Önce olması gerekenden başlayalım;
-Marina Projesi için geldiği iddia edilen kişiler ülkeye girdikten sonra derhal, kimseyle temas etmeden 14 günlük karantinaya alınmaları gerekirdi…
-Karantinaya alınan kişiler eğer iddia edildiği gibi bakanlar kurulu izniyle ülkemize yatırım amaçlı getirilmişlerse ve karantina otelinin dışarısında temaslarda bulundularsa, bu kişilere sağlık bakanlığı tarafından PCR testine yapılması ve sonucunun negatif çıkması lazımdı…
-Bu kişilerin diyelim ki geldikleri yerde internet yok, bulundukları yerden evrak işlerini halledecek teknolojiye sahip değiller ve o nedenle sadece otelde kalmak için iki günlüğüne ülkemize getirildiler. O zaman da ülkeden ayrılmaları için yine PCR testine tabi tutulmaları, bu testlerin mutlak negatif çıkması mecburiyeti vardı…
***
Hükümet ne yapmış ona bir bakalım;
– “Bu kişiler Lapta Marina Projesi için geldi, incelemelerde bulundu ve kaçtı”, imza; Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel…
-“Ben bu kişilerin otel odasından dışarı çıkıp çıkmadıklarını bilmiyorum, araştırma yapılması için polise talimat verdim”, imza; Başbakan Ersin Tatar…
-“Bu kişiler kumar oynama amaçlı mı geldiler, benim bu konuda şüphelerim var, konu araştırılmalı” imza; Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay…
-“Gelen kişiler tamamı ile sağlık bakanlığının kontrolündeydiler. Sağlık açısından hiçbir sorun yoktur. Yalnız dışarı çıkıp çıkmadıklarını bilmiyorum, kimseye PCR testi yapmadık, bu konuda sorumluluk karantina yerindeki sağlık çalışanları ile polistedir. Araştırma yapılsın”, imza; Sağlık Bakanı Ali Pilli…
***
Gerçeklere gelecek olursak;
Bu kişiler adaya kendilerine peşkeş çekilecek yeri görmek ve Merit Otel’de kumar oynamak için geldiler…
-Gördüler…
-Oynadılar…
-Daha başka zevkler yaptılar…
Ve gittiler…
***
Sonuç;
Hükümet olması gerekenler konusunda hiçbir şey yapmadı…
En azından “Bu kişiler kaçmadan önce PCR testi yapayım da toplumu biraz olsun rahatlatayım” bile demedi!..
Aslında buna “Gücü yetmedi” de diyebiliriz…
Artık bu konu için “Rezalet” benzetmesi bile hafif kalır…
***
Ve başıma gelen bir olayla durum özeti;
Babası İngiltere’de tedavi gören bir arkadaşım bana ulaştı ve “Babamın durumu iyi değil, tek isteği memleketini yeniden görmek, doğduğu toprakların havasını içine çekebilmek, onu Kıbrıs’a getirebilmek için başvurmadığım yer kalmadı ama ne yazık ki hala bize olumlu dönüş yapan olmadı” demişti…
O arkadaşım yaklaşık bir hafta önce babasının İngiltere’den tabutla gelen cansız bedenini toprağa verdi!..
Doğduğu topraklar arkadaşımın babasını kabul etti, bağrına bastı, fakat siz bunu bizlere yaşatanları inanınız toprak bile kabul etmeyecek…
Nokta!..