Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) Kıbrıs Ofisi’nin, Lefkoşa’da gazetecilere yönelik düzenlediği toplantıda, Kıbrıs’ın kuzeyinde ikamet eden iki mülteci, yaşadıklarını anlattı.
Mültecilerle ve mülteci olmakla ilgili genel bilgilerin paylaşıldığı toplantıda, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşamını sürdüren iki mülteci de yaşadıklarını basın emekçileri ile paylaştı.
Mülteci olarak Kıbrıs’ta yaşamını sürdüren bireylerin hikayelerinin toplum tarafından bilinebilmesi için, anlattıklarını herhangi bir editoryal müdahalede bulunmaksızın, okuyucularımızın bilgisine getiriyoruz.
NOT: Mültecilerin kimlik bilgileri ve fotoğrafları, gerek kendi güvenlikleri, gerekse ailelerinin yaşam hakkını koruma maksadıyla bilinçli olarak deşifre edilmemiş, bahsi geçen kişiler bu haberde “Mülteci 1” ve “Mülteci 2” olarak kodlanmıştır.
Mülteci 1: Kıbrıs, mülteci olarak geldiğim 3’üncü ülke
Merhaba. Suriye’den geliyorum. Kıbrıs, mülteci olarak geldiğim 3’üncü ülke. Kıbrıs’ın kuzeyinde yasal olarak mülteci statüsünde değilim. Turist vizesiyle Kıbrıs’ta yaşamımı sürdürüyorum. Suriye’den kaçtığım dönemde ilk olarak Lübnan’a geçtim. Orada ilk etapta yasa dışı olarak kalıyordum. Daha sonra mülteci sıfatıyla resmi konaklama hakkımı elde ettim. Eşim Suriye’deki olaylar sırasında tutuklandı. Beni teslim etmesi için serbest bırakıldı.
Ben bir okulda yetkili pozisyonda çalışıyordum. Okuldaki öğrenci ve öğretmenler protesto eylemi düzenledi. Ben de bu protesto gösterilerine engel olmadığım için hakkımda tutuklama kararı vardı.
Eşim serbest bırakılınca, bana gelip ülkeden gitmemi söyledi. 3 evladım var. Biri Türkiye’de, diğeri Almanya’da üçüncüsü ise Kıbrıs’a yanıma geldi. Kıbrıs’taki evladım burs kazanmasının ardından master yapabilmek için Türkiye’de gitti.
“Bir annenin çocuklarından para alması çok zor”
Kıbrıs’ta insanlar cömert ve nazik. Pasaportumun süresi gelecek ay doluyor. Kıbrıs’ta bir büyükelçilik olmadığı için pasaportumu nasıl yenileyeceğim konusunda sorunlarım bulunmaktadır. Kıbrıs’ta yaşadığım en büyük sorun ise iş bulamama sorunu…
İlk başta ben de güney Kıbrıs’a geçmeyi düşündüm. SOS Çocuk Köyü ülkede yasal olarak ikamet etmeye devam edebilmemi sağlayabileceklerini söyledi. Şu anda işlemiyorum. Kıbrıs’ın kuzeyindeki dernek bana yemek yardımında bulunmayı önerdi ancak ben çalışmak istiyorum. Önemli olan iş bulmak. ..
Çocuklarım hem öğrenim görüyorlar hem de çalışıyorlar. Yıllarca çocuklarımın maddi ihtiyaçlarını ben giderdim, şu anda onlar bana para gönderiyor. Bir annenin çocuklarından para alması çok zor…
Farklı yerlere iş başvurusunda bulundum. Öğretmen olduğum için bir okula başvurdum. Okul benimle görüşmeyi kabul etti ancak görüşmeye gittiğim zaman başörtüsü kullandığım için işe alınmadım. Kıbrıs’ta kalmak istiyorum. Suriye’de durum bu şekildeyken, tekrardan Suriye’ye dönmek istemiyorum.
Mülteci 2: Farklı yerlerde uyumak zorunda kaldım
Merhaba, ben Filistin Gazze’de yaşayan bir gazeteciyim. Daha doğrusu gazeteciydim. Gazetecilik mesleğini 9 yıl önce bırakmak zorunda kaldım. Uzun yıllar Filistin’de hükümet tarafından arandım. Meslektaşlarım tutuklandı, 2 ay kaçak olarak yaşadım. Bir dönem her gece farklı farklı yerlerde uyumak zorunda kaldım.
Mesleğimi yaparken, başıma bir şey gelmemesi için kendime oto sansür uygulamak zorunda kaldım.2010-2013 yıllar arasında mesleği bırakmama rağmen, hükümet peşimi bırakmadı. Gerek fiziki gerekse mental kısıtlamalardan dolayı Filistin’den kaçmak zorunda kaldım.
2015 yılında Kıbrıs’ın kuzeyine geldim. Dijital medya alanında yüksek lisansımı tamamladım. Biriktirdiğim paramı eğitim, konaklama ve temel ihtiyaçlarım için harcadım. Şu anda yarı zamanlı olarak bir firmadan İngilizce Öğretmeni olarak çalışıyorum.
Genelde Filistin’den kaçan insanların İsrail işgali yüzünden kaçtığı söylenir. Bu yanlış bir bilgi olmasa da, hükümet ve politikacılar yüzünden ülkeden kaçmak zorunda olan benim gibi insanlar da mevcuttur.
Şu anda bile Facebook üzerinden bir statü paylaşırsam, ailem beni arayıp o statüyü kaldırmamı söylüyor. Benim üzerimde baskı kurmak için değil ama paylaştığım ileti yüzünden onların başına bir olay gelme ihtimali var. Buna katlanmak çok zor.
BMMYK bizlere birer koruma belgesi veriyor. Bu belge ile şu an için ülkede konaklama şansına sahibim. Bu belge belirli bir yasada tanımlanmış bir statüye karşılık gelmiyor. Dolayısıyla bu belgenin değişen hükümetlerde, değişen iktidarlar tarafından geçerli sayılmaması halinde bizlerin ne olacağı sorusu ise büyük bir sorun olarak karşımda duruyor…