Bir dönemin imparatoru!..
Kıbrıslı Türklerin tarihinde ilk kez özel sektörün kamudan daha cazip konuma gelmesini sağlayan adam…
Ruaf Raif Denktaş’tan sonra bu toplumun yetiştirdiği en güçlü ve tanınmış insan!..
Hala çoğu ailenin minnet ettiği bir kişi!..
Asil Nadir!..
Siyasete yön veren, seçimleri etkileyecek bir güce sahipti…
Hükümet kuran, hükümet bozan bir konumdaydı…
Hatta bir dönem cumhurbaşkanlığına da yakındı!..
Ki reddetmeseydi belki de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ikini cumhurbaşkanı olacaktı…
Böyle bir güce sahipti…
Ve de saygınlığa!..
Şimdi koskoca Asil Nadir’in düştüğü duruma bakıyorum da, “Bir insan kendine bunu nasıl yapabilir” diye sorguluyorum!..
O kadar bir düştü ki, bıraktım çalışanlarının haklarını gasp etmeyi falan, adam resmen yöneten değil yönetilen bir durumda şimdi!..
Düşünsenize, Asil Nadir sırf devletten katkı payı alabilmek için sarı sendika kuruyor!..
Geldiği duruma bakar mısınız?
Hakkında romanlar yazılacak bir hayatı olan…
Sayısız başarıların altına imza koyan Nadir, şimdi hayatında tek bir başarısı olmayan Nur Nadir’in yönlendirmesi ile iş yapıyor…
Küçük bir kardeşi olarak Sayın Asil Nadir’i bu konuda ben defalarca uyardım…
“Lütfen sürece siz hakim olunuz” dedim…
Saygınlığını yitirmemesi için sayısız kez kendisi ile gerek yüz yüze, gerekse de telefonla görüştüm…
Fakat o yönetmeyi değil yönetilmeyi tercih etti…
Kendi zekasının kırıntısını taşımayan insanların aklı ile hareket etti, etmeye de devam ediyor!..
Ben bir Kıbrıslı Türk olarak Sayın Nadir’in düştüğü duruma sadece üzülüyorum…
Bu tutumu, son 3 senedir birçok insanın ekmeğinden olmasına neden oldu…
İşten çıkardığı her insan Kıbrıs Medya Grubuna karşı açtığı davayı kazandı…
Neden?
Çünkü yasalara aykırı bir şekilde işçi kıyımı yapıldı!..
Çalışanların maaşlarından yasalara aykırı bir şekilde kesinti yapıldı…
Sürekli bir şekilde çalışanlara mobbing uygulandı…
Tehditler savuruldu…
Pandemi sürecinde Covid-19 testi bile yapmaları bizzat Nur Nadir tarafından engellendi…
Hepsinde de Basın-Sen olarak yardımcı olmaya çalıştık…
Kıbrıs Gazetesi’nin yaşaması ve saygınlığı için Nadir çiftinin ortaya koymadığı hassasiyeti biz koyduk!..
Fakat gelinen noktada çalışanların tüm haklarını budamak ve Basın-Sen’den kurtulmak için Asil Nadir sarı sendika kurmaya karar verdi!..
Yani Asil Bey ve değerli eşleri, hem işveren hem de işçi temsilcisi olacaklar!..
Goca Asil Nadir’in düştüğü duruma bakar mısınız?
Yazık!..
Artık bir devrin sonuna gelindi…
Asil Bey bu son hareketi ile hem kendisinin hem de çocuğu gibi sevdiği Kıbrıs Gazetesi’nin sonunu hazırladı…
Halihazırda satışları dibe vuran Kıbrıs Gazetesi’nin kapanma sürecini bizzat kendi elleri ile hazırladı…
Ve de çalışanlarının sokağa atılmasını!..
Biz yine de elimizden gelen her şeyi yapacağız…
Kıbrıs Gazetesi’ni yaşatmak ve orada çalışanların ekmek paralarını kazanmaya devam etmeleri için savaşacağız…
Fakat bu zihniyet değişmediği sürece bu sonun önüne geçebilmek pek mümkün görünmüyor!