Çok sevdiği kırmızı not defterini açmış ve her zamanki gibi kendisi ile ilgili bazı notlar yazıyordu. Düşünceler akıyordu zihninden; bilinmezlikten bilinir hale gelen şeyleri yazıyordu. Heyecanla bu notları yazarken, doldurduğu sayfayı çevirmesiyle şok olması ayni anda gerçekleşti. Not defterinin orta yerinde onu bekleyen, anın içne düşmüş bir karakter belirdi. Bu karakter pişkin pişkin bakıyordu ona; neredeyse biraz alaycı bir gülümsemeyle.
“Neden durmadan kendini merak ediyorsun?” diye konuşmaya başladı bu yemyeşil, hafif çirkin ama biraz şirinimsi karakter. “Bilmiyorum merak ediyorum işte” diye cevap verdi. Sanki de unuttuklarımı hatırlamanın tek yolu kendimi merak etmek. Sanki de uykudayım, ve uykuda olduğumun farkındayım. Bunu fark ettikçe, daha da çok merak ediyorum. Kendime daha da çok bakmak, anlamak ve bilmek istiyorum.” “Kendini merak etmen hoş bir durum. Peki, şimdi bana dikkatlice bak. Ne görüyorsun?” diye soru sordu iyice yerleşerek sayfanın ortasına. “Baktı ve yine baktı. Tek gördüğü yeşilimsi, garip gülüşlü, kamburu çıkmış hayal ürünü gibi görünen bir karakterdi. Ne olduğu ile ilgili aslında en ufak bir fikri yoktu. “Bilmiyorum” dedi.
“Yine bak, ama gerçekten görmek için bak” diye ısrar etti. Yine baktı. Bu kez aklındaki yargıları, düşünceleri bıraktı ve sadece görme aksiyonunun kendisine bürünmeyi başardı. Ve bu kez gerçekten de gördü. Bir geçmiş gördü. Hatırladığı hatırlmadığı bir geçmiş gördü bu karakterde. Kendisini gördü aniden. Taşıdığı geçmişin yüklerinden ağırlaşan ve yorulan bir çok kişiliği taşıdığını gördü. Gözleri yorgunlukla karışık umut doluydu yine de bu karakterin. Göz altları akıtılan hüznün gölgelerini taşıyordu. Bedeni ise incecik ama güçlüydü. Kalbini korurcasına bedenini teslim etmişti dünyanın çekim gücüne sanki de.
Kalbinin hassasiyetinden, kalbini korumak adına da kamburluğuna kamburluk katmıştı. Hiçbir laf etmedi yeşilimsi gariplik. Ama kızın bakışlarından ve gözlerinde beliren duygulardan görmesi gerekeni gördüğünü anlamıştı. “Bana karşı nazik ol. Bana karşı sevecen ol. Ben bunu hak ediyorum. Senin ilgini ve sevgini hak ediyorum. Senin tüm geçmişini ve yüklerini taşıyorum. Benim çirkin olduğumu düşünüyorsun ama ben çirkin değilim, yetersiz olduğumu düşünüyorsun ama ben yetersiz de değilim.
Gözlerin sana ne görmeni istiyorsan onu göstermekle yükümlüdürler. Senin algın değiştikçe, bu sayfaların arasında ben sana başka karakterler olarak belireceğim. Ama unutma ben yine ayni ben olacağım. Değişen sadece senin algın olacak. Başka sayfalarda görüşmek üzere” dedi yeşilimsi gariplik. Aniden sayfayı çevirdi ve hızlıca çok sevdiği kırmızı not defterinin kapağını kapattı.