Kimsin dediler. Kimsin, kimsin, kimsin… Defalarca, günlerce farklı kişiler aynı soruyu sordular ona. Kimsin? Sahi kimdi o? Bu saatte ne işin var burada diye eklediler sorularına, sonra evli misin soruları takip etti sorularını, çocuk var mı derken buluşalım mı? Soruları soranların kim olduklarının önemi yoktu, onlar kendilerince en önemli varlıklardı. Haklı varlıklar üstelik. Kadını kamburundan yaratacak kadar yüce, sözleri ile terbiye edecek kadar kutsal, dilleri ile dövecek kadar güçlü, bir gram saygı duymayacak kadar da erdemli. Paylaşılan şarkıları, fotoğrafları en iyi analiz eden onlardı. Kimsin diye sordukları kadın, kimse kimdi. Önemli olan onların kim olduğu, ne istediği, ne istemediği, ne duyup ne gördüğüydü.
Onların kararlaştırdığı saat dışında şarkı dinleyemezdi kadınlar ya da hüzünlü ses sahiplerinden ki yanık ses denir bunlara biraz da. Hemen sorgulanır, sebep ne? Âşık mısın? Kim için dinlen, kim için dinletin, kim için bu paylaştığın fotoğraflar, kimsin sen, kim olduğunu zanneden, kime bu havan? Çünkü cevap vermezsen havalısındır. Cevap verirsen hafif, susarsan ağır, konuşursan çokbilmiş, az konuşursan az bilmiş. Sanki de bir yemeksin önlerinde ama az pişmiş. Çünkü en sağlıklı olan da buymuş ve onlar sağlıklı yaşamaya bayılırlar sözde.
Üst üste biriken sorular içinden yeter be diyerek bağırıp çıkan kadınları görünce de delidir derler, kolaydır öyle deli deyip geçmek ama delirtene laf edilmez bu yerlerde. O halde susup otur sen de Hatice. Sustukça netice alamayacak olmanın bilinciyle sus sus sus ve sonra bir yumruk gibi vur çığlığını karşındakinin tam gözüne. Kör olur belki de bir daha tarafına bakmaz sinsice. Ama hiç olur mu kör gözü denen bir kavram var. Kör kör bakar da görmezler. Gözleri görmeyen kişilerin bile gönül gözü açıktır da bu kişilerin aa hayır asla açık değildir çünkü gönülleri yoktur, yürekleri yani.
Kimsin kimsin kimsin, tek merakları budur. Kim olduğun yani nerede oturduğun yani hayatında biri olup olmadığı yani çocuğun var mı yok mu yani yalnız mı yaşan ailenle mi yani ona karşı dolu musun boş mu yani saat kaç gibi buluşabilirsiniz ama buluşmak ister misin diye sormak da yoktur. Siz kim olduğunuz önemli zannedersiniz ya önemli olan tek şey onların ne istediği ne gördüğü ne anlayıp ne duyduğudur.
Kustum. Resmen kustum ve yazının her cümlesini kusmuk ettim. Hangi kelime hangi cümlenin içindeydi şimdi nasıl bulacağım.. Ben değil sadece tüm kadınlar kustu. Biri dedi ki bana alıp atmak isterim yüzlerine vajinayı belki rahatlarlar, diğerleri memeleri, bir diğeri başka başka şeyleri. Bağırsakları boyunlarına geçirsek asarlar mı keserler mi sözlerini ve dilleri asıldıkları yerden dışarı çıkar da kopar mı koktuğu gibi. Tüm kadınlar aynı anda kustu bu yazıya. Bu yazı kusmuk koktu bu yüzden ve her okuyanın midesi bulandı. Ben kadınlara çok üzülürken onlar ellerine çiçekler alıp yürüdü gitti başları dik ve istedikleri her şarkıyı türküyü de paylaştı en güzel fotoğrafları ile birlikte hem de âşık âşık. Kimsin sen diyenlere inat ve kim olduklarından emin olarak. Üzülmek mi hayır hayır sen asıl bunlara üzül der gibi baktılar yürüyüp giderken, bunlar aklı iki bacak arasına sıkışmış olanlar. Bunlar kadından doğduğunu unutacak kadar Alzheimer olanlar.