Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü. Gün kapsamında, tüm dünyada olduğu gibi Kıbrıs’ın kuzey yarı parçasında da bazı etkinlikler ve ücretsiz oyun gösterimleri gerçekleşecek.
Yıllardır dünyanın her yerinde kutlanan bu gün, bu yıl maalesef Türkiye’de kutlanamayacak. Birçok tiyatro topluluğunun bir araya gelerek oluşturduğu Kadıköy Tiyatrolar Platformu’nun her yıl geleneksel olarak düzenlediği “27 Mart Dünya Tiyatro Günü Yürüyüşü” İstanbul Valiliği tarafından “güvenlik” gerekçe gösterilerek yasaklandı.
Buna karşılık, Kadıköy Tiyatrolar Platformu ise gerek sosyal medya, gerekse basın aracılığıyla çağrı yaparak, 27 Mart’ta saat 12.00’de toplanma ve yürüyüş çağrısı yaptı. Etkinlik dolayısıyla tutuklamaların gerçekleşmesi yüksek bir ihtimal gibi görünüyor.
Platform tarafından yapılan açıklamada, son yıllarda Kadıköy’ü bir tiyatro vahası haline getiren, yüzlerce oyun ile Tiyatro Şenliği’ni halkla buluşturanların, her koşulda sözlerini nasıl söyledilerse, 27 Mart’ta da öyle söyleyecekleri bildirildi. Koşullar böyleyken, sanatçı ve aydınların doluştuğu hapishanelere yenilerinin eklenmesinin olası gibi göründüğünü belirtmek lazım…
Kıbrıs’ın kuzeyinde durum ne?
Kıbrıs’ın kuzey yarı parçasında ise durum şu şekilde:
Devlet Tiyatrolarına ait 320 kişilik salon, sahnesi ve kulis odaları da dahil olmak üzere 27 Şubat 1999’da bir şekilde yandı. Konuyla ilgili farklı iddialar bulunmasına rağmen, yazının konusu bu iddiaların araştırılması değil.
İşin ilginç tarafı ise, 1999 yılında Başbakan olan Derviş Eroğlu ve Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Mustafa Akıncı’nın söyledikleri…
Konuyla ilgili yapılan açıklamaları KIBRIS Gazetesi’nin 28 Şubat tarihli nüshasında da görebilirsiniz. O dönemde yapılan açıklamada, dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu, olayın üzüntü verici olduğunu belirterek, hükümetin meydana gelen zarar ziyanı karşılayacağını belirtmişti. Eroğlu’nun bu tarihten sonra Cumhurbaşkanlığı da yaptığını belirtmekte fayda var.
Öte yandan şu anki Cumhurbaşkanı ve o dönemin Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı ise, kültür yuvası olan tiyatroların yanmasının üzüntü verici olduğunu belirterek, el birliğiyle seferber olunup binayı yeniden yapacaklarını kaydetmişti.
Yaşanan olayın üzerinden tam 20 yıl geçti. 20 yılda, kktc denilen kara toprağının her santimetresine bir bina dikilmesine rağmen, “devlete” ait tiyatroya henüz bir sahne inşa edilemedi. Devlet Tiyatrosu personeli, kendi çabalarıyla yanık salonun alt katında bulunan bir ambarı tiyatro sahnesine çevirdi, bir kaç kez de oyunlarını orada sergiledi. Bazı zamanlarda ise prova sahnesi olarak ambarı kullandıkları biliniyor.
Türkiye’den yönetmen getirme ihtiyacı açıklığa kavuşturulmalı
Devlet Tiyatrosu bu akşam Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde yeni oyunun prömiyerini de yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’den ödenekli olarak getirilen bir yönetmen, yönetmen yardımcısı ve besteci önderliğinde… Oyunun sahnelenme biçimi ile ilgili yorum ilerleyen günlerde bu satırlarda yerini bulur elbet; ancak Kıbrıs’ta yönetmenlik yapabilen, müzik besteleyen onlarca sanatçı varken, devlet tiyatrosunun Türkiye’den neden bir yönetmen getirme ihtiyacı duyduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Yerli sanatçılar ülkede tutunmak için olağanüstü bir çaba sergilerken, yerli sanatçıların değersizleştirilip Türkiye’den konuk yönetmen/yönetmenler getirilmesi ile ilgili açıklama ihtiyacı bulunmaktadır.
Özelleştirilen bir tiyatro binası
Bunun yanında, özel tiyatroların Lefkoşa’da oyun sahneleyecek pek fazla yeri bulunmadığını da belirtmek gerekmektedir. Lefkoşa’da Tiyatro ile uğraşan bir çok kurum/kuruluş olmasına rağmen, sahne olarak kullanılabilecek Arabahmet Kültürevi (ki burası da Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin denetimi altında) bulunmaktadır. Sahnenin çok uzun yıllardır herhangi bir tadilattan geçirilmediği, sahnenin ışık ve ses sistemlerinin artık kullanılamaz halde olduğu belirtilmelidir.
2014 yılında Kadri Fellahoğlu başkanlığında imzalanan bir sözleşme ile Lefkoşa Türk Belediyesi’nin kiraladığı Arabahmet Kültürevi ile ilgili gelişmelerin ne olduğu Başkan Mehmet Harmancı tarafından halka açıklanmalıdır. Sözleşmenin yakın bir geçmişte bittiği bilinmesine rağmen, yenilenip yenilenmediğine yönelik bir açıklama henüz yapılmadı.