• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazartesi, Ocak 30, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Mertkan Hamit

Acaba gerçekten tarih tekerrürden ibaret mi? – Mertkan Hamit

Mertkan Hamit Mertkan Hamit
27 Kasım 2020
Okuma Süresi: 4 dk
A A

Kıbrıslıtürk toplumunda Taksim arzusu 1956 yılında, Britanya’nın yeşil ışık yakması sonrasında gündeme gelir. Dönemin, İngiliz kabinesi görüşmelerinde bu konuyla ilgili “Türkiye Taksimi değerlendiriyor” vurgusu yapılır, 2 gün sonra Parlemento’da dile getirilir. Ardından da Taksim, Türk Dış Politikasının merkezine oturur. Enosis’e karşı Taksim’i öne süren Kıbrıslıtürkler süreç içinde “Kıbrıslıtürkler ile Kıbrıslırumlar birlikte yaşayamaz” iddiası üzerinden adanın bölünmesine yönelik propagandalarını sürdürürler. Sırf bu yüzden 1 Mayıs 1958’deki eyleme katılan işçilerin bir kısmı TMT tarafından katledilir. Aynı zamanda seri olarak PEO sendikasına üye olanlara baskı yapılır, TMT dağıttığı afişlerde Kıbrıslırumlarla işbirliği yapanların katledileceğini duyurması ile gazetelere işçiler dönemin gazetelerine ilan vererek, Türk tarafının pozisyonuna sadık olduklarını açıklamak zorunda kalırlar.

1958 yılı Eylül ayında, Makarios Enosis’ten vazgeçip, bağımsız devlete olanak sağlayacak bir çözüme yönelik tavır değiştirince, Kıbrıslıtürkler bir anda Taksim iddiaları ile başbaşa kalırlar. Dönemin gazetelerinde Dr. Küçük, Makarios’un Enosis’ten vazgeçerek bağımsız devlet formülünü kabul etmesinden şikayetçi olur. Bağımsız devlet Enosis demektir diyerek manevra yapmaya çalışır. Açıklamalarında, Makarios’un Enosis tezini terk etmesinden resmen şikayetçi olur. Başta, bağımsız devlet fikrini reddeden açıklamalar yapan Dr. Küçük, çok değil 5 ay sonra kendini Zürih Antlaşmaları’nı imzalarken bulur. 11 Şubat’ta Zürih’te Garanti ve İttifak Antlaşmaları, 19 Şubat 1959’da Londra’da imzalanan anlaşmalarla bağımsız bir devlet kurulur. Adı Kıbrıs Cumhuriyeti olur. İmzalanan Garanti Antlaşması’nda ise adanın bölünmesi ya da başka bir devletle birleşmesi yasaklanır. 5 ay önce Kıbrıs Cumhuriyeti Enosis’tir diyen, 5 ay sonra hem Taksim’i yasaklayan hem de reddettiği bağımsız devlete dair antlaşmayı imzalayarak devletin Başkan yardımcısı olan Dr. Küçük’ten başkası değildir…

Tarihte, Kıbrıslıtürk sağının yalpalamalarına küçük bir örnek olan hikayenin bir benzerini yaşama ihtimali gittikçe artıyor. Avrupa Parlamentosu tarafından Maraş provokasyonu ile ilgili bir karar alındı. Türkiye aleyhine üretilen kararın detaylarına dair tartışmanın da son derece önemli olduğuna inanıyorum. Ancak, kktc Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada; şöyle bir cümle geçiyor :

“Kıbrıs Türk tarafıyla yönetim ve zenginliği paylaşmayı kabul etmeyen Rum tarafının tutumu nedeniyle söz konusu federal ortaklık vizyonu çerçevesinde bir çözüme ulaşılamayacağını, bu hususta ısrar etmenin tarafları sonu gelmeyen bir müzakere sürecine hapsetmek olacağı anlamına gelir.”

Cümlenin berbat bir biçimde kurulmuş olması dışında, burada kktc Cumhurbaşkanlığı’nın iddiası Kıbrıs Rum tarafının “yönetim ve zenginliği paylaşmayı kabul etmemesidir”.

Gelinen müzakere sürecinde, yönetim ve güç paylaşımı çerçevesinde federal yetkiler belirlenmiş ve “Kıbrıs’taki doğal zenginliklerin” federal devlete ait olduğu belirlenmiştir. Henüz ortada olmayan bir zenginliğin paylaşımı konusu da, federal devletin kurulacağı güne kadar bekleyebilir. Diğer tarafta yönetimin paylaşımı ile ilgili konu, temel olarak “siyasi eşitlik” mevzusudur.

Özetle, kktc cumhurbaşkanlığının ifadesine göre esas olan Kıbrıs Rum tarafının siyasi eşitliği kabul etmemesidir. Kurulan kötü cümleyi tersten okursak, eğer siyasi eşitliği kabul etmiş olsaydı, yukarıdaki iddiada da belirtildiği gibi “federal bir çözüme ulaşılılır” böylelikle, federal ortaklık vizyonu ile ilgili sonuç alıcı olmuş olunurdu.

Bu noktada, Anastasiadis’in çıkıp, “siyasi eşitliği kabul ediyorum. Siyasi eşitlikle birlikte ele alınan detaylandırmalar konusunda da Gueterres çerçevesi içinde belirlenen ilkelere sadığım” dedikleri anda; tarih tekerrür eder mi diye düşünüyorum.

kktc cumhurbaşkanlığı o noktada, Anastasiadis’in siyasi eşitliği kabul etmesinden dolayı şikayetçi olur mu? Hayır, sen siyasi eşitliği kabul etmeyeceksin ki, her şey olduğu gibi kalsın der mi? Aniden, tükürdüğünü yalama konusunda kendini kanıtlayan, Kıbrıs Türk sağı yine aynı şeyi yapıp, aslında federasyon iyiydi, bundan sonra yeni koşullar oluştu o yüzden egemen eşitliği rafa kaldırdık der mi ?

Tarih tekerrürden ibarettir denir… Acaba gerçekten tarih tekerrürden ibaret mi?

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Mertkan Hamit

Mertkan Hamit

Tarihsever, ekonomist, Levant insanı...

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Ocak 2023
0

Mağusa'da doğup büyüdüğüm ve hala daha seçmen kütüğünde kayıtlı olduğum mahalle seçimlerde "Maraş" olarak genellenen ve "siyasi hassasiyetlerine" her daim önem verilen beş mahalleden biridir. Toplam 3500 civarı oyu olan...

Okumaya Devam Et
Mertkan Hamit

Konuyu sekülerizme hapsetmek kutuplaşmanın derinleşmesine neden oluyor | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
16 Ocak 2023
0

Göz boyamaktan başka işlevi olmayan, stratejik yetkileri halk iradesinin denetiminde dahi olmayan anayasal düzenimizde anayasal demokrasinin anayasa ile belirlenmiş görev tanımına sahip  görevli, görev tanımına aykırı açıklamalar yapacak, yaptığı açıklamalar...

Okumaya Devam Et
Çözüm sandık değil terapidir – Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Çözüm sandık değil terapidir – Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
4 Ocak 2023
0

Haddim olmadığını bilerek ve psikoloji üzerine çok ahkam kesmek istemeden buraya ufak bir not bırakayım. Kendi kanaatim ülke yarısında gündeme gelen bir çok sorunun kaynağında siyasi, sınıfsal ekonomik unsurlar kadar...

Okumaya Devam Et
Soğuğa bağlı ölümlerin 32 bin civarında olacağı tahmin ediliyor | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Soğuğa bağlı ölümlerin 32 bin civarında olacağı tahmin ediliyor | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
25 Kasım 2022
0

Havalar soğurken, Ukrayna Savaşının dolaylı sonuçlarından biri olan hane halklarının enerji maliyetlerindeki artış ile soğuk sebebli ölüm ilişkisi üzerine bir model geliştirildi. Model, hali hazırda uygulanan enerji desteği, hane halkı...

Okumaya Devam Et
TL ile ticaret, enflasyonu artıracak | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

TL ile ticaret, enflasyonu artıracak | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Kasım 2022
0

Türkiye Cumhuriyeti ile kuzey Kıbrıs arasındaki ticaretin TL ile yapılması kararı önemlidir. Ancak önemli olması hane halklarına ilk aşamada olumlu etki yaratacağı anlamına gelmemektedir. Sonuçlarının etkilerini de belirli bir zaman...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Balin Palmer

Hatırlayış – Balin Palmer

Balin Palmer
27 Ocak 2023
Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer
Temel Demirer

Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer

Sibel Özbudun
25 Ocak 2023
Bir yıllık enflasyon yüzde 120
Mustafa Onurer

Eşitlik mi, eşitsizlik mi? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
25 Ocak 2023
Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Ocak 2023
Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
23 Ocak 2023

SON EKLENENLER

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

4 saat önce
Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

4 saat önce
Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

1 gün önce
“Düzen(sizlik)”, akp ve laiklik* | Temel Demirer

Erdoğan’dan ‘adaylık’ tartışmalarına yanıt: Yeni yönetim sistemi 2018’de kronometreyi sıfırladı

1 gün önce
STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

1 gün önce
Amazon ormanlarının büyük bir bölümü iyileşemeyebilir

İnsan faaliyeti ve kuraklık Amazon’un üçte birinde bozulmaya yol açıyor

1 gün önce
Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet

Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet

1 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.