Bu makale ilk kez 20 Ocak tarihinde Av. Tacan Reynar’ın kişisel sosyal medya hesabında yayımlanmıştır.
Bu toplum kendi yurdunda göçmen olmuş, arkasından ateş açılırken barikatlar arasından hayatını kurtarmış, savaş görmüş, açlık yaşamış, insanın en temel güdüsü olan HAYATTA KALMAK için YAŞAMı savunmuştur. Göç toplumuyuz biz, dünyada nüfusundan fazla göçe düşmüş bir toplumuz.
Ama.
Şimdi PGM bize tam tersini gösteriyor.
Hem bizim kim olduğumuzu unutuyor, hem de hayatta kalmak için bu “kutsal” topraklara sığınanlara ateş açan haklıdır ve takdir edilmelidir,
savaştan kaçıp yaşamı seçen insanlar ise vurulmalıdır, diyor.
Sıfır empati, sıfır uluslararası insan hakları değerlerine saygı, sıfır mülteci hakları bilgisi!
Her kamu görevlisi görevi başında hata yapabilir, bu polis memurunun hangi koşullarda ateş açtığını yapılan “şeffaf ve tarafsız” soruşturma sonucuyla öğrenmek de bu toplumun hakkıdır elbette. Bunu yapmayan PGM’nin hem suçlu hem güçlü olmasını bu toplum kabul etmemelidir.
Eğer biraz toplumsal hoşgörüyü, sağduyuyu ve tepkiyi önemsiyorlarsa.!?
Her şeyden öteye “ateş açtığı” için bir polisin ödüllendirilmesi bence cezalandırılmamış olmasından daha utanç vericidir.
Hazır 22 Ocak yaklaşırken tekrar soralım o zaman,
saldırganları korumak, kollamak için uğraştığınız, şiddeti önleyen polis arkadaşlarınızı cezalandırmak için yaptıklarınız ve yemin edip bulacağınızı söylediğiniz 9 kişiyi hâlen bulamadığınız için şimdi bizden de takdirname bekliyor musunuz?
Bakın BM Mülteci Örgütü ne diyor:
“Her mülteci güvenli sığınma hakkına sahiptir. Fakat uluslararası koruma fiziksel güvenlikten fazlasını içerir. Mültecilere en azindan ülkede yasal olarak ikamet eden diğer yabancılara sağlananlarla eşit haklar ve yardım, her bireyin sahip olması gereken temel ihtiyaçlar dahil olmak üzere verilmelidir. Böylece, mülteciler düşünce ve dolaşım özgürlüğü, işkenceye ve onur kırıcı muameleye tabi olmama gibi temel medeni haklardan yararlanırlar.”
Çünkü mülteciler de insandırlar.