2005 yılında İstanbul’da AC Milan ve Liverpool FC arasında oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde yaşananlar ile tarihin en ilginç final maçlarından biri gerçekleşmiştir. İlk yarıyı 3-0 geride kapatmasına rağmen ikinci yarı maçı 3-3’e getirip tarihi bir dönüş gerçekleştiren Liverpool, penaltı atışları sonrasında kupanın sahibi olmuştu.
Beni etkileyen olay ise takımlarının ilk golü henüz 1.dakikada kendi kalesinde görmesine ve ilk yarıyı 3-0 geride kapatmasına rağmen takımına inancını kaybetmeyen ve devre arasında tribünlerde hep bir ağızdan aynı şarkıyı söyleyen Liverpool taraftarları oldu. O gece hayranlıkla dinlediğim bu şarkının adı ise You’ll Never Walk Alone’dur. Şarkının hikayesine bir göz atalım.
1963 sonbaharında, dünyaya Beatles’ı hediye etmiş İngiltere’nin Liverpool kentinde ortaya çıkmış ve henüz yeni bir grup olan Gerry and Pacemakers’ grubunun çoktan listebaşı olmuş ‘How do you do it’ ve ‘I like it’ isimli iki şarkısı vardı. Buna rağmen solist Gerry Marsden’in küçük yaşta gittiği bir müzikalde duyduğu başka bir şarkı zihninde dolanıp durmaktaydı. You’ll Never Walk Alone, 1945 yılında Oscar Hammerstein tarafından Carousel adlı müzikal için yazılmış ve Richard Rodgers tarafından bestelenmiştir.
Bu şarkının özelliği ise dünya üzerinde bir futbol takımıyla bu kadar özdeşleşmiş olan belki de tek şarkı olması. Bu futbol kulübü de Everton ile birlikte Liverpool kentinin iki büyük takımından biri olan Liverpool FC’dir. Herhalde kendisi de çocukluğundan itibaren koyu bir Liverpool traraftarı olan Gerry Marsden muhteşem sesiyle harmanlanan ve etkileyici sözlere sahip olan ‘You will never walk alone’, şarkısının Liverpool futbol kulubünün taraftarlarınca bu kadar sahipleneceğini ve 55 yıl sonra bile tribünlerde söyleneceğini tahmin etmemiştir.
10 kasım 1963’te You’ll Never Walk Alone listelere 18 numaradan girdi. Bir sonraki hafta yedinciliğe yükseldi ve bu sayede Anfield’da ilk kez hoparlörlerden yükseldi. Bunun son olmayacağı da kısa sürede ortaya çıktı. Bu süreçte KOP’taki taraftarlar şarkıyı kalplerine kazımaya başlamıştı. Zaten bir süre sonra da şarkı her maç öncesi stadda çalmaya başladı. 31 Kasım’da şarkı listede ilk sırayı aldı ve böylece The Pacemakers kariyerinin ilk 3 şarkısıyla birden listelerde 1. olan ilk İngiliz grup olmuş oldu.
Liverpool futbol takımının meşhur KOP tribünü bölgenin delikanlarılarına ek olarak yıllardır o tribünde bulunmuş orta yaşlı erkeklerden oluşmakta. O günlerin üzerinden tam 55 yıl geçmesine rağmen ve şarkı hala KOP’un en büyük parçası. Her maçın sonunda, skora bakılmaksızın şarkı söylenmeye başlanıyor. Anlaşılacağı üzere You’ll Never Walk Alone, kulübün tarihinin ve kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Aynı zamanda efsanevi Pink Floyd grubunun da 1971 yılında yayınladığı Meddle albümündeki ‘Fearless’ şarkısının bir bölümünde de Liverpool taraftarlarının bu şarkıyı söylemesi duyulmakta.
You’ll Never Walk Alone’un futboldaki yeri bu kadar da değil. 11 mayıs 1981’de Bradford City takımının Valley Parade Stadı’nın tribünlerinden birinde yangın çıktı ve 57 taraftar öldü. Marsden bazı diğer şarkıcılarla beraber ölenlerin ailelerine yardım etmek için şarkıyı tekrar söyledi. Ve şarkı yıllar sonra listelerde tekrar 1. sıraya çıkarken, Marsden İngiltere listelerinde aynı şarkıyla iki kez 1. olan ilk sanatçı oldu.
Bundan 4 yıl sonra, 96 Liverpool FC taraftarının öldüğü Hillsborough faciasının yıldönümünde şarkıyı Wembley stadında tekrar söyledi. “Hayatım boyunca yaptığım en zor şeylerden biriydi” diye hatırlıyor Gerry. “Çok duygusal bir ortamdı ve ağlamamak için kendimi çok zor tuttum. Liverpool FC’nin ezeli rakibi olan Everton’lılar bile şarkıya eşlik etmişti.”
Şevke getirici ve topluluk tarafından kolayca söylenebilir olmasının dışında şarkıyı bu kadar muazzam bir futbol şarkısı yapan şey elbette ki sözleri.Sözlerin yazarı Oscar Hammerstein’in niyeti eminiz ki bu değildi ama bütün o sözcükler iyi bir taraftarı mükemmel biçimde tanımlıyor; diğer taraftarlarla birlikte, sadık bir inanç duygusu ve iyimserlikle takımını “rüzgarda ve yağmurda” her zaman takip etmek. Bu sözlerin oyuncular üzerinde çok olumlu bir etki yarattığıysa yadsınamaz bir gerçek.
Şarkının sözleri şu şekilde :
Asla yalnız yürümeyeceksin
Fırtınada yürürken başını hep dik tut,
Ve karanlıktan sakın korkma.
Çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü
Ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın.
Hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da,
Rüzgarda, yürümeye devam et
Yağmurda, yürümeye devam et.
Kalbinde umutla, yürümeye devam et
Ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin
Asla ama asla yalnız yürümeyeceksin.
Bir şarkının böyle büyük bir birliktelik ruhu yaratılabilmesi gerçek anlamda etkileyici. Dünyanın gitgide daha bireysel hedefler ve tatminler üzerinde şekillendiği bir dönemde birbirine ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ deyebilmek, aynı yolları yürüyebilmek ihtiyacımız. Modern zamanların getirdiği bu yorgunluğu aşmak için böyle bir ortak sese ihtiyaç duyduğumuz ise kesin.
*Asla yalnız yürümeyeceksin
Yazıda geçecen Milan – Liverpool maçı klibi için:
Şarkının orijinali için: