Haber Merkezi
Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir, Türkiye’nin UBP’yle işbirliği içinde cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik gerçekleştirdiği müdahaleyi ifşa eden bir yazısı nedeniye 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Vicdani Retçi, şair Halil Karapaşaoğlu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın seferberlik çağrılarına uymayı reddettiği için Askeri Mahkeme’de yargılanmaya devam ediyor. Karapaşaoğlu 5 yıl önce yine yargılanarak hapsedilmişti.
Gazeteci Ali Kişmir’in yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle hakkında 10 yıl hapis istenen davası dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde görüldü. Savcının sağlık sorunları gerekçesiyle mahkemeye çıkmaması üzerine yargıç davayı 28 Mayıs’a erteledi.
28 Mayıs’taki duruşmada, davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde mi yoksa alt mahkemede mi görüleceği konusunun da görüşülmesi ve takvimlendirilmesi bekleniyor. Kişmir hakkında açılan dava, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından endişeleri artırıyor. Gazeteciler, mesleklerini icra ederken yasal tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Düşünce ve İfade Özgürlüğü Hakkının Geliştirilmesi ve Korunması Özel Raportörü Irene Khan, Kişmir’ın maruz kaldığı zulmün, başta düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere uluslararası insan hakları standartlarının açık bir ihlali olduğuna dair ciddi endişelerini dile getirerek adli taciz ve sansür konusunda harekete geçilmesi çağrısında bulunmuştu.
AİHM’in hak ihlali kararı verip Türkiye’yi mahkum etmesine, Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kararlarında vicdani ret hakkından açıkça söz edilmesine rağmen Kıbrıs’ın kuzeyinde vicdani retçilerin yargılanması da sürüyor.
Karapaşaoğlu’nun yeniden hapsedilmesi ihtimali olan dava bugün Askeri Mahkemede devam edilecek. Karapaşaoğlu duruşma öncesi yaptığı değerlendirmede kktcnin en üst makamlarında TC sömürgeciliğiyle işbirliği içinde olanların hırsız, yalancı, dolandırıcı, rüşvetci gibi sıfatlarla anılmasına rağmen hiçbirinin yargılanmadığına dikkat çekerek “savaşmayacağız dediğimiz için biz yargılanıyoruz” dedi.
Karapaşaoğlu “sizin bize dayattığınız “yurt ödevini” gerçekleştirmeyeceğiz dediğimiz için. Sizin yurt dediğiniz yerle bizim yurt dediğimiz yer ayni olmadığı için. Siz yurdu ülkeyi KKTC olarak görüyorsunuz. Biz Kıbrıs’ın bütünü olarak görüyoruz. Sizin KKTC dediğiniz şey bizim yurt hakkımızın gasbedilmesidir. Barış! diyoruz. İnadına Barış! Öte taraftan KKTC’nin en üst makamlarında TC sömürgeciliğiyle işbirliği içinde olanlar hırsız, yalancı, dolandırıcı, rüşvetci gibi sıfatlarla anılıyor. Bunların hiçbiri yargılanmıyor. Hiçbiri… Bu cemaatı soyanlar, dolandıranlar, rüşvetçiler, yalancılar yargılanmıyor! Polis teşkilatı soruşturmaları durdurdu. Neden? Savcılık soruşturmaları devam ettirmiyor. Neden? Biz yargılanıyoruz. Hem da yıllardır.” vurgusunda bulundu.