete maruz kalırsın ya da birlikte yok oluruz.
Benim gibi sakin, özgürlük ve refah için alternatif bir yol arayan birçok siyah insanın olduğuna şükredin. Böyle bir şiddetin kurbanı olmak ama yine de size eziyet uygulayan kişinin gözüne bakarak “konuşalım” demek…
Şiddeti kullananları suçlamıyorum çünkü onların bakış açısından toplumun yandığını görmeyi tercih ediyorlar çünkü toplum onlara hiçbir şey sunmuyor. Onlardan alternatif bir araç kullanmalarını isterdim, ama onlara hakaret etmeyeceğim çünkü öfkelerini biliyorum.
Öfkemizi bilmeyen sizler, vaiz olma hakkına kesinlikle sahip değilsiniz. Hayatınızda Martin Luther King Jr.’dan hiç bahsetmemenize rağmen, gündem uygun olduğu zaman ona soldan, sağdan ve merkezden alıntı yapıyorsunuz.
Öfke eksikliği nedeniyle diplomasi tercihimi yanlış anlamayın. Annem beni ‘önce çözüm’ diyerek büyüttü, ama bu, sadece siyah olduğum için ne olabileceğinden ya da olmayacağından öfke ve incinme ve şüphe ve korku hissetmediğim anlamına gelmiyor.
Gerizekalılar! Sizi aptallar!
Kullandığım küfür sözcükleri için özür dilemeyeceğim çünkü hitap ettiğim insanlar saygım hak etmiyor.