Bu ülkede bilişim yasasına oy veren vekillere, polise, savcılığa, demokrasiden yana olanlara birkaç sorum var.
Özgür Gazete ve Gazeddakıbrıs’a dönük saldırılar ortadayken, bilişim yasasını sunup “güvenli internet” iddiasında bulunanlar son yaşananlardan sonra ne yapmayı düşünüyorlar?
Künyesiz yayın organlarını kapatma gücü olanların, saldırıya uğrayan sayfalara, bu saldırılardan dolayı zarar gören hizmet sağlayıcılara dönük üç beş cümle dışında yasal çerçevelerinin yetersizliği konusu gündemlerine alacaklar mı?
Polis ve savcılık saldırıları izlerken, açıkça işlenen suçları izlemekten başka bir sorumluluk alacaklar mı?
Saldırının boyutu o kadar yüksek ki, hedeflenen sayfalar dışında, aynı hizmet sağlayılardan hizmet alan diğer sayfaların da sorunlar yaşadığı görülüyor. Artık bu saldırı, özgür basına dair aleni müdahalenin ötesinde, temel bir hak olan, halkın haber alma özgürlüğüne bir darbe indirmektedir. Anayasal bir ihlal söz konusudur. Bu ihlali gerçekleştirenlerin yaptıklarını görmezden gelmeye devam edildiği sürece demokrasinin temellerine bir darbe indirilmektedir. Bu konuda seçilmişlerin, iradeyi belirlediğini iddia edenlerin ileriye dönük yapmayı planladıkları birşey var mı?
Bir de tehdit ve şantaj boyutunda adres gösterilen gazeteciler ciddi bir sorunla karşı karşıyayken, ismi cismi belli adreslere dönük tek kelime etmeye çekinenler, parmağının arkasına saklanmaya ne kadar devam edecekler?