Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Kıbrıslıtürklerin AB ve BM üyesi birleşik bir Kıbrıs’ta mı yaşamak istediklerine yoksa Türkiye’nin siyasi bir kolu mu olmak istediklerine karar vermelerinin artık kendilerine bağlı olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Kıbrıslıtürkleri Türkiye’ye terk etmemek için” elinden geleni yaptığını söyledi.
Limasol’da düzenlenen Dünya Diaspora Kıbrıslıları Konferansı’nda konuşan Kasulidis, Kıbrıs Rum tarafınca önerilen Güven Arttırıcı Önlemlerin (GAÖ) kabul edilmesinin her iki tarafın da yararına olacağını belirtirken Kıbrıs ve Ukrayna meselesine atıfta bulunarak bazı aktörlerin uluslararası hukuk ilkelerini kınama konusunda seçici davrandığını söyledi.
Kasulidis konuşmasında, bugün Kıbrıs sorununda yine önemli bir kavşakta olunduğunu belirterek “bu sefer her seferinde söylediğimizden daha fazlası var” dedi ve şunları ekledi: “Kıbrıs Cumhuriyeti Hükûmeti, görüşmelerin bir an önce yeniden başlaması yönündeki iradesini defalarca dile getirmiş ve iki toplum arasında gerekli olumlu iklimin yaratılması çabalarına olan bağlılığını ortaya koymuştur.”
Kasulidis, Kıbrıslıtürklerin günlük yaşamlarını iyileştirecek olumlu bir iklimin yaratılması için iddialı bir mutabakat paketi önerdiklerini ve tek taraflı girişimlerle ilerlediklerini belirterek “Kıbrıs’ın Kıbrıslırumlar, Kıbrıslıtürkler, Maronitler, Ermeniler ve Latinlerden oluşan Kıbrıs halkına ait olduğunu biliyoruz ve Kıbrıslıtürkleri Türkiye’ye bırakmamak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Kasulidis GAÖ’lerin kabul edilmesinin her iki taraf için de karşılıklı yarar sağlayacağına inandığını ifade ederek Kıbrıslıtürk liderliğinin Kıbrıslıtürkleri görmezden gelerek Cumhurbaşkanı’nın önerilerini reddettiğini sözlerine ekledi.
Yoannis Kasulidis, “Türkiye tarafından işgal edilen topraklar protokolünün Kıbrıslıtürklerin Türkiye’ye bağımlılığını arttırdığını, Kıbrıslıtürk toplumunun laik karakterini bozduğunu ve Kıbrıslıtürkleri Türk tasarımlarının ve Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük politikalarının getirdiği kısıtlamaların esiri haline getirdiğini” belirterek “AB ve BM üyesi olarak yeniden birleşmiş bir Kıbrıs’ta mı yaşamak istediklerine yoksa Türkiye’nin siyasi bir uzantısı mı olmak istediklerine karar vermek artık Kıbrıslıtürklerin kendilerine kalmıştır” dedi.
Kasulidis, hiçkimsenin durgunlukla uzlaşmayı ve statükoyu kabul etmeyi vatanseverlik olarak göremeyeceğini, çünkü bunun “işgalin, kolonileştirmenin, mültecilerin yerlerinden edilmesinin devamı anlamına geldiğini, aynı zamanda Kıbrıs’ın güvenlik ve refah koşullarında yeniden birleşmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını” söyledi.
Dışişleri Bakanı son yedi ay içerisinde yabancı ülkelere yaptığı ziyaretlerde Kıbrıs sorununa ilişkin pozisyonlarda herhangi bir sapma ya da iki devletli çözüme yönelik bir çağrı gözlemlemediğini, aksine BM kararları temelinde üzerinde mutabık kalınan çözüme destek verildiğini kaydetti.
kha/gazedda