• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 31, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
10 °c
Nicosia
11 ° Per
7 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Ne olacak bu TL’nin hali değil, Ne olacak bu “sol”un hali? – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer Mustafa Onurer
19 Ekim 2021
Okuma Süresi: 4 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

TL’nin, döviz karşısında “dibe vurmasını” tiye alıp, espri yapanlar, farkında değiller ki, aslında dibe vuran bizleriz; maaş ve ücretliler…

Kısa sürede tek seçeneğimiz var; istikrarlı bir para birimini “muhasebe birimi” yapmak için kavga vermek!

Ne demek istikrarlı muhasebe birimi?

Şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinde maaş ve ücretler dışında nerdeyse her şey dövize endekslidir. Yani, döviz yükseldikçe mal ve hizmet fiyatları da, dövize paralel yükseltilmektedir.

Sadece maaş ve ücretler olduğu yerde duruyor, böylelikle de değeri sürekli düşüyor.

Bu böyle devam edemez, bu gidişe dur dememiz şart!

İşte bunu dediğimizde, hemen iki kesim devreye giriyor.

Birincisi, ki bunlara “böyyük devrimci” denir buralarda; “bu öneri sistemi yamalama çabasıdır, reformizmdir!” diye haykırırlar…

Nedenmiş?

Çünkü, yapılması gereken devrimmiş, hem de hemen şimdi!

İyi de, güzel kardeşim, işçi sınıfı sendikal anlamda bile örgütlü değil, hele biz, mücadelenin öncülüğünü üstlenmesi gereken devrimciler olarak bile örgütlü değiliz doğru dürüst. Nasıl yapacağız devrimi bu halimizle? Kitleler katılmadan nasıl olacak devrim? Kitleleri, en azından ve öncelikle işçi kitleleri inandırmamız, ikna etmemiz gerekmiyor mu devrimin gerekliliğine? Bunu başarabilmek için de onlar arasında çalışmak; sorunlarını anlamak, paylaşmak ve çareler önermek zorunda değil miyiz? Bakın, Lenin ne salık veriyor bizlere:

“Komünistlerin tüm görevi, icat edilmiş, çocukça “radikal” şiarlarla kendini geri kalmışlardan tecrit etmek değil, onları inandırmak, onlar arasında çalışmaktır.”

(Lenin, Sol Radikalizm: Komünizmin Çocukluk Hastalığı, İnter Yayınları, sf. 49-50)

Ne dersiniz, “devrim, hemen şimdi!” ve benzeri “icat edilmiş, çocukça “radikal” şiarlara” devam mı?

Siz bilirsiniz! Ama, şu gerçeği de unutmamak lazım; devrimci lafazanlık ile reformist teslimiyet bir bütünün iki parçalarıdırlar. Biri soldan, diğeri sağdan gelir, aynı noktada buluşurlar…

İkinci kesim ise, “aynı gemideyiz, batacaksak hep beraber batacağız!” deyen, sorumlu muhalefet iddiasıyla, “biz elimizi taşın altına sokmaya hazırız!” deyerek işçileri sermayedarların masasına meze yapan, burjuva sistem dışında bir dünya olamayacağına inanan, dolayısıyla da hem ruhunu, hem varlığını burjuvaziye satan reformistlerdir.

Reformistler, yaşamın reformlarla (sistem içinde küçük küçük iyileştirmelerle) düzeleceğine inanan; aslolanın “devrim değil evrim” olduğunu düşünen; reform için mücadeleyi her şey, devrim için mücadeleyi hiç bir şey gören ve kitlelere de bunu aşılamaya çalışanlardırlar.

Bakın etrafınıza, bolca göreceksiniz bunlardan.

Konu ister ekonomik ve siyasal sistem olsun, isterse ulusal sorun bağlamında Kıbrıs sorunu olsun. Aynı yaklaşımı göreceksiniz Kıbrıs’ın kuzeyindeki “solcu”larda. Ekonomik yaşamda kapitalist sistemden kopmama, hep o ekonomik sistem içinde “çare” üretme gayretleri, Kıbrıs sorununda da, kapitalist emperyalist dünya düzeni dışına taşmamak, emperyalizmden kopmamak için her türlü “cambazlığı” yaparlar. “Reel siyaset yapmak” veya “ehveni-şer politikası” bunların en çok başvurdukları silahlardandırlar. Daha ne silahları var bunların, şaşarsınız!

Sanarsınız ki, bir sürü farklı siyaset, bir sürü farklı parti…

Halbuki, hepsi de aynı amaca hizmet ederler; kapitalist emperyalizmin devamına. Tıpkı, “icat edilmiş, çocukça “radikal” şiarlar” atmayı devrimcilik sananların da hizmet ettikleri gibi…

Kıbrıs Türk devrimci hareketi bu iki kesimden çektiğini inanın TL’nin değer kaybından çekmemiştir!

Mustafa Onurer

Mustafa Onurer

Yeniden Merhaba!
Mustafa Onurer

Yeniden Merhaba!

Mustafa Onurer
24 Aralık 2025
Direnişin Anası Bilim Olmalı! Ama, Hangi Bilim?
Mustafa Onurer

Direnişin Anası Bilim Olmalı! Ama, Hangi Bilim?

Mustafa Onurer
21 Mart 2025
“36 tane üniversite ön açma izni verirsen, denetleyemezsin”
Mustafa Onurer

CTP ne öneriyor ve Tatar’dan farkı ne? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
23 Eylül 2024
Narin’i kim öldürdü? | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Narin’i kim öldürdü? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
9 Eylül 2024
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.