“Sol Muhalefet” derken neyi kasteddiğimizi çok iyi anlatamamış olabiliriz.
Sağolsun, bu “Sol Muhalefet”e mensup partilerden birinin Genel Başkanı imdadımıza yetişti ve veciz bir anlatımla ortaya koydu “Sol Muhalefet”in ne olduğunu.
Evet, TDP Genel Başkanı Mine Atlı, 26 Ağustos günü sabah Radyo Mayıs’ta Meltem Sakin’in konuğuydu. Şöyle bir iddiada buluındu: “Kıbrıs’ın kuzeyinde, hiçbir zaman, herhangi bir partinin iktidar olabileceğine inanmıyorum. Ama, yönetimi ele alabiliriz.”
İktidar olmayı hedeflemeyen, buna ulaşmanın mümkün olmadığına inanan bir siyasal parti…
İktidar olmayı hedeflemeyen, buna ulaşmanın mümkün olmadığına inanan bir “sol” parti…
İktidar olmayı hedeflemeyen, buna ulaşmanın mümkün olmadığına inanan bir “muhalefet” partisi…
Bu aslında bu şu demektir; bu partinin siyaset anlayışı da, “sol” anlayışı da ve “muhalefet” anlayışı da iktidarın çizdiği çember içinde bir siyaset, bir “sol” anlayış ve “muhalefet” tarzıdır.
“Ama, yönetimi ele alabiliriz.” diyor Mine Atlı. Yani, “iktidar sana kalsın, biz bu iktidar altında ülkeyi yönetmek istiyoruz” diyor aslında…
İktidara bağlılığını daha güzel anlatamazdı Mine Atlı. Ve, o iktidarın TC’nin elinde olduğunun da gayet iyi farkında, konuşmasında bunu da ifade ediyor…
Türkiye Cumhuriyetsiz yapamaz bu “sol”. İktidar, yani hakimiyet Türkiye Cumhuriyeti’nde olsun, ama biz yönetelim ülkeyi…
Daha doğrusu, yönetir gibi yapalım…
Siyasal parti olmanın en birincil hedefi iktidar olmaktır. İktidarı ele geçirip, ülkeyi kendi hedefleri doğrultusunda şekillendirmek her siyasal partinin temel hedefidir.
Değilse, ki TDP’nin değil, o zaman bilin ki, aslında o parti iktidardadır. O partinin temel vizyon ve misyonu iktidardadır. TDP “muhalefet” partisi olsa da, aslında vizyon ve misyonu iktidardadır.
12 Eylül faşist darbesi sonrası hapse atılan faşistler bu gerçeği şöyle dile getiriyorlardı: “Görüşlerimiz iktidarda, ama bizler hapishanedeyiz!”
TDP’liler hapishanede değiller tabi ki, ama muhalefetteler…
İtiraf etmeseler de, şöyle hissediyorlar: “Görüşlerimiz iktidarda, ama biz muhalefetteyiz!”
Sadece TDP mi bu konumdadır? Hayır! CTP de aynı durumdadır. TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki hakimiyetine, yani iktidarına açıkça karşı durmayan, halkını bu yönde örgütlemeyen ve iktidarı TC’nin elinden almayı net ve sarih bir politikayla önüne koymayan her bir siyasal parti aynı konumdadır.
Farkında mısınız, CTP liderliği kavgayı hep “kuklalara” karşı yürütüyor…
Tatar’ın Cumhurbaşkanı yapılmasını isteyen, organize eden ve gerçekleştiren TC, ama CTP gece gündüz, Ankara’ya değil, esamesi bile okunmayan Tatar’a yükleniyor. Neden?
Üstel hükümetini “peydahlayan” TC, Üstel hükümetine “gayrı meşru” muamelesi yaparken TC’ye tek bir laf etmeyen CTP…
CTP de, iktidarı TC’nin elinden almak niyetinde değil. O da, tıpkı TDP gibi, yönetmeye talip. O nedenle hükümeti UBP’nin elinden almayı hedefliyor. Hem de tek başına!
İşte, “sol muhalefet”in pozisyonu bu; iktidar TC’de kalsın, biz yönetmeye talibiz…
İşte bu nedenle, bizim “sol muhalefete” değil, “devrimci muhalefete” ihtiyacımız var.
Çünkü, bizim TC’nin ülkemizdeki iktidarına son vermeye ihtiyacımız var!
Çünkü, bu topraklarda egemen olmak için bizim iktidar olmaya ihtiyacımız var!