Kişisel Sosyal Medya hesabından paylaşım yapan Dr. Volkan, koronavirüs vakası nedeniyle bireylerin yaşayabileceği rahatsızlıklarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Volkan’ın açıklamaları şöyle:
İçerisinde bulunduğumuz hayli zorlayıcı zamanlar ve son gelişen 27 Mart’a kadar sosyal kısıtlanma kararı COVID-19 için önleyici ve çok önemli bir adım olsa da ekonomik ve psikolojik birçok açıdan bizleri etkileyeceği kesin. Bu dönemde, bizlerin oluşabilecek psikolojik sıkıntılara karşı temkinli olmamız ve ‘psikolojik sağlamlık’ geliştirmemiz gerekecektir. Ciddi belirsiz bir dönemin içerisindeyiz ve belirsizlik insanların rahatlıkla baş edebildiği bir durum değildir!
Öncelikle fiziksel altyapıyı sağlam tutun! Sağlıklı yemek-içmek, bunu düzenli şekilde yapmak, uykuyu düzenli şekilde almak ve ev içerisinde de olsa egzersiz yapmak bu süreçte çok önemli. Unutulmamalıdır ki, fiziksel alt yapı, hormonlar, nörotransmitterler başta olmak üzere sinir sistemimizi ve dolayısıyla duygu, düşünce ve davranışlarımızı etkileyecektir. Fiziksel altyapının haricinde, bu durumu sabit tutmak rutinlerimiz açısından da çok önemlidir.
Rutinleri mümkün olduğunca değişmeyin! Bu süreçte rutinlerimiz pek tabii etkilenecektir ancak bunları mümkün olduğunca, önceden olduklarına yakın şekilde tutmaya çalışmalıyız. Örneğin, sabah kalkış ve gece yatış, yemek saatlerimizi çok değişmeden, işte geçirdiğimiz vakitleri ev içerisinde kendimize yapacak, öğrenecek yeni şeyler, beceriler geliştirerek geçirebiliriz. Yeni bir dili internet üzerinden öğrenmeden tutun da yeni ve evde yapılabilecek bir egzersiz rutini belirlemek veya yeni bir kitabı okumaya başlamak, eğer bahçeniz var ise, orada vakit geçirmek, çiçekleri öğrenmek çok yararlı faaliyetler olabilir. Burada seçilecek aktivitelerin ‘öğrenme’ temelli olması, nörobiyolojik yapımız gereği bizi daha iyi hissettireceğinden önemlidir.
Zamanın nasıl geçeceğini planlayın! Şimdiden başlayarak hem bugünü hem de önümüzdeki 14 günü nasıl geçireceğiniz ile ilgili planlar yapalım, bu hem stresi hem de içine düşebileceğimiz boşluk hissini azaltacaktır. Ayrıca psikososyal destek için kimi/kimleri arayabileceğimizi derleyin, ihtiyacımız olacaktır.
Sanal iletişime önem verin! Yüzyüze olmasa bile, görüntülü şekilde yakınlarımız ve sevdiklerimiz ile görüşelim ve bağı koparmayalım! Bu destek özellikle bu zamanlarda çok önemlidir ve ciddi bir ihtiyaçtır.
Haber akışını limitleyin! Her yerin kirli bilgi ile dolduğu bu dönemde sürekli olarak yapılan paylaşımlardan, kaygı ve stres seviyesini artıracak haberlerden mümkün olduğunca uzak duralım. WHO başta olmak üzere, yetkili organların sunacağı bilgiler tek güvenilir kaynağımız olsun ve sürekli bunu yapmak istesek bile, her daim bu haberlerle yaşamayı kendimize engelleyelim, kısıtlayalım.
Psikolojik stratejilere başvurun! Psikolojik rahatsızlık yaratması çok muhtemel olan yaşadığımız bu dönemi ‘en kötü, facia’ senaryoları ile desteklemeyelim. Bundan kaçınmaya çalışalım. Neler yapabileceğimize odaklanıp, değiştiremeyeceğimiz, bizim kontrolümüz dışında gelişen şeyler olduğunu unutmayalım. Olumlu imgelemeler yapalım, gerekirse nefes alma egzersizleri, ‘iyi ki’ günlüğü gibi araçlara başvuralım.
Alkol ve uyuşturucu çözüm değildir! Bu dönemde hem kaygı ile baş etme hem usanma hem de boşluktan ötürü kullanımının artması olağan olan maddelere karşı temkinli olalım. Eğer normalden daha çok tükettiğimizi fark edersek, bunu limitleyelim. Özellikle sigara kullanan bireylerde COVID-19 riskinin arttığına dair çalışmalar olduğunu unutmayalım.
En önemlisi, kaygının bu olağan dışı durumda, olağan bir tepki olarak ortaya çıkabileceğini bilelim. Umudu yitirmeden, hep birlikte, bilinçli, planlı, temkinli bir şekilde bu süreci geçirmemiz dileği ile!
Dr. Eliz Volkan, CPsychol