Bu makale ilk kez 9 Aralık 2020 tarihinde Fileleftheros Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazar: Hristalla Hacidimitriu – Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu – Hazırlayan: Vula Harana
Sinema filmi olsaydı hepimiz gözyaşları içinde seyrederdik. Üç çocuklu bir kadın. Baba yok. Ya umurunda olmadığı için çekip gitti ya da sadece yok. Anne çocuklarını geçindirmek için çalışıyor. Yardımcı olacak bir ailesi yok. Dostlardan sürekli yardım istenemez. Dadı tutmaksa başka sınıflara ait insanların harcı. Saati beş lira karşılığında çalışan anneler dadı parası veremez. Bu durumda ne yaparsın? İşe gitmek için çocuklarını kime bırakırsın? Yüreğin ağzında, sadece 13 yaşında olan en büyük çocuğuna diğer ikisine bakma sorumluluğunu verirsin. Küçük olanlardan biri yedi yaşında, diğeri 23 aylıktır. Kapıyı kimseye açmamasını, yemeği ısıtmak için ateş yakmamasını, riskli hiçbir şey yapmamasını söyler ve Pazar günü çalışmaya gitmek üzere evden çıkarsın. Bir süper markette kasiyer olabilirsin, bir dükkânda satıcı ya da bir kafede garson… Sık sık mesajlar atarak evde her şeyin yolunda olup olmadığını yoklarsın.
Bu bir sorumsuzluk mudur? Bizim verilerimize göre evet, sorumsuzluktur. Ama yukarıda sözünü ettiğim verilere sahip bir kadının başka bir şansı var mıdır? Yoksuldur, ne eşi vardır ne de yakınlarda el uzatacak bir ailesi. Bir seçenek devletten hem çocuklarına hem sana bakmasını beklemektir. Tabi devletin bakmak için şart koştuğu kriterleri yerine getiriyorsan. Ve devletin sana verdiği parayla yetinirsin. O kadar. Ya o kriterlere sahip değilsen ya da devlet yardımını nasıl alacağını bilmiyorsan?
Geçen Pazar günü öğleden sonra 7 yaşındaki bir çocuk parkta yalnız başına oynarken görüldü. Vicdanlı bir yurttaş onu görmüş ve başına olur da herhangi bir fenalık gelir korkusuyla alıp polise teslim etmiş. Polis çocukla birlikte evine gidince orada iki çocuk daha bulunmuş. Ardından anne tutuklanarak mahkemeye çıkarıldı ve dava görülene kadar tutuklu olarak kalmamak için 20 bin avroluk garanti belgesi imzalamak zorunda bırakıldı. Aynı zamanda haftada üç kez polis karakoluna görünmek zorunda ve ülkeden kaçmasının engellenmesi amacıyla da adı stop liste kondu. Ve tabi ki Sosyal Hizmetler Dairesine de haber verildi.
Peki 20 bin avroluk garanti belgesiyle çocuklar korunuyor mu yoksa kadın cezalandırılıyor mu? Ya da Sosyal Hizmetler Dairesi çocukları alıp koruyucu ailelerin yanına yerleştirmeli midir? Bu çözüm yolları çocuklar için daha mı az zarar vericidir?