Dayanışma Ekoloji – Taş ocakları- Atölyesi, 5 ayı aşkın süredir devam eden çalışmasının sonunda Taş ocakları ve Alternatifler Siyaseti başlıklı kıtapçık hazırladı. Taş ocaklarına dair hem durum değerlendirmesi hem de sorunun çözümüne dair yapısal ve alternatif öneriler içeren kitap, yarın tüm kamuoyu ile internet üzerinden paylaşılacak.
İşte yapılan açıklama:
Ülkemizin gerek ekolojik, gerekse de toplumsal olarak kanayan yaralarımızdan biri olan taş ocaklarına dair beş ayı aşkın bir süredir Dayanışma Ekoloji Atölyesi olarak kapsamlı bir çalışma yürüttük. Bu çalışmanın sonucunda da atölye tarafından ismini “Taş ocakları ve alternatifler siyaseti” olarak belirlediğimiz bir kitapçık hazırlandı. Kitapçık yarın Dayanışma’nın web sayfası ve sosyal medya hesabı üzerinden paylaşılarak kamunun kullanımına sunulacak.
Taş ocaklarına dair geçmişte çeşitli çalışmalar yapmış taraflarla görüşülerek, kamu dairelerinden bilgi edinme yasası aracılığı ile bilgiler edinerek ve çeşitli tartışma süreçlerinden geçerek hazırladığımız kitapçık, yıllardır süregelen taş ocakları sorununa dair hem somut tespitler içeren, hem de somut önerileri barındıran bir mücadele ve alternatifler haritası oluşturma amacını taşımaktadır.
Bu anlamda kısaca şunu diyebiliriz ki, taş ocaklarına dair çözümlerin ve alternatiflerin verili koşullar içerisinde değil, yapısal değişiklikler ve alternatifler bağlamında aranması gerekmektedir.
Toplumumuzda sermaye ve iktidar sahibi odaklar hariç çok büyük bir kesim taş ocaklarının yarattığı ekolojik tahribattan ve doğa yıkımından rahatsızlık duymaktadır. Bu rahatsızlık gerek vicdanen olsun, gerek ekolojik hassasiyetlerden dolayı olsun gerekse de taş ocaklarına yakın bölgelerde yaşayan insanların yaşam alanlarına yönelen tehditten dolayı olsun farklı faklı gerekçelerle farklı farklı şekillerde ifade edilmektedir. Ülkemizdeki çeşitli oda, demokratik kitle örgütü ve dernekler ise taş ocaklarının yarattığı sorunları sadece kendi alanlarında ele alıp kendi alanlarında çözüm önerileri sunmaktadır.
Dayanışma’nın Ekoloji – taş ocakları- atölyesi tarafından hazırlanan ve yarın yayınlayacağımız çalışma ile iç içe geçmiş ve birbirini destekleyen boyutları ile taş ocaklarının yarattığı tahribat ve yıkımı bütünlüklü bir şekilde ele alarak, buna yönelik ekoloji ve sosyal adalet ilkeleri zemininde somut ve alternatif öneriler geliştirerek, birleşik bir mücadele zeminin yaratımına katkı koymak hedeflenmektedir.
Hazırladığımız kitapçık iki bölümden oluşmaktadır.
Kıbrıs’ın kuzeyinde taş ocaklarının durumu bölümünde, ekolojiden ekonomiye, insan sağlığından emek boyutuna, taş ocaklarının yerleşim yerlerine olan zararlarından inşaat sektörüyle arasındaki ilişkiye kadar çeşitli boyutları ile taş ocaklarını yarattığı acımasız yıkımı ele alarak bunu toplumsal ekoloji ilkeleri çerçevesinde açıklamaya çalıştık.
Ne öneriyoruz? bölümünde ise yine toplumsal ekoloji ilkeleri doğrultusunda gerek ekonomi, gerek emek, gerek ekoloji, gerek insan sağlığı gerekse de tüketim alışkanlıklarımızla yüzleşme zorunluluğu zemininde geliştirdiğimiz somut önerilere yer verdik. Bu anlamda pek çok alana dair sıkıntı ve sorun yaratan, çok boyutlu bir yıkımın sürükleyicisi olan taş ocaklarına dair tek bir alanda tek boyutlu öneriler değil, farklı faklı ama birbirine bağlantılı alanlarda çok boyutlu ve birbirini tamamlayan öneriler geliştirdik.