Haber Merkezi
Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin galibi ana muhalefet partisi CHP oldu.
Türkiye genelinde oylarını artırarak yüzde 37’nin üzerine çıkaran CHP, İstanbul ve Ankara’da açık farkla kazandı.
CHP 1977’deki seçimlerde yüzde 41.3 oy alarak birinci parti gelmesinin ardından ilk kez yeniden Türkiye’de birinci parti konumuna yükseldi. Seçime katılım oranın ise kesin olmayan verilere göre yüzde 70’lerde olduğu tahmin ediliyor.
Resmi olmayan ilk sonuçlara göre Ankara ve İstanbul’da CHP’nin adayları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş açık farkla kazanırken AKP’nin kalesi olarak görünen pek çok şehir de muhalefete geçti.
Sonuçların belli olmasının ardından CHP Genel Merkezi’nde bir zafer konuşması yapan Genel Başkanı Özgür Özel, 14 Mayıs seçim sonuçlarına atıfta bulunarak “CHP başının üstündeki yüzde 25 tavanı kırmıştır, tuzla buz etmiştir” diyerek muhalefetin adaylarına yeterince yer vermediği için sık sık eleştirilen TRT’ye eleştireler yöneltti. Özel, “TRT’nin bize yaptığı onca haksızlık ve adaletsizliğe karşı onlara bir sürprizim var demiştim. O sürpriz 1977’den beri ilk kez CHP’nin kazanan parti olarak ekranında yer almasıdır” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin zaferi kazanılmıştır. Milletimiz ekmeğini küçültenlere, huzurunu kaçıranlara geçit vermemiş açık bir mesaj vermiştir. Bu mesaj şöyledir: Bizim ülkemizin bir hukuk devleti olarak geri gelmesini istiyoruz. Ayrımcılığa karşı çıkıyoruz. Bizim farklılığımız zenginliğimizdir” değerlendirmesini yapan Özel, konuşması sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Özel, genel başkanlığı devraldığı Kemal Kılıçdaroğlu’na da teşekkür etti.
CHP lideri Özgür Özel: “Türkiye ittifakı tarihi bir sonuç elde etmiştir”
CHP lideri Özgür Özel, partisinin genel merkezinde yaptığı konuşmada, “Bugün seçmen ülkemizde yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi” dedi ve ekledi:
“Türkiye ittifakı tarihi bir sonuç elde etmiştir.”
“Seçmen, cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde iktidarın orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi” diyen Özel, “Ülkemiz belediyelerin nasıl yönetilmesi ve yönetilmemesi gerektiğine dair önemli bir karar ve mesaj vermiştir” sözlerini sarf etti.
“Şehirlerimiz emin ellere teslim edildi” diyen Özel, “Ülkemiz, belediyelerin nasıl yönetilmesi ve yönetilmemesi gerektiğine dair önemli bir karar ve mesaj vermiştir” ifadesini kullandı.
Bugün Türkiye ekmeğini küçültenlere, hukuk devletini çökertenlere yanıt vermiştir. Yok sayılanlar ülkeyi yönetenlere önemli bir mesaj vermiştir. Hukuk devleti vasfının geri gelmesini istiyoruz demiştir. Milletimizin verdiği bu mesajı kutsal bir mesaj olarak algılıyor ve başımızın üzerine alıyoruz. Bu galibiyetin bir kaybedeni yoktur. Bugün hangi partiye oy verirse versin kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz.
Başta İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya belediye başkanlarımıza özel olarak teşekkür etmek isterim. İyi bir kriz yönetimine, merkezi yönetimin desteği olmasa bile mazeret üretmeden iyi icraatın nasıl yapılacağına ve “CHP iyi belediyecilik yapar” algısının yerleşmesine yaptıkları katkıyla bugünkü zaferin baş mimarlarıdır.
DW Türkçe’de yer alan haberde siyasi analistlere göre bu seçimler İstanbul’u ve diğer bazı büyükşehirleri kazanması durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarının başkanlık sistemini konsolide etmesi ve otoriter yönetimini daha da pekiştirmesi anlamına gelecekti. Ancak bu sonuçlarla muhalefetin elindeki büyükşehir belediyeleri ile hedeflediği gibi iktidara karşı denge unsuru olmak için önemli bir kazanım elde ettiğine işaret ediliyor.
CHP kulislerinde sonuçlar 1989 yerel seçimleri sonuçlarına atıf yaparak açıklayanlar da bulunuyor. 26 Mart 1989’daki yerel seçimde yüzde 28,7 oy alan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) birinci parti olurken iktidardaki Anavatan Partisi’nin 1984 yerel seçimlerine kıyasla oyları yaklaşık 20 puan gerilemişti.
Seçime katılım düşük kaldı
Yaklaşık 61 milyon seçmenin oy kullanabileceği yerel seçimler eğer TBMM erken seçim kararı almaz ya da bir referandum düzenlenmezse 2028’deki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimine kadar geçecek dört yıllık sürede gidilen son sandık oldu.
14 Mayıs seçimlerindeki beklenmedik yenilginin ardından muhalefet seçmenlerinin sandığa gitmekte çok istekli olmayabileceği yorumları yapılmasına rağmen bugünkü seçime katılım oranı çok düşük olmasa da 2019’un gerisinde kaldı.
CHP Liderinin konuşmasından satır başları:
“ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR VERDİLER”
*Bugün seçmenlerimiz çok önemli bir karar verdiler. Seçim sonuçları göstermiştir ki bugün seçmen yeni bir siyasetin kurulmasına karar verdi.
*Bugün seçmen 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi.
*Bugün seçmen cumhuriyetin ikin yüzyılının ilk seçimlerinde iktidarın orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi.
“TARİHİ ZAFER…”
*CHP ve milletimizle kurduğumuz Türkiye ittifakı tarihi bir sonuç elde etmiştir. Milletimiz sadece yerel yöneticilerin kim olacağına karar vermemiş, ülkemizin ve belediyelerin nasıl yönetilmesi ve yönetilmemesi gerektiğine dair de önemli bir mesaj ve karar vermiştir.
*Milletimiz ekmeğini küçültenlere, demokrasiyi ezenlere, hukuk devletini çökertenlere açık bir mesaj vermiştir. Yok sayılanlar bugün ülkeyi yönetenlere açık bir mesaj vermiştir.
*Bu mesaj, benim bizim okumamızla şöyledir: Biz ülkemizin hukuk devleti olarak kalmasını, kaybedilen hukuk devleti faslının geri gelmesini istiyoruz.
*Biz ülkemizde her türlü ayrımcılığa karşı çıkıyoruz, biz bütün renklerimizle Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Ve 31 Mart öncesi yaşananlar ne kadar çiğ, adaletsiz, ötekileştirici olursa olsun biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak birlik ve beraberlik istiyoruz.
*Birileri öyle söylüyor diye kimseyi milli, birileri öyle göstermeye çalışıyor diye kimseyi gayri milli görmüyoruz. Biz milletimizin verdiği bu mesajı bir kutsal emanet olarak alıyor ve tüm CHP’liler, başımızın üzerine koyuyoruz.
“BU GALİBİYETİN BİR KAYBEDENİ YOK”
*Ülkemizin gelecek yıllarda hakkı, hukuku, adaleti tanımayan siyasete geçit vermeyeceğini bugün gördük. Bilinmesini isterim ki bu galibiyetin bir kaybedeni yoktur. Bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır, kimsenin hezimeti değildir.
*Bugün hangi partiye oy vermiş olursa olsun kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz. Halkımız iyi hizmeti ödüllendirmiş, kötü hizmeti ve kötü niyeti cezalandırmıştır.
“TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİYORUM”
*2019 yılında AKP’den aldığı İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya belediye başkanlarımıza özel olarak teşekkür etmek isterim. Olmazsa olmazdı, onlar iyi kriz yönetiminin merkezi yönetimin desteği olmasa da kösteği de olsa, hatta belediye meclis çoğunlukları olmasa bile mazaret üretmeden iyi icraatın ve “CHP iyi belediyecilik yapar, temiz ve dürüst yönetir” algısının yerleşmesine yaptıkları katkı ile bugünkü zaferin baş mimarlarıdır.
*Ayrıca zaten elimizde olup geçen seçimde de kaybetmediğimiz belediye başkanlarımız, en zor günlerde sancağı ellerinde taşıdıkları için ve hiçbir zaman yere indirtmedikleri için ayrıca bir övgüyü hak ediyorlar. Bu belediye başkanlarımızın dışında biz büyükşehirleri CHP’li belediyeler gibi yönetiriz iddiasını ortaya koyan, o cesareti ve özgüveni gösteren bütün adaylarımıza, bütün il, ilçe adaylarımıza ayrıca teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
*Şehirlerimiz emin ellere teslim edilmiş, halkımızın yaşam alanlarını bir 5 yıl daha halk için yönetecek belediye başkanları seçilmiştir. Seçmenlerimizin partimizin yaşadığı değişimi onayladıklarını, desteklediklerini, yüreklendirdiklerini ve kendi şehirlerini ve Türkiye için de istediğini ifade etmek gerekiyor.
*Geçen mayıs ayında yaşadığımız büyük üzüntüden sonra, seçmemizde ortaya çıkan büyük duygusal kopuşa, CHP’nin kurultayı ve o kurultayda genel başkanı ve yönetimi seçimle değişebilen bir partinin Türkiye’de olduğunu gösteren başta sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’nin kimi desteklemiş olurlarsa olsun hepimiz çok şey borçluyuz.
*Bundan sonraki süreçte de bu seçimin kaybedeni olmadığı gibi bu seçim sonuçlarının seçimi kaybetmiş olmalarına rağmen iktidar partisine de önemli katkılar yapacağını, bir öz eleştiri imkanı sunacağını, dünyadaki Türkiye algısının burada kamu yayıncılığını terk eden TRT’ye rağmen, bir partinin ajansına dönüştürülmeye çalışılan Anadolu Ajansı’na rağmen bütün dünyaya Türkiye’de halen demokratik yollarla iktidarların değişebilme ihtimalini ortaya koyması açısından Türkiye’ye hatta Türkiye ekonomisine yapılan önemli bir katkıdır.