Dünden devam…
Yazının ilk bölümünü okumayanlar bu linkten okuyabilirler.
Yazının ikinci bölümünü okumayanlar, bu linkten okuyabilirler.
Evet, bütün suç KSP’nin…
Öyle diyor dostlarımız. İnsanın böyle dostları varken, düşmana ihtiyacı yok gerçekten…
Bakın ne diyor, KSP’nin eski Genel Sekreterlerinden Mehmet Süleymanoğlu:
“Gerçekten Akıncı’yı TC’nin adamı ilan edip, AKP onu istiyor demeleri sonrası ülkede olanlara baktım. Ya ben kördüm… Ya bu dostlar Venüs Gezegeninde yaşıyorlardı. Hoş son 30 yılda hiç Venüs Gezegeninden buralara bir türlü gelemediler…”
Evet, KSP “son 30 yılda Venüs gezegenindeydi” diyelim, yani 1990’dan beri… Peki ama, Süleymanoğlu neredeydi bu “30 senede”? KSP’nin öncelikle Kurucu üyesi ve ilk Genel Sekreteri idi. 2009 yılına kadar da öyle kaldı., yani “Venüs gezegeninde”!!!
Süleymanoğlu, KSP politikalarını gerçekler üzerinden şekillendirmiyor demeye çalışıyor. Ülke gerçeklerini dikkate almıyor KSP ona göre. Niyeymiş? Baksana, KSP, TC Akıncı’yı destekler, ona kazandıracak demiş de öyle olmamış.
Yani, şu destek işini, biraz daha irdelemekte yarar var. Belli ki sizler TC’nin seçim sürecinde Akıncı’ya değil de, Tatar’a destek çıkmasını, hatta onu bu destekle cumhurbaşkanı seçtirmesini (atamasına da diyebilirsin), KSP’nin, “TC ile Akıncı’nın temel Kıbrıs siyasetlerinde pek farkları yoktur” argümanının yanlışlığının kanıtı olarak algılıyorsunuz. Öyle mi?
Ve, bu argümanla da, TC’nin Akıncı’ya düşman olduğunu mu düşünüyorsun?
İyi, düşünmeye devam et o zaman, mesela; 2015’te Eroğlu’nu koltuğundan eden kimdi? Aynı TC değilmiydi? Dahası, Eroğlu’nun yerine Akıncı’yı seçtiren (atayan da diyebiliriz) aynı TC değilmiydi?
Sen, 2015’te Eroğlu’nun TC’ye düşman olduğu için seçilmediğine mi inanıyordun?
Yoksa, o seçimde Akıncı’nın TC’ye rağmen, TC kökenli seçmenlerden oy alıp seçildiğine mi inanıyordun?
Ya, 2005’te baba Denktaş’ı koltuğundan eden kimdi? Talat mıydı zannediyorsun? O dönemleri birlikte yaşadık sevgili hocam. O tecrübelerle KSP “Venüs gezegeninden dünyaya indi, ayakları yere basmaya başladı.” Sen hala inemedin anlaşılan…
Yok, biliyorum TC uzaklaştırdı baba Denktaş’ı cumhurbaşkanlığından diyorsan (ki bu gerçeği bizzat Denktaş itiraf etmişti), ve Denktaş ile TC’nin ‘aynı yolun yolcuları’ olmadığını göstermediğini algılayabiliyorsan, Akıncı’yı tercih etmemesi ve dolayısıyla da destek vermemesinin ille de TC ile aynı düşünmediklerini, birbirlerine düşman olduklarını göstermediğini de görebilmen lazımdı.
Bak Ahmet Özen ne diyor bu konuyla alakalı, “Mustafa Akıncı gittiği bütün müzakerelerde, önemli dönemeçlerde, Cenevre’den Crans Montana’ya kadar hep Türkiye ile koordinasyon içinde işi yürüttü.”
Tamam, biz hatalı bir öngörüde bulunduk, TC Akıncı’yı tercih edecek dedik ve yanıldık.
Ama sen, her halükarda yanılmışsın…
Akıncı, itiraf ediyor; “Tek güvendiğim liman TC’dir!” diyor, sense Akıncı kazanırsa, TC’ye rağmen kazanacağını varsayıyorsun;
Akıncı, görüşme masasına TC’nin çizdiği çerçevede oturuyor ve müzakere ediyor, sen Akıncı başka, TC başka diyorsun…
Yani, sevgili hocam, 30 yıl aramızda kaldın ama, maalesef sana görünürdekilerle yetinmemeyi, sınıfsal perspektifle bakmayı öğretemedik. Yazıklar olsun KSP’ye!
SON