• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cuma, Mayıs 9, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
22 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Hasan Yıkıcı

Seçim ve Bir Arzu Olarak İktidar

Hasan Yıkıcı Hasan Yıkıcı
23 Ekim 2017
Okuma Süresi: 6 dk
A A
Seçim ve Bir Arzu Olarak İktidar
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Pavlov’un köpeği misali seçim zilinin çalmasıyla birlikte kurtuluşu seçimlerde ve ‘iktidar’ olmakta görenler kuyruklarını sallamaya başladılar. Seçim kokusunun yayılmasıyla birlikte sosyal medyada seçim tarihi ‘afalanmaları’ üzerinden erkeklik patlaması bile yaşandı.

İktidarın ve iktidar mücadelesinin verildiği zeminlerden biri olan seçim meselesinin zehirleyici bir etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Fakat sadece seçim olma ihtimalinin, ihtimali tarihi üzerinden bile böyle bir ‘erkeklik patlaması’, vakanın ne derece korkunç boyutlarda olduğunu gözler önüne sermekte.

İktidarı dışsal bir olgu olarak değil, içsel bir oluş olarak değerlendirecek olursak – ki böyle değerlendirmede fayda var – bunun adına kısaca iktidar zehirlenmesi diyebiliriz. Bizzat bire bir veya toplumsal ilişkilerimizde şekillenen sadece mağduru olduğumuz değil aynı zamanda da bizzat salgılayıcısı olduğumuz bir tür zehirlenme. Öyle ki bunun için illa siyasal iktidara sembolik olarak sahip olmak gerekmiyor, (ki kktc gerçekliğinde bu semboliklikten de öteye geçebilmiş değil) zaten onun kültürü, ideolojisi ve davranış kalıpları gündelik hayatın içerisine ve kişinin kimlik kodlarına sirayet etmiş durumda. Hayattaki tek derdi küçük küçük iktidar yapılanmaları içerisinde kendisine yer edinme olan ve seçimi de yapısal olana dokunmadan bu düzenden kurtuluşun adresi olarak tasarlayanlar, sürekli olarak aynı trajediyi yaşamaya mahkûmdur. Fakat bu trajedi tekrar ettikçe, trajedinin özneleri, üzüntü duyulacak kişiler değil, komik ve acınası bir hal almaktalar. Burada olan da bir iktidar arzusu değil, bir arzu olarak iktidar mefhumunu hayatın içerisinde sürekli kılınmasıdır. En küçük ve dar ilişkilerden, en büyük ve geniş ilişkilere kadar gelişen bir arzu! İktidar zehirlenmesiyle hesaplaşmaya niyeti olmayan kesimlerin sistemi değiştireceğiz çıkışları da, anlık seçim ‘afalanmaları’ içerisinde gülünç kalmakta. Öyle ki bu kesimlerin siyaseti de ülkedeki bariz veya gizli yapısal iktidar ve tahakküm ilişkilerine dokunmadan, yaratılan ‘serbest alan’ içerisinde küçük küçük iktidar oyunları ile avunmaktan öteye geçmiyor.

***

Şimdi çok teferruata girmeden bir kaç noktanın altını çizmekte fayda var:

  • Merkez muhalefet açısından –özellikle CTP ve HP- önümüzdeki seçim sürecinin temel dayanaklarından biri uzunca bir süredir şekillendirdikleri ahlaki bağlamda şekillenecek. Nedir bu ahlaki bağlam? Aslında çok net, kötüler gidecek iyiler gelecek ve sorunlar bitecek! HP de, onun popülist söylemi ve siyasetinden rol çalan CTP de kötüleri, hırsızları, kötü yöneticileri ve gelecek hırsızlarını iktidardan kovduktan sonra, iyilerin, halkçıların, iyi yöneticilerin ve üreterek yok olmayacakların iktidarı ile sistemi değiştireceklerini ve iyi bir yönetim ile halkın iktidarını tesis edeceklerini söylemektedirler. Bunca yıldır bizi yöneten kötülerden iyilerin hesap sorması!* Klasik biz ve onlar ayrımı ile karşıtlık üzerinden söylem üretme. Böylece hiçbir toplumsal çelişkiye, tahakküm ilişkisine ve memleketteki gerçek iktidar ilişkilerine dokunmadan, siyaset tamamen ahlaki bir zemine kaydırılmaktadır. Aslında yapılan çok net: siyaseti, ahlakın bulanık sularında boğmak ve toplumu da o suya dalmaya çağırmak. Bu taktik aslında 21.yy popülizminin klasik taktiği olup HP’den sonra anlaşılan CTP’de de benimsenmiştir. CTP liderliği merkezde barınabilmenin yolunun popülizmin taktiklerinden faydalanmaktan geçtiğini kavramış bulunmakta anlaşılan. Fakat her iki kesimin de sunduğu ahlaki reçete yüzeysel olmakla beraber, aynı zamanda dönüştürücü bir potansiyel de barındırmamaktadır. Kendilerini iyi-temiz ve kurtarıcı olarak gösterenler ile aslında kötü-yozlaşmış ve gelecek hırsızı olarak ilan ettikleriyle aynı kültürel ve ideolojik bağlam içerisinde hareket etmekteler. Bu ahlaki perspektifin sunacağı şey en iyi ihtimalle sistemin alt üst edilmesi değil, restorasyonu olur. Dolayısıyla bu seçim aynı zamanda popülizmler seçimi olacak.
  • İkinci noktaya gelecek olursak, tabii bu ahlaki varoluşu sembolize edecek, onun söylemsel icracılığını yapacak ‘liderlere’ ihtiyaç var. Bu liderler de ‘hoca’ vasfıyla ortaya çıktı. CTP’nin Tufan hocası, HP’nin Kudret hocası ve son zamanlarda eskiye nazaran sık sık karşımıza çıkan TDP’nin Asım hocası! Yukarıda saydığımız ahlaki çerçevenin kendisine uygun bedenlerde somutlaşması herhalde kaçınılmazdı. Dolayısıyla ‘hoca’ figürü, ahlaki bağlamın bedenselleşeceği, iyi, temiz, bilgili, güvenilir ve lider vasıflar karşılamaktadır. ‘Hoca’lar sadece ahlaki söylemlerin somutlaştığı bedenler değil, aynı zamanda geleneksel siyasetin figürlerinden farklı olarak, elitist bir lider kültünün de yaratılmasını sağlamaktadır. Çünkü buzlukçudan, hayvancıya, köylüden, şehirliye kadar siyasal figürlerin tümü toplumdaki konumları anlamında güvenilirliği ve inandırıcılıklarını yitirmiş durumdalar. Bu yeni ‘hoca’ kültü ile ise siyasetçiye dair toplumda tükenen güven ve inanç duygularını yeniden canlandırmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki seçimler sadece popülizmler yarışı değil aynı zamanda da ‘Hocalar’ yarışı olarak da siyaset tarihimize geçecek.
  • Daha fazla uzatmadan üçüncü ve son uğrağımıza da uğrayalım. Bu ahlaki ve hoca imajı arkasında kocaman bir yalan durmaktadır. Ya da daha farklı söylemek gerekirse, bir yalanı kocaman ahlaki kalıplar ve imajlar arkasına saklayarak muhafaza edebilirsiniz veya ettiğinizi sanırsınız. Bu durumda da yarattığınız tek şey sadece bir algı yönetimi veya manipülasyon olur. Toplumu, yanlış hayatı doğru yaşamaya çağırırsınız.  Halbuki yanlış hayat doğru yaşanmaz. kktc denen mekanizma bir yönetim mekanizması değil, yönetilememe mekanizmasıdır. Türkiye’nin tahakküm ilişkilerini, o ilişkilerin burada yarattığı kolonyal siyasal-kültürel açmazları ve merkez siyasetin çıkmaz sokaklarını hangi ahlaki söylem veya pratik örtebilir? Bu olağan üstü yapıyı ve süregiden olağan üstü hali, olağan olarak kabul etmemizin istenmesi hangi ahlaki kritere sığar? Veya bu yapının yönetimine talip olmanın bir yalanı pişirip tekrar önümüze koymaktan ne farkı var?

Tam da burada kktc’de siyasetin ne işlevi var sorusu ortaya çıkmaktadır. Aslında bir pazarlama kampanyasından da farksız olan tüketime açılan ‘yeni’ler çürümüş ve geleneksel siyasetin ana hattını farklı sözcükler ve imgelerle doldurmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Dolayısıyla da bu seçimler yeninin sahneye çıktığı değil, eskinin yeni yüzüyle sahnede arz-ı endam ettiği bir süreç olacak! İşte tam da burada mesele siyasete iyi, güzel ve erdemli bir yaşamı sağlama aracı olarak başvururken bunu aynı zamanda hakikatten koparmadan yapabilmektir. Hiçbir siyasal ve toplumsal oluş hakikate ve onun çizdiği sınırlara rağmen var olmaz. Bundan dolayı bu seçim aynı zamanda merkez tarafından siyasetin bir ahlak siyasetine batırılacağı bir seçim olacak.

Ama sadece bu kadarla da değil. kktc denen ilişkiler bütünü, bireylerden ve toplumsal ilişkilerden bağımsız ve onlara aşkın bir şeymiş gibi ‘iktidar olununca değiştirilecek’ bir yapı değildir. O aynı zamanda bire bir ilişkilerden tutun da toplumsal alışkanlıklar ve davranış kalıplarımıza kadar sirayet eden içsel bir olgudur da. “Yanlış hayat doğru yaşanmaz” fakat toplumsal olarak o yanlış ile uyum içerisinde olduğunuz sürece de hakiki bir yaşamın yolunu bulamayacağız. Dolayısıyla iyi ‘hocalar’ ve ekipleri iktidara gelecek ve ‘biz sistemi değiştireceğiz’ demek en büyük yalandır. Sistemi değiştirmek için önce onunla mücadeleye girişecek potansiyelleri harekete geçirmek ve alternatifler inşa etmek gerekmektedir. Bu ülkenin yazgısı yozlaşma ve yönetilememe olan kurumlarını ve devletini aşacak potansiyellerle sistem değişir.

Bu yazıya getirilebilecek en haklı eleştiri, makro düzeyde bir yazı olması olabilir. Fakat makro ile mikro veya bütün ile parça arasına çizgi çekmek artık o kadar da anlamlı değil. Çünkü hepsi tek bir bedende iç içe geçmiş durumda. kktc dediğimizde sadece parlamentosu olan ve talimatları Türkiye’den alan bir yapı değil, bu yapıyı da içinde barındıran toplumsal-organik bir makineden bahsedilmelidir. İşte seçim mefhumunu ve mücadeleyi de bu bağlamda tekrar düşünmenin sırasıdır! Ya bu olağan dışı hali yönetirmiş gibi yaparak yalan hayatlarda seçim kılarsınız ya da seçimi sistemle bir hesaplaşma alanına çevirir, yeni, alternatif kurucu potansiyelleri geliştirerek-inşa ederek normalleşen bu sürekli kriz halini derinleştirmeye ve çıplak hale getirmeye çalışarak hakiki bir hayatın izini sürersiniz. Aslında mesele çok açık: Yolu bulmak için yoldan çıkmak lazım!

*Özellikle CTP geçmişiyle hesaplaşmak veya inandırıcı bir özeleştiri vermek yerine geçmişi unutturmak ve yeni bir geçmiş inşa etmek çabasında olduğu çok bariz. Sadece biz onlar karşıtlığında kurduğu söylem bile sadece 2-3 yıl öncesini hatırlayacak olursak (UBP ile koalisyon) ne kadar samimiyetsiz bir söylem olduğu anlaşılır. Dolayısıyla önümüzdeki süreç aynı zamanda hafızayı diri tutmanın ve hatırlamanın da önemiyle geçecek bir süreç olacak.

*Bu yazı ilk olarak gaile dergisinde, 22.10.2017 tarihinde yayınlandı.

Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı

Gazeteci

Hasan Yıkıcı

Kurtarıcılarımızdan kurtulmaya ihtiyacımız var – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
7 Nisan 2021

Siyasal ve pratik anlamda bir çıkmaza düştüğünüzde veya hareket etme, kitleleri ikna edebilme kabiliyetinizi yitirdiğinizi fark ettiğinizde çeşitli alternatifler, araçlar veya ifade kanalları yaratmaya çalışırsınız.

Devamı içinDetails
Hasan Yıkıcı

Duygular seli içinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
24 Ekim 2019

Sürekli konuşulduğu gibi bu seçim çözüm-çözümsüzlük veye Türkiye ile ilişkiler odaklı bir seçim olmayacak, bir başka odak daha var, o da kimlik ve buna bağlı olarak toplumsal duygular meselesi…

Devamı içinDetails
Hasan Yıkıcı

Aklın, vicdanın ve yüreğin sesi – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
13 Ekim 2019

"Çünkü barış ideası bir slogan veya ezberlenmiş cümle kalıplarından değil; en zor koşullarda bile uğrunda tavır alınabilecek, vicdan, akıl ve yürekle harmanlanmış bir kültürden oluşmaktadır."

Devamı içinDetails
Hasan Yıkıcı

Makul adam: Tufan Erhürman – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
3 Ekim 2019

"Erhürman, Kıbrıs’ın kuzeyine dair politika oluştururken, sınırını KKTC’nin varlığından kaynaklı sınırlarla belirlemekte; bir zamanlar sıklıkla dillendirdiği fakat uzun bir süredir de lügatından çıkarttığı ‘vesayet’ düzeninin sınırlarını kendi politikasının da sınırları...

Devamı içinDetails
Hasan Yıkıcı

Her şey normale döndü mü? – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
12 Eylül 2019

Çünkü bu ülke bir ülke değil…

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.