Mesela Mağusa Belediyesi, 2018 nisanında Mağusa’nın en işlek caddesi olan ve Salamis Yolu diye bilinen yolu tırmıkladı. Sonra bir adım ileri gidilmedi. Üstünden 19 ay geçti.
19 ayda birkaç kilometre yol yapılmadı ama en fazla 13 ay sonra “Maraş açılacak” denilebiliyor.
Bu şu demektir aslında: “sizleri mesaryaya hapsettik. Her türlü tüm ihlali yapabildiğimiz, bu enklavın dışına çıkmayacağız. Sizleri de çıkarmayacağız. Bunun için de, hiçbir tarafı tutmayan adımlar atıp, bu enklavın içinde izole olmanızdan emin olmamız gerekiyor. Statüko suçluları, suçsuzmuşçasına koruyabilir. Adaletsiz olan herşeyi meşru kulabilir. Statüko korunmalı ki, suçla yüzleşmeye gerek kalmasın. Adaletsizlik devam etsin. Statüko ancak yeni suçlar işleyerek korunabilir. O yüzden buna devam edelim.”
Maraş’ın açılmasına dair hukuki, siyasi risklerini bir kenara koyalım.
Gerçekten gözünü karartıp uluslararası toplumla kavgayı göze almış bile olabilirsiniz. Ancak Maraş’ı açmak için hangi fizibilite, hangi maliyet hesabı 2020 sonunu makul bir zaman olarak ortaya koymaktadır. Dışişleri bakanı çıkıp, Başbakan’ı doğrulayabilir mi? Gazeteciler çıkıp bu soruyu Özersay’a soracak mı? Koalisyon partnerinin açıklamalarını teyit edecek mi?
Dışişlerinin çalıştığı söylenen rapor bir gün kamuoyu ile paylaşılır mı bilemem ancak sadece mevcut duruma dair bir iki noktayı hatırlatmakta yarar var.
Meşhur Derinya kapısı açılma kararı alındıktan sonra açılması 3 yıldan fazla bir süre geçmiştir. Dümdüz, iki toplum tarafından kararı alınmış bir kapının açılmasın 3 yıl sürdü.
Bunun için AB mali kaynağı ile UNDP üzerinden ihaleye çıkıldı.
AB bunun için UNDP’ye 2,52 milyon euro kaynak ayırdı. Ardından, çeşitli altyapı maliyetleri için 4,3 milyon TL harcandığını gazete haberlerinden toparladım.
Bugünün fiyatları ile sadece bir yol projesi için yaklaşık 20 milyon TL harcandı.
Maraş’ı açmak denildiğinde Başbakanın ne anladığını bilemiyorum.
Ancak orada yaşanabilir bir kentten bahsediyorsa tarihin gerçekçi olmadığı açıktır. Bugün bazı kaynakların hesaplarına göre Maraş’ı canlı bir kent haline getirmenin maliyeti 8 milyar euroya kadar ulaşabilir. Bu kktc yıllık gayri safi milli hasılasının neredeyse 2 katı
Kendisi Maraş’ı distopik hali ile açmak istiyorsa, yol ve altyapı gibi giderlerden bahsetmemiz gerek. Ancak sadece temel altyapıdan bile bahsedeceksek, 100 milyonları gözden çıkarmak gerekecek.
2020 için belirlenen KKTC bütçesine nakıyorum. 8 milyar 814 milyon TL’nin %78 personel giderlerine gidecek. Geriye kalan 1,9 milyar TL ile kktc devletinin sunacağı eğitim, sağlık vs.. tüm hizmetlerin gerçekleştirilmesi gerekli.
Bunun içinde de Maraşı açmak için ayrılmış bir bütçe yok.
Bütçe yok ama açılacak.
Tel kaldırınca açılacak.
0 nüfuslu kentin 0 maliyetli açılış planı….
Mantık ve plan dahilinde 2020’ye Maraş’ı açmak bence mümkün değil.
Ancak teli kaldırıp açmayı denemek bedava…
Elbette, tüm faktörleri hesaplamadan adım atmanın, öngörülmeyen maliyetleri de olacak, pandoranın kutusu da o zaman açılacak…