• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
13 °c
Nicosia
14 ° Per
14 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Hadi yüzleşelim – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı Hasan Yıkıcı
14 Ağustos 2019
Okuma Süresi: 5 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Üzerinden tam 45 yıl geçti. 

İkinci harekatın! 

Kim ne derse desin, bu harekat sonuçları, getirileri ve yarattığı sosyal koşullar anlamında tam bir fetih, işgal ve gasp harekatıydı. 

Tam 45 yıldır oldu…

*

14 Ağustos 1974 günü açılan kapıdan içeri girdik,

Ve kendimizi küçük, yalan dünyamızın içine kapadık, üzerine kilitler vurduk.

Kilitler, bayrak bayrak, heykel heykel ve barikat barikat kilitler… 

Son dönemde buna camiler de eklendi…

Savaşta yaşanan acıların ortasına barikatlar çektik…

Her iki taraf da kendi yalanında, küçük avuntularla büyük doğrularını oluşturdu.

Yanlış hayat doğru yaşanmaz diyemedi kimse,

Ne 74’te ne de 83’de…

*

45 yıldır kendimizi kapadığımız fanusta sahte sahte uğraşlarla kendimizi avuttuk sadece…

Önümüze oyuncaklar attılar, adına ‘devlet’ dediler

Elimize ganimetler ve yoktan var edilmiş statüler verdiler, ‘adına toplum olduk’ dediler…

Başkasının acısının üzerine ucubeler diktik…

Hayatlar kurduğumuzu,

Zenginliği paylaştığımızı sandık… 

İstila ile ne elde ettiysek, hunharca ve görgüsüzce tükettik.

Toprağı gasp ettik,

Dağları yerle bir ettik,

Denizleri bile ganimetledik, kirlettik, mahvettik,

Adına kktc dedikleri ceberut yapı içerisinde siyasi varoluşumuzu başka bir devlete teslim ettik,

Erken emeklilikler, yüksek yüksek baremler, yavşak yavşak statüler, renksiz renksiz bürokrasiler ile ‘olduk biz’ zannettik…

Şımarık ve görgüsüz bir toplum olduk

45 yıl oldu.

*

Geriye dönüp baktığımızda bu süre içerisinde hep birbirini tekrar eden kısır senaryoların sahte kahramanları olduk.

Yalanlar içinde sadece tükettik.

Öyle dışarıdan gelen yabancılar değil,

işgali, istilayı ve onun kültürünü içimize çekerek, 

bağışıklık kazanarak tükendik. 

Ayşe tatilden döner mi? 

Ayşe tatilden dönse de içimizdeki Ayşe’den nasıl kurtulabiliriz?

Suni zenginliklerden,

sahte statülerden,

sonradan görme orta sınıf alışkanlıklardan vazgeçebilir miyiz

özgürlük ve bağımsızlık uğruna? 

Yoksa böyle biz iyimiyiz?

Yoksa 45 yıldır ezberlenen muhalefet kalıplarının içinde yanlış hayatın doğruymuş gibi olan kısmında zaman tüketmeye devam mı? 

*

Bu fanusun içerisinde artık boğuluyoruz. Korkarım ki buna da bağışıklık geliştireceğiz.

Nefes alamayan, hayatı ve aşkı arzulamayan, meymenetsiz tüketiciler haline geleceği.

Evet, bu yukarıda saydıklarımı ben yapmadım, muhtemelen sen de sevgili okuyucu, sen de yapmamışsındır.

Ama sustuğumuz, bağışıklık geliştirdiğimiz ve içselleştirdiğimiz sürece biz de bunun bir parçasıyız.

Kaçarı yok. 

Böyle bir yaşamın tutarı da yok ama…

Kendi adıma çok feci sıkıldım artık.

Siyasetçilik oyunlarından, sahte devletçiliklerden, memur hallerimizden, -mış gibi devrimciliklerden, bayat bir tükeniyoruz edebiyatından ve bütünlüklü çözümün kaybedenler kulübünden ve de yeni kktccilerin inkarcılığından…

Yeni bir yola çıkmak için, pasif tüketiciler değil, aktif reddediciler olmamız lazım.

İlk olarak da bu sistemle ve konfor alanlarımızla barışık benliğimizi reddetmeliyiz belki de.

Yalandan bir yaşamın sonsuz döngülerini parçalayıp, özgürlük ve barış arzusunu salıvermemiz lazım.

Çünkü bu sistemle barışık bir muhalefetin daha fazla yalandan başka bir getirisi olamaz. 

Hadi yüzleşelim… Ama önce en sahte noktamızdan, belki de kendimizden başlayarak. 

Etiketler: kıbrıssorunu
Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı

Yersiz, yurtsuz...

Hayatlarımız artık eskisi gibi olmayacak!
Hasan Yıkıcı

Hayatlarımız artık eskisi gibi olmayacak!

Hasan Yıkıcı
10 Aralık 2025
Hasan Yıkıcı

Kurtarıcılarımızdan kurtulmaya ihtiyacımız var – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
7 Nisan 2021
Hasan Yıkıcı

Duygular seli içinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
24 Ekim 2019
Hasan Yıkıcı

Aklın, vicdanın ve yüreğin sesi – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
13 Ekim 2019
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.