• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cumartesi, Eylül 30, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Fehmi Öztürk

İngmar Bergman’ın “Persona”sı ve Bilge Lord Kunduracı

Fehmi Öztürk Fehmi Öztürk
2 Mart 2019
Okuma Süresi: 4 dk
A A
İngmar Bergman’ın “Persona”sı ve Bilge Lord Kunduracı

Dünya sinema tarihinde önemli bir yeri olan, hatta Woody Allen, Alfred Hitchcock, David Lynch, Pedro Almodovar gibi yönetmenlerin baş yapıt diye nitelendirdikleri 1966 yapımı İngmar Bergman’ın “PERSONA” filminden bahsetmek istiyorum. Özellikle sadece bu film üzerinden Kıbrıs’ta yaşanan ve bugünlerde hapishanede olan Bilge Lord Kunduracı olayını film üzerinden yorumlamak istedim. Filmin konusuna girmeden önce “persona” nedir biraz değinmek isterim.

Antik Yunan’da tiyatro oyuncularının değişik rollerdeki oyunlarını sergilemek için taktıkları maskenin adı olan persona, Analitik Psikoloji öğretisinde bireyin; toplumun ve geleneklerin beklentilerine yanıt olarak taktığı mecazi maskedir. Bir başka deyişle toplumsal “rol” kavramının karşılığıdır ve kişinin gerçek kişiliği ile toplumun değer yargılarına uygun bir kişiliğin ortak paydada buluşması ile oluşan yapay bir kişiliği ifade eder.

Toplumla ilişkilerimizi düzenleyen personanın aksine, bireyin kendisiyle olan ilişkilerini düzenleyen gölge; kişinin hoşlanmadığı, bireysel bilinçaltında bastırdığı karanlık yönünü temsil eder. “Her şey zıddıyla kaimdir.” diyalektiğine istinaden kötü olmadan iyiden de bahsedilemeyeceğini söyleyen Jung, uyumlu kişilerin bu yanlarıyla yüzleşerek iyi ve kötüyü kendi içlerinde bütünleştirdiklerini; uyum sağlayamayanlarınsa Freud’un savunma mekanizmalarından birinde olduğu gibi yansıtma ile bu karanlık yönlerini başkalarında gördüklerini savunur.

İngmar Bergman’ın Persona filmi bu “Persona” ve “Gölge” arasında geçer. Orta yaşlı oyuncu olan Elisabet bir gün tiyatro sahnesinde “Electra”yı oynarken sessizleşir, repliklerini vermez, konuşmamayı tercih eder ve hastaneye kaldırılır. Electra oynarken susması önemlidir; çünkü Electra annesini öldüren bir kadının hikayesidir ve Elisabet annelik rolünü istemeyen bir bireydir.

Elisabet’e kaldırıldığı hastanede Alma adında bir hemşire verilir. Alma genç nişanlı bir kızdır, bir grup seks sırasında hamile kalmış ve kürtaj olmuştur. Elisabet sessiz kaldıkça Alma’nın hayat hikayesini dinliyoruz. Elisabeth bir kadının Personasıyken Alma ise aynı kadının Gölgesidir. Elisabet’in oğlu, Alma’nın kürtajla sonlandırdığı çocuğunun yansımadır.

Bir sahne var ki filmin içinde peşpeşe iki kez aynı sahneyi izleriz; Alma’nın repliklerini önce Elisabet’in yüzünde sonra da Alma’nın yüzünde dinleriz.

‘Anlat Elisabet. O zaman ben de anlatirim. Bir gece bir partideydi. Gec saate kadar sürdü ve kalabaliktı. Sabaha doğru gruptakilerden biri: “Elisabet, bir kadın ve aktrist olmanin bütün özellikleri sende var.” dedi. ”ama anneliğin yok.” güldün çünkü aptalca geldiğini düşündün. Ama bir süre sonra onun söylediklerini düşündüğünü fark ettin. Git gide endişelendin. Kocanın seni hamile bırakmasına izin verdin. Anne olmak istedin. Kesin olduğunu anladığında korktun. Bağlanmaktan, sorumluluktan, tiyatroyu bırakmaktan korktun. Acıdan, ölümden, vücudunun bozulmasından. Ama rolü oynadın. Mutlu genç bir anne rolü. Herkes ”çok güzel değil mi? Hiç böyle güzel olmamıştı.” dedi. Bu arada sen defalarca onu düşürmeye çalıştın. Ama başaramadın. Geri dönüş olmadığını anladığında, bebekten nefret etmeye başladın. Ve ölü doğmasını istedin. Bebeğin ölü olmasını istedin. Ölü bir bebek için dua ettin. Uzun ve zor bir doğumdu. Günlerce acı çektin. Sonunda bebek ameliyatla doğdu. Bebeğine iğrenerek baktın ve fısıldadın: ”hemen ölemez misin? Ölemez misin?” ama o yaşadı. Gece gündüz ağladı ve ondan nefret ettin. Korkmuştun, vicdanin rahatsızdı. Sonunda çocuğa bir süt anne bulundu. Hasta yatağından kalkıp tiyatroya dönebildin. Ama acı bitmemişti. Çocuk annesine karşı çok büyük bir sevgi besliyordu. Kendini korudun. Umutsuzca korudun. Bu sevgiye cevap veremeyeceğini hissediyordun…. Aranızdaki karşılaşmalar acımasız ve anlamsız oluyordu. Yapamıyorsun. Soğuk ve uzaksın. Sana bakıyor. Seni seviyor ve çok nazik. Ona seni rahat bırakmadığı için vurmak istiyorsun. Kalın ağzı ve çirkin vücuduyla iğrenç olduğunu düşünüyorsun nemli ve yakaran bakışlarıyla. İtici olduğunu düşünüyorsun ve sen korkuyorsun.”

Biri korkularıyla karşı karşıya gelmiş bir kadın, diğeri anneliği fiziksel olarak reddetmiş bir kadın. Her ikisi de toplumsal baskının ürünü; çünkü annelik çoğunluk tarafından sınırları belirlenmiş bir roldür; bu rolün dışına çıkanlar toplum tarafından “simgesel ölüme” bırakılır, dışlanılır.

Bilge Lord Kunduracı 36 yaşında bir kadın. Çocuğunu öldürmüş ve mahkeme beyanında bundan pişman olmadığını belirtmiştir. Hiçbir çocuk cinayetinin açıklanır bir tarafı yoktur elbet bizim açımızdan, çünkü her canlının yaşama hakkı vardır ve bu hakkı kimse kimsenin elinden almamalıdır.

Günümüzde annelik rolü göstermelik bir hal aldığı gerçek. Sosyal medya üzerinden bir annelik pornosu almış başını gidiyor. Özellikle doğum günü partileri fotoğraflarına bakıyorum, fotoğraflarda anne ve çocuktan çok parti yerinin şatafatını sergiliyorlar; çocuğu için “en güzelini” seçtiğini ve yaptığını bize ispat ederek toplum içinde iyi bir anne olduğunu iletmeye çalışan genç kadınlar azımsanmayacak kadar çok. Kapitalist sistem hep daha fazlasını arzu ettirtmek üzerine hepimizin gözünü para iktidar ve imajla bürütmüşken; annelik bu sistem içerisinde sadece performatik bir rol olarak, göstermelik kalmıştır.

Toplumun ve sistemin dayattığı evlilik kurumu, annelik babalık rolü hepimizin üzerinde bir baskıdır. Bu kurum ve rollerin dışında kalanlar toplum dışına itilir; evlenmeyen erkeğin cinsel yönelimi üzerine dedikodular yapılır, evlenmeyen ve yalnız yaşamaya çalışan kadına yollu diye yaftalar yapıştırılır. Toplum içinde yer edinmeye çalışan her birey toplum tarafından baskı altında yaşamaktadır.

Bilge Lord Kunduracı olayının toplum içinde infial yaratmasının en önemli nedeni toplumun bel bağladığı bu annelik rolünün ciddi sarsıntıya uğramasıdır. Aslında persona filmindeki persona ile gölgenin karşı karşıya gelişidir Bilge Lord Kunduracı olayı. Bu cinayet aslında derinlerde bir yerde toplumun neden olduğu bir cinayettir.

 

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Fehmi Öztürk

Fehmi Öztürk

Hayal Kırıklıklarının Modern Masal Anlatıcısı: Wong Kar Wai
Fehmi Öztürk

Hayal Kırıklıklarının Modern Masal Anlatıcısı: Wong Kar Wai

Fehmi Öztürk
9 Mart 2019
0

Yıl 2002 İzmir’e sinema okumaya yeni gitmişim. İzmirde her sonbahar gezici festival oluyordu, ilk gezici festival filminde izlemiştim İn The Mood For Love filmini, 17 yaşımdaydım ve hayatımda izlediğim en...

Okumaya Devam Et
Vizyon Dışı Filmler – Fehmi Öztürk
Fehmi Öztürk

Vizyon Dışı Filmler – Fehmi Öztürk

Fehmi Öztürk
16 Şubat 2019
0

“Vizyon Dışı Filmler”de bu hafta iki yeni bir eski filmimiz var. Bu haftaki filmlerimizin ortak özelliği hepsinin tek mekanda geçmesi.  İlk filmimiz tek mekan filmlerin kült filmi 1957 yapımı Sidney...

Okumaya Devam Et
Bu hafta izlediklerim – Fehmi Öztürk
Fehmi Öztürk

Bu hafta izlediklerim – Fehmi Öztürk

Fehmi Öztürk
19 Ocak 2019
0

Günlük yaşamda “aman yahu her gün her gün ne geyeceyik, gene bugün ne bişireceyik” gibi yaşamsal dertlerimizin yanında bir de  “acaba ne okusam, ne  dinlesem, ne izlesem?” gibi zevk içeren...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

İnsanın varlığını (kimliğini) kanıtlamak zorunda kalması ne kadar hazin bir durum… | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

İnsanın varlığını (kimliğini) kanıtlamak zorunda kalması ne kadar hazin bir durum… | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
27 Eylül 2023
Göçenin halinden 🐉 Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Göçenin halinden 🐉 Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
20 Eylül 2023
Dün Anayasa’nın doğumgünüydü 🏴‍☠️ Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Dün Anayasa’nın doğumgünüydü 🏴‍☠️ Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
18 Eylül 2023
Çalıyor

Türkiye’nin LGBTİ+ imtihanı | Video haber

Türkiye’nin LGBTİ+ imtihanı | Video haber

DÜNYA
Island Seeds, ilk single’ı “Stray Cat” (Sokak Kedisi) şarkısını yayınladı 

Island Seeds, ilk single’ı “Stray Cat” (Sokak Kedisi) şarkısını yayınladı 

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Black Mirror’ın 6. sezonundan ilk fragman yayınlandı

Black Mirror 15 Haziran’da dönüyor | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Mocha Kasırgası Myanmar’a ulaşırken milyonlarca mülteci yıkıma karşı hazırlanıyor

Suriyeliler “geri gönderme” tartışmasına ne diyor? 🏴

DÜNYA
Barış Atay’dan Memet Ali Alabora’ya Gezi’nin sanatçıları | “O an öleceğimi sandım” ✊

Barış Atay’dan Memet Ali Alabora’ya Gezi’nin sanatçıları | “O an öleceğimi sandım” ✊

DÜNYA
Fillerin Asya’daki yaşam alanlarının yaklaşık üçte ikisi yok oldu

Almanya’daki Türk seçmenler hangi adaya, neden oy verdi? 🗳️🇩🇪

DÜNYA
Mustafa Sarıgül fenomeni 📵

Mustafa Sarıgül fenomeni 📵

DÜNYA

İktidar 🌌🌍 Ulus Baker

DÜNYA
Kıbrıs üzerine 🌶️🧠 Ulus Baker

Kıbrıs üzerine 🌶️🧠 Ulus Baker

DÜNYA
Dil, bir emir sistemidir 👅👮

Dil, bir emir sistemidir 👅👮

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • Kıbrıs’ın güneyinde binlerce kişi, faşizme karşı tek ses oldu. Elefteria Meydanı’nda başlayan yürüyüş, sırasıyla İçişleri Bakanlığı ve Meclis’e gidilmesinin ardından yine aynı yerde son buldu.
Video: Feelix Eer
  • Susmuyorum diyorsan, özgürlüklerine ve ülkene sahip çıkıyorsan, senin sesin olan ve cesaretle konuşan gazetecilerin sesinin baskılarla kesilmesine karşıysan, sen de imzala! Eğer imzalıyorum diyorsan, imzaliyorumkibris@gmail.com adresine ismini, soy ismini ve (eğer tercih ediyorsan) unvanını e-mail olarak göndermeni rica ederiz.

ÖNEMLİ NOT: İmza kampanyası, yarın akşam Basın Emekçileri Sendikası Lokali’nde düzenlenecek panelde de imzaya açılacaktır. Panel saat 19.00’da gerçekleştirilecektir.
  • “İnsani yol ihtiyacı” gerekçesiyle Pile’de yaşanan şiddet olayları ile ilgili yeni bir video yayınlandı. 
Uluslararası boyutta kınan şiddet olayları sonrası Kıbrıstürk tarafı bölgeden çekilmek zorunda kalmış, BM Güvenlik Konseyi yaşanan olayların uluslarası boyutta suç teşkil ettiğini vurgulamıştı.
  • Savaşların kazananı, acıların bayramı olmaz. 
Ο πόλεμος δεν έχει νικητή και ο πόνος δεν γιορτάζεται.
 #temmuz1974 #july1974 #kıbrıs #kibris #cyprus #gazedda #gazeddakibris #gazeddakıbrıs
  • One Island,
One Country,
No Bullshit!
  • Hayat Ersin
  • Her Perşembe ve Cuma gün olduğu gibi; öğle saat 12:00’da Gazeddakıbrıs Kolektifi’nden Nuri Sılay ve Tevfik Aytekin, bu hafta da Kıbrıs ve dünya gündemini yorumluyor. 

Sansürsüz, Gazedda’nın Youtube, Facebook ve Twitter sayfalarından aynı anda yayında olacak.
  • Η Οργανωτική Επιτροπή της Πορείας Υπερηφάνειας της 17ης Μαΐου προσκαλεί κάθε άτομο σε πορεία κατά της Ομοφοβίας, Αμφιφοβίας και Τρανσφοβίας στις 17 του Μάη

17 Mayıs Onur Yürüyüşü Organizasyon Komitesi herkesi 17 Mayıs Günü Homofobiye, Bifobiye, Transfobiye karşı yürüyüşe davet ediyor.

May 17th Pride March Organizing Committee invites everyone to march against Homophobia, Biphobia, and Transphobia on May 17th.

#pride2023 
#pride2023🌈

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Sıcak sular, dünyanın en büyük buz tabakasına doğru akıyor: Küresel deniz seviyesini tehdit edebilir

Dünyanın en yoğun sıcak dalgası Antarktika’da kaydedildi

4 gün önce
Hava kirliliği gibi çevresel etkiler kanser vakalarını artırıyor

Avrupa’da neredeyse herkes zehirli hava soluyor

5 gün önce
Çobanoğlu: Akkuyu Nükleer Santrali, radyoaktif bir tehdittir

‘Akkuyu’yu neresinden tutsak elimizde kalıyor: Koşar adım felakete gidiyoruz’

5 gün önce
Nazlı: Bütün çocuklardan sosyal hizmetler sorumludur

Nazlı: İlaç yolsuzluğunun konuşulmayanı: yoksulluk!

1 hafta önce
“Din Kültürü kitaplarında, yönlendirme, manipülasyon, duygusal istismar ve görmezden gelme var”

“Din Kültürü kitaplarında, yönlendirme, manipülasyon, duygusal istismar ve görmezden gelme var”

1 hafta önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.