Bu makale ilk kez 9 Haziran tarihinde Avrupa Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Seçme hakkında sorun yoktu, sorun seçilme haklarındaydı.
Geçmişe genelleme de çok sevilir, geçmişin geriye çektiği geleceğinde ileriye ittiği de kimselere anlatılmazmış. İnsan ilk iş geçen yüzyılın gözlüklerini çıkarırsa eğer elbet çağının ötesindeki görüşleri benimsemesi kolay olacaktır. Yirmi birinci yüzyılda da, geçen yüzyılların telkinleriyle yaşamakta direnenler, kimi eski ilkel inanışlarını, kutsal kabul ettiklerini, korkuyla karışık saygı duyduklarını, deneyden geçirmeden doğruluğunu sınamadan kabul ettiklerinden vazgeçmezse eğer; yeni yüzyılın art ayaklarının tekmesini yemek de kaçınılmaz olacak.
*
2019’da da iki bin yüz dolar milyoneri Türkiye’den başka ülkelere göçmüş. Göçenler arasından Çin’den on altı bin dolar milyoneri de varmış. Çin’i yedi bin göçen dolar milyoneri izliyor. Sırasıyla Rusya’dan beş bin beş yüz milyoner diye uzayıp gidiyor liste.
*
Biliyorsunuz. Bir milyar dolar değere ulaşan girişimlere, mitolojide tek boynuzlu at anlamına gelen unicorn (yunikorn) diyorlar. Yedi yüz kişilik tek boynuzlu şirket listesinin birincisi üç yüz otuz altı şirketle Amerika, Çin ise yüz kırk dört şirketle ikinci, Türkiye’nin ise listede tek bir şirketi var. Getir isimli şirketin değeri yedi buçuk milyar dolara ulaştı. Liste birincisi Pekin merkezli, yüz kırk milyar dolar değerinde bir internet teknolojisi şirketi.
*
Fikirler her zaman topraklardan değerli olmuştur. Bir yeri almak mı yoksa yapmak mı önemlidir soruları arasındaki farkı bilmeyen Türkler, çoğunlukla yapmaya değil, fethetmeye, ganimeti bölüşmeye giriştikleri için, fikirlerinde topraklardan değerli olduğunu henüz kavrayamadılar. Oysa bugün teknoloji şirketlerinin cirosu, beş ülkenin merkez bankası kasasından daha değerli hale geldi. Bir yeri almak mı daha kârlı yoksa bir buluş yaratmak mı?
2000 – 2020 arası kümülatif enflasyon yüzdesi Amerika’da %149, Çin’de %157, Rusya’da %571 iken Türkiye’de %1.254 oranlarına yükselmiş.
*
Bir taraftan iklim değişikliği, Paris anlaşması, yeşil mutabakat derken G7 ülkeleri salgın sürecinde fosil kaynaklara yenilebilir enerjiden daha fazla harcama gerçekleştirdiler.
*
Küresel tedarik zincirlerinde Çin’den çıkış öngörülürken, Apple ilk kez Tayvan’dan daha fazla Çin’den tedarikçiyle çalışmaya başladı.
*
Dünyada bugün itibariyle uygulanan Covid-19 aşı miktarı iki milyar dozu geçti. Bunun bir milyar dozu da Amerika ve Çin arasında gerçekleşti. Almanya’da ise dün 1.2 milyon doz Covid-19 aşısı uygulandı.
*
Yenilebilir enerjinin ardından Almanya enerji dönüşümünde ikinci safhaya geçiyor. Almanya 62 geniş kapsamlı projeyle hidrojene 8 milyar euro yatırıma başlıyor.
*
İspanya’da da mavi bayraklı plaj sayısı 614’e çıkarken Yunanistan’da 545’e yükselmiş. Artık turizmde iletişim hedef kitleye uygun medya organlarında gerçek kişi ve kurumlar üzerinden ülke turizmindeki durumu açıklayan hikâyelerle gerçekleşiyor. Almanya’da da kişisel tatil danışmanlığı alan insanların oranı 2020’de %31’e geriledi. Comtravo ve Ctrip gibi yapay zekâ kullanan Tourismtech gibi teknolojik girişimlerin önemi artıyor. 2019’da Almanlar turizme 70 milyar euro harcarken bu 2020’de 32 milyar euro oldu. Paket turizm sadece 12,5 milyar euro.
*
İnsanlarda bayraklardan her zaman değerli olmuştur. Kıta Avrupası’nın toprakları küçük olunca, mecburen denizlere açılmak zorunda kalındı. Okyanuslarda bir gemiyle seyahat ediyorsanız, pusulayı, fırtınayı, fiziği, matematiği iyi bilmeniz gerekir, damarlarındaki asil kan ya da bir Türk’ün dünyaya bedel olması okyanus ortasındaki geminin yakalandığı fırtınada kimseye Türk olduğu için torpil geçmez. Ona sebep Avrupa’daki demokrasi bilinci, anlayışının gelişmesinde uluslararası gemicilik etkili olmuştur. Siz bayrakları ne kadar yükseğe dikerseniz dikin, o şileplerle, bir bilim adamıyla, bir sanatçıyla, bir sporcuyla, bir buluşla, o bayraklar daha yükseklerde gezer.
Dünyanın en değerli elli şirketinin toplam değerinin küresel GSYIH’ye oranı %28, medyan kâr marjı %18.2, medyan vergi oranı %17.4, arasındaki teknoloji şirketi sayısı yirmi bir, arasındaki Çinli şirket sayısı sekiz, sekiz Çinli şirketin kasasındaki nakitlerin sermaye harcamalarındaki oranı %355, kasalarındaki nakit toplamı 1.8 trilyon dolar. 2000’lerde en değerli yirmi şirketin birincisi Exxon iken, şimdi ilk yirmi şirketin ilk beşi teknoloji şirketi, Exxon listede bile yok.
*
Beyin göçü sözcüğü de ulus devletlerin en saçma görüşüdür. Bir insanın beyni bir devlete ait olamayacağı gibi, sadece insanın kendisine ait olmasının yanında, bugünün çocukları için dünyanın her yeri kendi ülkesidir. Bir beyin eğer bir buluş geliştirdi, bir beste yaptı, bir dans geliştirdi, bir teknoloji yarattı, bir eser yazdı, uluslararası bir istihdam yarattıysa eğer, işte o beyin, dünyanın ortak bahçelerine bir karanfil uzatmış demektir. Eğer beyin göçü olsaydı insan beyni kozmosun dışında bir varlık demektir. Oysa insan beyni kesinkes kozmosun içinde varlıktır. Aptal politikacılarla, ruh hastası ulus devletlere inanmayın.
Mars’a da bugüne kadar başarıyla iniş yapan dokuz Amerikan bir Çinli uzay aracı oldu. Elbet bu inişleri biberonla izleyen bebekler, ne geçmişle geriye çekilir ne de gelecekle ileri itilir, muhakkak anın değeriyle yaşam standartlarının artacağını, ekonomik sorunların çözümünün tek kelimeyle ilginin çözeceğini, koltuklu memurlar, bürokrasi, belge giren memurlar gibi baş belası kavramların yüksek teknolojiyle yok olacağının farkında olacaklardır. Şimdiden Yirmi üçüncü Yüzyılın tohumları atıldığına göre, elbet onlar teknolojinin geliştirdiği yüksek teknoloji sayesinde bir saatliğine hızlı uçaklarla Roma’da arkadaşlarıyla buluşup, kahvelerini içip, akşam evlerine geri döneceklerdir.
*
Fikirler topraklardan insanlar bayraklardan değerlidir…