Endeks ve derecelendirme kuruluşu S&P Global‘in dün yayımladığı veri setine göre, dünyanın en büyük şirketlerinin yüzde 90’ından fazlasının 2050’lere gelindiğinde iklim değişikliğinin fiziksel etkilerine yüksek oranda maruz kalan en az bir varlığı olacak.
Sıcak dalgalarından sellere kadar aşırı hava olayları dünya genelinde giderek daha fazla belirsizliğe neden oldukça şirketler ve yatırımcılar, varlıklarına yönelik riskleri daha iyi anlamaya ve ölçmeye çalışıyor.
Dünya karbon emisyonalrı konusunda şu anki yolu izlemeye devam ederse , S&P Global 1200 Endeksi’nde sınıflandırılan en büyük şirketlerin yüzde 98’i, 2090’lara gelindiğinde yüksek oranda risk altında olabilir.
Bununla birlikte, Paris İklim Anlaşması‘nın küresel ısınmayı 2 derecenin altında sınırlandırma hedefine ulaşılırsa, varlıkları yüksek fiziksel risk altındaki büyük firmaların payı bu süre zarfında yüzde 39’a düşürülebiliyor.
S&P Global’in bir parçası olan The Climate Service İcra Kurulu Başkanı James McMahon, “Yatırımcılar ve şirketler, iklim değişikliğinin finansal etkisine verecekleri tepkileri belirlemek için daha gelişmiş analitik veriler istiyor. Burada anlamlı azaltma ve uyum planlaması için esas olan iklim değişikliğinin finansal etkisini varlık (mülkler) düzeyinde incelemek” diyor.
S&P, bu analizinde atmosfer, kara ve okyanusların fizikse, kimyasal ve biyolojik koşullarını simüle eden iklim modellerini kullanarak 20 binden fazla şirket ve 870 binden fazla varlığı için riski değerlendirdi ve her birini sıfırdan 100’e kadar puanlandırdı.
Sonuç şöyle: 2050’lere gelindiğinde her şirketin, aşırı sıcak, aşırı soğuk, orman yangını, su stresi, kuraklık, kıyı seli, akarsu seli ve tropik siklon nedeniyle önemli ölçüde yüksek risk anlamına gelen 75’in üzerinde puana sahip en az bir varlığı olacak.