• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Ağustos 16, 2022
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM SÖYLEŞİ

Arnaldo Otegi İle Söyleşi: ETA’nın Silah Bırakması ve Sol Üzerine

Gazedda Gazedda
24 Temmuz 2017
Okuma Süresi: 12 dk
A A
Arnaldo Otegi İle Söyleşi: ETA’nın Silah Bırakması ve Sol Üzerine

SS01. ELGOIBAR (GUIPÚZCOA), 06/09/08.- El ex portavoz de Batasuna Arnaldo Otegi, durante el acto de su recibimiento celebrado en la plaza de la localidad guipuzcoana de Elgoibar. EFE/Javier Etxezarreta ESPAÑA-OTEGI-HOMENAJE

Bask ülkesi bağımsızlık hareketi olan Euskadi Ta Askatasuna (ETA, yani Bask Anavatanı ve Özgürlük), 8 Nisan’da silahlı mücadele yoluyla bir Bask ülkesi kurma doğrultusundaki çabasına kesin bir son verdi. Örgütün kaşe ve monogramını bulunduran bir açıklama ile grup, kendisini “silahsız bir örgüt” olarak deklare etti. Örgüt, Bask sivil toplumunun ve kuruluşlarının barış sürecinin desteklenmesindeki çalışmalarını överken, İspanyol ve Fransız yetkililerin, grubun silah bırakmasını ertelemesine neden olan tutumlarını “inat” olarak nitelendirerek kınamıştı. Çalışma, Basklı grubun, İspanya ve Fransa devletlerine karşı yaklaşık 55 yıllık mücadelesinde kullandığı güneybatı Fransa’daki çeşitli silah ve patlayıcı zulalarının yerlerinin belirtilmesi ile başladı.


Denis Rogatyuk | Green Left Weekly

Çeviri: Gerçeğin Günlüğü


ETA, 1960’lı yılların sonlarında, Bask özgürlük hareketinin geleneksel siyasi gücü olan Bask Milliyetçi Partisi’nin (PNV) gençlik seksiyonunun üyeleri tarafından kuruldu. Franco diktatörlüğünün ciddi baskıları ile karşılaşmasıyla, silahlı mücadeleyi, İspanya devletini istikrarsızlaştırmanın ve Bask topraklarının işgaline direnmenin en etkili yolu olarak gördü. Uzunca bir süre İspanya devletinin en tehlikeli ve önemli düşmanı olarak görülen ETA, suikastlar, bombalamalar, Franco rejiminin ve 1978 yılı sonrasında demokratik seçimle gelen İspanya hükümetlerinin ve ordunun önde gelen isimlerinin kaçırılmasını içeren bir silahlı mücadeleye öncülük etti. 1968 yılından son ateşkesin ilan edildiği 2010 yılına kadar, aralarında politikacıların, ordu mensuplarının ve sivil muhafızların yanı sıra suçsuz görgü tanıklarının ve sivillerin de olduğu 800’den fazla kişi can verdi.

1970’lerin sonlarında ETA resmen, askeri ve siyasi olmak üzere iki ayrı gruba bölündü. Askeri grup, Franco döneminde kullanılan yöntemlerle aynı temele dayanan askeri yapıyı ve vizyonu sürdürdü. Siyasi grup ise silahlı mücadeleyi desteklemeyi sürdürmek ile birlikte, Euskal Herria (İspanya ve Fransa’daki Bask bölgelerine verilen isim) genelinde seçimlere girerek meşru siyasi araçlarla Bask ülkesi hedefine erişme konusunda daha yüksek bir potansiyel gördü ve Bask toplumu ile kurumları içinde “Abertzale” (yurtsever ve bağımsızlık destekçisi) sol ideolojiyi destekledi.

Örgütün askeri grubu, 1986 yılında dağıldı ve Bask ülkesindeki başka Abertzale solu örgütleri ile birlikte siyasi ve seçimlere yönelik yapılar oluşturdu. Bunların en öne çıkanı, son olarak 2001 yılında Batasuna koalisyonunun bir parçasını oluşturmak üzere feshedilen Herri Batasuna partisi idi (Nisan 1978’de bir koalisyon olarak kurulan Herri Batasuna, 2003 yılında ETA ile bağı olduğu gerekçesiyle İspanya hükümeti tarafından kapatılmıştır; ç.n.).

Ulusal bağımsızlığı ve Abertzale solu projesi ile ilişkili ekonomik ve sosyal politikaları –kilit sanayi tesislerinin (özellikle enerji şirketlerinin) ve bankaların kamulaştırılması, zenginlere yüksek vergiler, nükleer enerji karşıtlığı, mültecilere destek, dünya genelindeki ulusal kurtuluş davaları ve hareketleri ile (özellikle Katalonya, Galiçya, İrlanda, Filistin ve Kürdistan) dayanışma gösterilmesi- eşzamanlı olarak savunarak, Bask siyasetindeki politik güçlere, merkez-sağ Bask Milliyetçi Partisi’ne (PNV) rakip olma arayışındaydılar.

Arnaldo Otegi  spain ile ilgili görsel sonucu

Batasuna’nın ETA ile geçmişteki bağlantısı nedeniyle, merkez-sağ Halk Partisi (PP), merkez-sol İspanya Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ile birlikte Anayasa Mahkemesi’ne partinin kapatılması doğrultusunda sürekli olarak baskı yapıyordu. İspanya parlamentosu 2002 yılında, ETA’yı tanımamayı reddetmelerine atıfta bulunarak Abertzale solu oluşumları yasaklamayı hedefleyen partiler kanununu geçirdi. Bugün ETA üyesi ve Abertzale solu ile bağlantılı politik figürlerden oluşan 350 civarında kişi hapsedilmiş ve ailelerinden ayırma yöntemi olarak İspanya ve Fransa geneline dağıtılmış durumda.

Arnaldo Otegi Mondragon, Batasuna’nın kurucusu ve 2001 yılından 2013 yılındaki tasfiyesine dek başkanı olmasının yanında son olarak Batasuna’nın takipçisi Sortu’nun genel sekreteri olarak Abertzale solunun en önde gelen liderlerinden olmuştur. Otegi ayrıca, bir Abertzale siyasi ittifakı olan EH Bildu’nun da (Bask Ülkesi Birliği) sözcüsüdür.

Eski bir ETA üyesi olan Otegi, İspanya devleti tarafından sonuncusu 2009-2016 yılları arasında olmak üzere çeşitli zamanlarda hapsedilmiştir. İspanyol Sivil Muhafızları’nın sürekli işkencesine ve Abertzale hareketindeki çeşitli ayrışmalara şahit olmasına rağmen Otegi, barış müzakerelerinde (en dikkat çekeni 2006 yılında olmak üzere) kilit rol oynamış, askeri kanadı, silahlı operasyonlarını durdurmaya ikna etmiştir. Otegi, Green Left Weekly’den Denis Rogatyuk’a konuştu.


Denis Rogatyuk: ETA, silah bıraktığını ilan etti. Bu, silahlı mücadelenin Bask özgürlük hareketi için ters etki yarattığının kabul edilmesi anlamını mı taşıyor?

Arnaldo Otegi:
 ETA’nın silahsızlanmasının dinamiklerini bağlamına oturtmamız gerekiyor. Ben buna, dünya genelinde meydana gelen değişim döngüsü açısından bakıyorum: yaklaşık olarak son on yılda, silahlı mücadele yürüten hareketlerin çoğu, halk direniş hareketleri haline gelmek, parlamentoda toplumsal çoğunluk ve demokratik çoğunluklar oluşturmak üzere bu tür bir stratejiden vazgeçtiler.

Fidel Castro, Hugo Chávez, Manuel Marulanda ve Martin McGuiness gibi öne çıkan figürlerin yaşamlarını yitirmeleri ile, büyük bir küresel döngünün sonuna şahit olduğumuza inanıyorum ve ülkemizde 50 yıl boyunca silahlı mücadele yürüten bir grup olan ETA’nın silahsızlanmasının gerçekleşmesi gerektiğini düşündüğüm bağlam bu. Durumun bu olmasından son derece memnunuz, ezilen bir halk olarak durumumuzun üstesinden gelmeye giden yolun inşasında barışçıl ve demokratik yöntemleri temin etmemiz gerektiğine –sadece politik açıdan değil, aynı zamanda devrimci ahlak bakımından- ikna olmuş durumdayız. Patikamızın bu olduğunu düşünüyoruz ve ben, ETA’nın sonunda kendi silahsızlanması ile özgürlük hareketine tarihsel bir katkı koyarak zorluğun üstesinden geleceğine inanıyorum.

Açıkçası kimse, silahlı mücadelenin ve devlet baskısının ülkemize bıraktığı acıların düzeyini kabul etmekten kaçamaz: gerçeklik bu ve anlaşılması gerek. Üç şeyi tartışma gündemine getirdik: silahlı mücadelenin Bask siyasetinden çıkarılması; verilen zararın kabul edilmesi; ülkede çekilen acılardan bizim de kısmen sorumlu olduğumuzun kabul edilmesi. Dünya genelinde stratejide gerçekleşen büyük değişim döngüsü bağlamında, bunda bugüne dek Bask özgürlük hareketinin katkısı olduğunu düşünüyorum.

Denis Rogatyuk: ETA üyesi siyasi tutsakların durumuna gelirsek; İspanya hükümeti onları cezaevinde tutmaktan mutlu görünüyor ve şu anda İspanya siyaseti içinde bu durumu değiştirecek kadar güçlü bir politik güç mevcut değil. Bu mücadelenin nereye gittiğini hissediyorsunuz?

Arnaldo Otegi: 
Uluslararası ilkelerin ve çatışmaların çözümlenmesi standartlarının kendimizinkiler olarak kabullenilmesiyle, ETA silah bıraktığında tutsaklar, sürgünler ve ülkenin demilitarize edilmesi sorunlarıyla karşı karşıya kalınması gerektiğini oldukça açık biçimde söylemiştik. Ülkemizde her 20 kişiye 1 polis düşüyor ve bu oran Avrupa’nın en yükseği: bunlar İspanyol polisi ve Sivil Muhafızlar.

Tutsakların koşullarının, silah bırakma ile birlikte değişmesi gereken iki kademesi olduğuna inanıyorum. İlerlemiş yaşta ya da ciddi hasta olan tutsakları kapsayan politik olmayan kademe: bana göre bu tutsaklar koşulsuz serbest bırakılmalılar; bu, siyaset ötesi insani bir sorun. Bask siyasi diasporası sorununu da aynı kademeye koyuyorum.

O halde, çeşitli ilerici siyasi güçler olarak aramızda, tutsak politikasını etkiledikleri ölçüde bütün olağanüstü hâl düzenlemelerini nasıl incelemeye koyulacağımızı tartışmaya başlamalıyız. Bunun bir sonraki aşama olduğunu ve burada İspanya solundan gruplarla birlikte çalışabiliriz –bazı hassasiyetlere zarar vermemek için sabır, ihtiyat ve dikkatle-. Bu sorunların çözümünde ilerleme kaydetmenin yolunun bu olduğuna inanıyorum.

Arnaldo Otegi  spain ile ilgili görsel sonucu

Denis Rogatyuk: Bugün Bask bölgesinde, belirgin bir sol toplumsal mevcudiyet ve kendi kaderini tayini isteyen siyasi çoğunluk bulunuyor. Sortu’nun bu çoğunlukları bir araya getirebilmesi için hangi adımları atması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Arnaldo Otegi: Bask ülkesi dâhilinde, kendi kaderini tayinden yana büyük bir çoğunluk var; 75 vekilden 57’si böyle (Bask Özerk Bölgesi parlamentosunda). Ve bunun dışında, bizim 18 ve Podemos’un 11 vekiliyle toplamda 29 oluyor ve bu bizi 28 vekili olan PNV’nin (merkez sağ Bask milliyetçisi) önüne geçiriyor. Dolayısıyla, kendi kaderini tayin hakkı için geniş bir çoğunluğa sahip olduğumuz gibi geniş bir ilerici çoğunluğa da sahip görünüyoruz.

Bununla birlikte, soru, birilerinin bu çoğunluklardan bir politik ve ideolojik alaşım yaratmaya çalışmak değil. Ulusal politikaların bağımsızlığa ve kendi kaderini tayin hakkının uygulanmasına doğru ilerlemesi, günlük kaygıların da sola yönelmesi için masaya koymamız gereken, muhtemel yaygın ittifaklar ve dinamiklerdir: Sortu ve EH Bildu’nun yapması gereken budur.

Denis Rogatyuk: Ocak ayındaki Sortu Yeniden Kuruluş Kongresi’nde parti kendisini “ekolojik” olarak tanımladı. Bunun, sizin için anlamı nedir?

Arnaldo Otegi: Biz kendimizi her zaman ekolojist olarak tanımlamışızdır ve her zaman öyle olmuşuzdur ancak şimdi bu tanımlamanın daha büyük geçerlilik ve güncelliği olduğunu düşünüyorum. Şu anda kapitalizmin, insan yaşamını destekleyen koşulları zayıflattığının farkındayız. İnsan ayak izi ilk kez insan yaşamının belirli biyolojik ve fiziki durumlarını riske sokuyor: kapitalizmin bize bıraktığı vahşi miraslarından biri budur. Ekonomik büyümeye, sürdürülebilirliğe ve geri kalan şeylere dair konuştuğumuzda vurgunun doğaya saygıda, biz insanların doğayla nasıl ilişkileneceğinde olması gerektiğini anlamamız bundandır.

Nükleer santrallere ve nükleer enerjiye karşı uzun bir mücadele geleneğine sahibiz; bu, doğal peyzajımızı bozulmamış olarak tutma mücadelesi geleneği. Sermayenin yaşamı tehlikeye attığı ve dünyadaki muhtemelen en büyük çelişkinin sermaye ile yaşam arasındaki çelişki olduğu bir zamanda, ekolojik görünümümüzü yeniden başlatmak ve pekiştirmek doğrultusunda açık özveride bulunmamız gerektiğini kavrıyoruz. Bugün çevrecilik, küresel antikapitalizmin en önemli bileşenlerinden biridir.

Denis Rogatyuk: Ocak ayında Berlin’deki Rosa Luxemburg Konferansı’nda ve Bilbao’daki Sortu yeniden kuruluş kongresinde, ilerici ve devrimci koalisyonlar ile Avrupa ve dünya genelinde neoliberalizm ve faşizme karşı forumlar yaratma gerekliliğine ilişkin görüşünüzü ana hatlarıyla çizdiniz. Bunu başarmak için hangi pratik adımların atılması gerekiyor?

Arnaldo Otegi: Bir süredir bir şeye ihtiyacımız olduğunu savunuyoruz –yeni bir enternasyonal ya da dünya çapında forum. Milliyetçi olmakla itham ediliyoruz ancak sürekli milliyetçi olmadığımızı, bağımsızlığın destekçileri olduğumuzu söylüyoruz. Dünyada sorunlardan oluşan bir dağ var ve en kötülerine, yapısal olanlarına ancak küresel düzeyde ya da Avrupa ölçeğinde karşı koyulabilir. Solcular, ilericiler, siyasi partilere ya da sendikalara üye insanlar olarak, sorunların ele alınacağı işlevsel bir foruma ihtiyacımız var.

Her zaman Yunanistan’da olan şeyi örnek olarak ortaya koyarım. Yunanistan, troyka ile (Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu) yüz yüze geldi ve o zaman cezaevinde olan bizler bu kavganın herkesin kapitalizme karşı kavgası olduğunu ve Yunanistan’ın yenilgisinin hepimizin yenilgisi olduğunu söylerken herkes, bu sorun sadece Yunanistan’ın sorunuymuş gibi yüzünü diğer tarafa çevirdi.

Kemer sıkma politikalarına karşı Avrupa çapında bir genel grev ne zaman gerçekleşecek? Bu türden talepler, söz konusu sorunlarla mücadeleyi başlatacak bir forumda küresel ölçekte ya da en azından Avrupa ölçeğinde ortaya konulmalıdır. Çok da teorik tartışmalar için olmayan, küresel ölçekte yanıtlar geliştirebilecek pratik bir forum. Bu düşünceyi her nerde olursak olalım öne sürmek için –küçük güçlerimizle ve büyük alçakgönüllülüğümüz ile- gayret sarf edeceğiz ancak bu alanda ilerlemek için bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Denis Rogatyuk: Neredeyse bütün milliyetçi hareketlerin bir solu, sağı ve merkezi var. Avrupa’da sağ güçlerin önderlik ettiği birçok kendi kaderini tayin hareketi mevcut. Belçika’da Flaman Birliği, İtalya’da Kuzey Ligi –ve hatta Fransa’da bir dereceye kadar Ulusal Cephe. Sortu ve daha geniş anlamda Abertzale sonu bunlarla nasıl ilişkileniyor?

Arnaldo Otegi: 
Ulusal Cephe ile herhangi bir ilişkimiz olmadığı gibi, sağın yabancı düşmanı veya milliyetçi politikalarını ileri sürenlerle de hiçbir şekilde ilişkimiz yok. Flamanlardan gruplarla bazı ilişkilerimiz vardır ancak bu ilişki Belçika’ya yerleşmiş sürgündeki Bask topluluklarıyla ilişkili tarihsel etmenler temellidir, Flaman milliyetçileriyle ilişkiler de korunmaktadır fakat ne aynı ideolojik görüşü savunmaktayız ne de toplumsal hedefler konusunda aynı bakışa sahibiz. Bize göre en büyük öncelik sol-ulusal ittifakları inşa etmektir.

Tüm dünyadan sol hareketlerle iyi ilişkilerimiz var çünkü bize göre milliyetçi hareketin bir parçasını değil, bağımsızlık yanlısı hareketin bir parçasını oluşturuyoruz. Bağımsızlığın, alternatif sosyal politikaların geliştirilmesinin araçlarını bize sağlayacağına inanıyoruz: ulusal bağımsızlığı ve halk egemenliğini talep etmek, bu zeminde, demokrasimizi gasp eden oligarşilere karşı da mücadele etmek anlamına geliyor.

Arnaldo Otegi sortu, ile ilgili görsel sonucu

Biz hiçbir zaman, sağcı popülist hareketler tarafından göçmenliğe karşı öne sürülen yabancı düşmanı önerileri paylaşmadık. Bazen bu bize 1930’ları hatırlatıyor, bunu çok tehlikeli olarak değerlendiriyoruz. Solun bazı sembollerini çaldılar çünkü toplumsal mesajları solunkilerle benzer, fakat basit ama tehlikeli mesajlarla aynı oligarşiyi temsil ettiklerini biliyoruz.

Bunun yerine biz, Katalan Halk Birliği (CUP) listeleri ve başka siyasi gruplar, neoliberalizm karşıtı olan farklı sosyal politikaları taşımak için egemenlik araçlarını inşa ederseniz, halk egemenliğine dayanarak ilerleyebileceğinizi düşünüyoruz.

Biz her zaman, Basklılar ve Katalanların özgürlüğünün, halkın büyük çoğunluğunun ve emekçilerin çıkarına olduğunu savunmuşuzdur. Örneğin Bask sendikacılığının büyük çoğunluğuyla bağımsızlığı desteklemesinin nedeni budur. Daima gelişmiş sosyal politikalar taahhüdünün eşlik ettiği ulusal bağımsızlık davasında halkı desteğe çağıran İskoçya ve Katalonya’daki gibi süreçleri gözlemlemekten gurur duymamızın nedeni de budur.

Kavramak zor değil. Eğer Glasgow’daki ya da Barcelona’daki, Bilbao’daki sanayi bölgesindeki işçilerin desteğini istiyorsanız gelişmiş sosyal programlara sahip olmalısınız. Bağımsızlık süreçleri her zaman sola bakar çünkü çoğunluğu toparlayabilecekleri yerler buralardır ve bunun için gelişmiş sosyal programlarınız olmalıdır. Bask bağımsızlık sürecine girdiğimizde, ülkede buna öncülük edeceklerin sendikacılar olacağını biliyoruz.

Denis Rogatyuk: Bugün İspanya devletinde gördüğümüz durum, yedi yıl öncekinden kesinlikle farklı: Halk Partisi (PP) azınlık hükümetinde, İspanya Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) derin bir krizde, Podemos ve içinde olduğu ittifakları ise hükümeti çeşitli konularsa zorluyor. Bunun sonucunda, Katalan hareketi bir taraftan, siz bir taraftan çekerseniz düşebilir mi?

Arnaldo Otegi: İspanya hükümeti ciddi yapısal kriz yaşıyor. Franco rejimi sonrasında 1978 yılında ülkeyi kurmak için kullanılan temeller bugün çeşitli sebeplerle derin krizde. Birincisi, çünkü küresel finansal ve ekonomik kriz, ülkenin ekonomik yaşayabilirliğini şüpheye düşürmüş durumda. İkincisi, çünkü Katalonya kendisini ulusal bağımsızlığa götürecek süreci başlattı ve üçüncüsü, çünkü Abertzale solu stratejilerini değiştirerek İspanya’yı bir iç düşmandan yoksun bıraktı.

Katalonya’nın ilerlediği ve bizim de ülkemizde başlatmak istediğimiz kurucu süreçleri destekleyerek demokrasi açısından muazzam değişiklik yapmanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. 1978 rejiminin anahtarının İspanya’nın birliğinin savunulması olduğunu, egemenliğinin bu temeller üzerinde kurulduğunu unutamayız. Bu nedenle Katalonya onun sahip olduğu öneme sahip ve bizim de bağımsızlık sürecini başlatmak istememiz bu yüzden.

Buna, gerçek bir dinamik olan İspanya solunun çokuluslu bir devlet önerisi ve karar verme hakkına saygı talebi ile eşlik edersek, bunların hepsi rejim değişikliğinde, gerçek bir demokratikleşmede bir araya gelebilir. Ancak PP, PSOE ve Ciudadanos –sistem partileri- İspanya devletinde çoğunlukta olduğu sürece buna dair çok umutlu değiliz. Bu nedenle mümkün olduğunca kendi yolumuzu takip etmemiz gerektiğini söylüyoruz: Katalonya’da ve Bask ülkesinde.

Denis Rogatyuk: 
Kişisel mücadelenizde cesaretiniz kırılmaksızın ve gücenmeksizin çok şey yaşadınız –cezaevi, işkence, hareket içinde mücadeleler-. Bütün bunlara rağmen gülümsemeyi nasıl başardınız?

Arnaldo Otegi: Çünkü sonuçta ben, Zapatero’nun (İspanya’nın PSOE üyesi eski başbakanı) kendisi için söylediği gibi antropolojik optimistim. Duraksayamayacağımız fikrindeyim; ileri doğru giden yol hâlâ ileri doğru, hedefler hâlâ hedef, amaçlar hâlâ olduğu gibi duruyor. Sol bir proje, çok derin insani değerler üzerine kurulmalıdır, değil mi? Bunun, solun bir süre önce kaybettiği bir şey olduğunu düşünüyorum, fakat bu yeniden kazanmamız gereken şey.

Bu ülkedeki insanların çoğunun yapacağına inanıyorum. Öyleyse engellerin, cezaevinin ve işkencenin üstesinden geleceğiz. Ben, her daim gülümsemeyi korumayı savunan biriyim. Madem nihayetinde yaptığımız şey herkes için daha iyi bir toplum öngörüyor, gülümsememizi yitirmeden mücadele etmeli ve kazanmalıyız. Kendimiz için mücadele etmiyoruz, halk için mücadele ediyoruz. Ve en iyi mükâfatın, insanların sokakta sizi durdurarak çabanız ve çalışmanız için size teşekkür etmesi olduğunu düşünüyorum. Solun bir hazinesi vardır –örnek teşkil etmek ve tutarlı olmak: örnek olma ve tutarlılığı yitirirsek her şeyi yitiririz.

Toplantılarımda, siyasette bittiğimiz zaman yönetim kurullarına girmediğimizi söylerim, ancak bundan daha büyük bir mükâfata sahibiz: yaygın ilgi, halkın ilgisi ve bizim gülümsememizi devam ettiren şey halkın gösterdiği bu ilgi.


https://www.jacobinmag.com/2017/07/eta-basque-independence-abertzale-sortu

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Röportaj: Teknecik elektrik santrali iklim dengeleri ile doğal yaşamı alt-üst ediyor
SÖYLEŞİ

Röportaj: Teknecik elektrik santrali iklim dengeleri ile doğal yaşamı alt-üst ediyor

Gazedda
9 Ağustos 2022
0

Kıbrıs'ın kuzeyinde tüm ekolojik sistemi zehirleyen ve yıllardır filtre takmayla ilgili herhangi bir adım atılmayan Teknecik Elektrik santralinin bacasından çıkan kara duman bir süredir sosyal medyanın gündeminde. Girne sahilindeki Teknecik...

Okumaya Devam Et
Bireysel sorumluluk neden yalnızca yoksullarındır?
SÖYLEŞİ

Bireysel sorumluluk neden yalnızca yoksullarındır?

Gazedda
17 Temmuz 2022
0

Söyleşi: Jonathan Lefèvre Çeviri: Bartu Şanlı Kaynak: ve'posta 30 dilde yüz binlerce satan kitaplarıyla, Édouard Louis’in hakikatle bağını yitirmeyi göze aldığını düşünebilirsiniz. Ancak 29 yaşındaki yazarla tanıştıktan sonra alçakgönüllülüğünü ve açıksözlülüğünü inandırıcı buldum. İşçi...

Okumaya Devam Et
SÖYLEŞİ

Suçlular adası

Gazedda
27 Mart 2022
0

Kuzey Kıbrıs, son yıllarda organize suçla, mafya liderleriyle anılıyor. Adalılar, hükümetlerin suçlularla organik ilişkisi olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın her yerinden Kıbrıs’a suçlu ithal ediliyor” diyor.

Okumaya Devam Et
“Bir Başbakan için ‘beklerse beklesin’ demem mümkün değil”
SÖYLEŞİ

“Bir Başbakan için ‘beklerse beklesin’ demem mümkün değil”

Gazedda
18 Mart 2022
0

Röportaj yapmak için bir araya geldiği atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, sorduğu soruları beğenmemesi nedeniyle Saray’dan kovulduğunu açıklayan Halk TV Muhabiri Seyhan Avşar, bu kez hakkında ortaya atılan iddiaları yanıtladı.

Okumaya Devam Et
Ersin Tatar ve ekibi bildiğiniz gibi
SÖYLEŞİ

Tatar, kendisine Falyalı’yı soran muhabiri dışarı çıkardı

Gazedda
17 Mart 2022
0

Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kendisine Halil Falyalı hakkında soru soran Halk TV Muhabiri'ni dışarı çıkardı. Tatar'ın muhabire, “Güney Kıbrıs’ta Rus mafyası jilet atıyor. Güney Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı kara para aklıyor. Tüm...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Cürretle hayatı kucaklar sevda[1] – Temel Demirer
Temel Demirer

Cürretle hayatı kucaklar sevda[1] – Temel Demirer

Temel Demirer
15 Ağustos 2022
Emir demiri kesti!
Abdullah Korkmazhan

Doğrudan demokrasinin önündeki engeller kaldırılmalıdır – Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
13 Ağustos 2022
Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (1) – Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (4) – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
13 Ağustos 2022
Olduğun kişiyi seç | Balin Palmer
Balin Palmer

Olduğun kişiyi seç | Balin Palmer

Balin Palmer
12 Ağustos 2022
Kırmızı Biber 🌶 | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Kırmızı Biber 🌶 | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
12 Ağustos 2022

SON EKLENENLER

“İnsan Denen Şey” 16 Ağustos’da Merkez Lefkoşa’da

“İnsan Denen Şey” 16 Ağustos’da Merkez Lefkoşa’da

21 saat önce
Bandista’nın yeni albümü Kıbrıs’ın işgaline atfedildi

Bandista’nın yeni albümü Kıbrıs’ın işgaline atfedildi

21 saat önce
Küresel sistemsizlik ve karanlık kış – Emile Amin

Küresel sistemsizlik ve karanlık kış – Emile Amin

2 gün önce
ABD Senatosu iklim planını kabul etti

ABD’nin “iklim tasarısı” gezegeni değil şirketleri koruyor

2 gün önce
‘Trump’ dizisinin sıcak ikinci sezonu – Memduh Muheyni

‘Trump’ dizisinin sıcak ikinci sezonu – Memduh Muheyni

2 gün önce
1974 işgaline dair yeni fotoğraflar yayımlandı

1974 işgaline dair yeni fotoğraflar yayımlandı

2 gün önce
Kıbrıs’ı halen ‘nefret ve korku yönetiyor’! | Video

Kıbrıs’ı halen ‘nefret ve korku yönetiyor’! | Video

3 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.