Uluslararası Basın Enstitüsü (International Press Institute) bugün, Kıbrıs’ta türkçe yayın yapan iki gazetenin Gazeddakıbrıs ve Özgür Gazete‘nin aldığı tehditleri ve siber saldırıları kınayarak, Kıbrıs yetkililerine gazetecilerin güvenliğini sağlama çağrısında bulundu.
Uluslararası Basın Enstitüsü‘nden yapılan açıklama şöyle:
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) bugün, Kıbrıs’ta türkçe yayın yapan iki gazetenin yerel bir işadamının uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı olduğu yönündeki iddiaları haber yapmasının ardından aldığı tehditleri ve siber saldırıları kınayarak, Kıbrıs yetkililerine gazetecilerin güvenliğini sağlama çağrısında bulundu.
Özgür Gazete ve Gazedda Kıbrıs editörleri Pınar Barut ve Nuri Sılay, son haftalarda Türk mafya patronu Sedat Peker’in öne sürdüğü Kıbrıslı Türk işadamı Halil Falyalı hakkındaki iddiaları haberleştirdikten sonra hedef alındıklarını IPI’a anlattı. Barut ve Sılay, Falyalı’nın kendisi de dahil olmak üzere çeşitli tehdit telefonları aldıklarını ve Falyalı hakkındaki haberleri kaldırmaları için üzerilerinde baskı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş, “Son zamanlarda Kıbrıs’taki bağımsız gazetecilere yönelik ve kamu yararına yapılan haberleri susturmayı hedefleyen tehditler etraflıca soruşturulmalı,” dedi. “IPI olarak, Kıbrıs Türk Toplumu yetkililerine gazetecilerin güvenliğini koruma ve gazetecilerin korkmadan ve özgürce haber yapabilecekleri bir ortam sağlama çağrısında bulunuyoruz.”
Kuzey Kıbrıs’taki yetkilileri ilgilendiren iddialar, suç örgütü lideri Sedat Peker tarafından geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir dizi videonun ardından gündeme gelmişti. Peker’in iddiaları, ilk olarak Kıbrıslı Türk gazeteci Kutlu Adalı’nın 1996’daki cinayetine Türk hükümeti ve askeriyeden üst düzey yetkililerin karıştığı iddiasıyla hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’ta büyük yankı buldu. Ancak Peker’in iddiları arasında, otel, gazino ve bazı medya kuruluşlarının sahibi olduğu söylenen Kıbrıslı Türk iş adamı Halil Falyalı’nın, bazı Türk iş insanlarıyla birlikte uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı da yer alıyordu. Bu iddiaları haberleştiren iki medya kuruluşu Gazedda Kıbrıs ve Özgür Gazete ise, siber saldırıların hedefi oldu ve editörleri haberlerin kaldırılması yönünde baskı uygulayan Falyalı tarafından günlerce arandı.
Siber saldırılar, aile üyelerine yönelik tehditler
Özgür Gazete’nin genel yayın yönetmeni ve aynı zamanda Facebook üzerinden gazetenin günlük canlı haber programını sunan olan Pınar Barut, 27 Mayıs’taki programında Özgür Gazete’nin internet sitesine siber saldırı nedeniyle erişimin engellendiğini, kendisinin ve ailesinin güvenliğine yönelik tehditler aldığını söyledi.
IPI’a konuşan Barut, ilk olarak bir tanıdık tarafından aranarak Falyalı ile ilgili haberin kaldırılmasını istendiğini söyledi. Daha sonra, içeriğin kaldırılması talebiyle bizzat Falyalı’nın kendisini aradığını anlattı.
Barut, “[Kıbrıs’taki] Ana akım medyada neredeyse sadece Adalı hakkındaki iddialar haberleştirildi. Falyalı ile ilgili uyuşturucu kaçakçılığı iddialarını haber değeri olduğu için yapan tek kurumlar bizdik, o nedenle de tek kaldık. Bu yüzden göze batmış olduk,” dedi ve ekledi: “Falyalı ile ilgili ilk haberi yayınladıktan beş, on dakika içinde bir tanıdık tarafından arandım ve haberin kaldırılmasını istedi. Daha sonra bana ‘Falyalı seni direkt arayacak’ dendi. Falyalı aradığında doğrudan tehditler yerine, durumdan rahatsız olduğunu daha çok rica gibi cümlelerle söyledi. Kendisine cevap hakkını kullanabileceğini söyledim ancak reddetti. Makaleleri kaldırmadığımızda da tehditleri siber saldırılar takip etti.”
Barut, Falyalı’nın Kuzey Kıbrıs’taki siyasi liderler ve Türk hükümetinden yetkililerle olan yakın ilişkileriyle tanındığını söyledi. Ayrıca Falyalı’nın Kıbrıs’taki birçok medya kuruluşunu finanse ettiği söyleniyor.
Tehdit ve tacizler sadece Barut’la sınırlı kalmadı. IPI’a verdiği demeçte Barut, “Aile üyelerim, ‘Özgür Gazete’deki haberler kaldırılmazsa işleriniz kesilir’ diyerek tehditler içeren telefonlar aldı,” dedi. Özgür Gazete’ye yapılan aramaların ve siber saldırıların yaklaşık 15 gün boyunca sürdüğünü anlatan Barut, koruma talebi için yerel makamlara başvurduğunu ancak olumlu bir dönüş alamadığını söyledi. Barut, yetkililerin bu tavrının tehditlere olan ilgisizliği olarak yorumlanabilecek yaklaşımı nedeniyle güvenliğinden endişe duyduğunu da ifade etti.
Sindirme çabaları
IPI, yakın zamanda görevi devralan Gazedda Kıbrıs editörü Nuri Sılay ile de görüştü. Sılay, Falyalı’dan da benzer taleplerle telefonlar aldığını ve de bu aramaların konuyla ilgili haber yapmayı durdurmaya yönelik bir göz dağı verme çabası olarak gördüğünü söyledi.
Sılay, Falyalı’nın direkt olarak içeriği kaldırmasını istemediğini ancak haksızlığa uğradığını düşündüğünü belirttiğini söyledi. “Sonraki aramalarda tazminat davası açacağını söyledi ve [içeriği] kaldırma konusunda emin olup olmadığımızı sordu, çünkü hayatımızın geri kalanını boyunca tazminatı ödeyemeyeceğimizi de ekledi.”
Sılay, “Ayrıca benim hakkımda söylediği bazı şeylerle de hakkımda yeterince araştırma yaptığını bilmemi sağladı” dedi.
Tehditleri, benzer şekilde Gazedda Kıbrıs’a yönelik siber saldırılar takip etti. Haber sitesine bazı günler milyonlarca istek gelmesi sebebiyle sitenin ulaşılamaz hale geldiğini söyleyen Sılay, “Daha önce de siber saldırılara maruz kaldık ancak bunun ilk kez organize bir saldırı olduğunu çok açıktı,” dedi.
Daha önce de, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Asım Akansoy, bir Meclis Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmasında, Sedat Peker’in Kıbrıs’a ilişkin iddialarını haber yaptıkları için bazı basın kuruluşu ve gazetecilerin “tehdit ve şantajla haberlerin geri çekilmesi” taleplerinde bulunulduğunu belirtmişti. Akansoy, Kıbrıslı Türk gazetecilere bu tür tehditleri kamuoyu ile paylaşarak, yetkililere bildirmeleri için çağrıda bulundu.
