• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Mart 28, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa HABER KIBRIS

Tohni Katliamından Kurtulan Suat Kafadar: Nefret Duymuyorum, Çözüm İstiyorum

Gazedda Gazedda
21 Haziran 2017
Okuma Süresi: 7 dk
A A
Tohni Katliamından Kurtulan Suat Kafadar: Nefret Duymuyorum, Çözüm İstiyorum

43 yıldır, her 14 Ağustos’da, başında arka tarafında, kafatasından tam sıyrılarak geçen, altıncı kurşunun geçtiği yerde bir kaşıntıyla uyanır. Bugün 62 yaşında olan Suat Kafadar, Tohni’de Kıbrıslırumlar tarafından soğukkanlılıkla infaz edilen 84 kişiden kurtularak hayatta kalan tek Kıbrıslıtürk’tür ve ilk kez basına konuşuyor. Buna rağmen, hiçbir Kıbrıslırum’a karşı kin gütmüyor “ama bu nefreti yapanlara karşı öfkem hiçbir zaman dinmeyecek” diyor.

Kendisi, 50 yaşındaki babası Hüseyin, 17 yaşındaki kardeşi Şeref, amcası Ahmet ve onun oğlu Aydın, toplam 45 kişi, iki otobüsten birinde yolcuydular. KHA’ya açıkladığına göre, katliamın, Palodia köyü yakınlarında bir yerde yapıldığını sonradan anlamış.

Saklanmak için güvenilir bir yer bulana kadar sekiz gün hiçbir şey yememiş. Kendisi beş kurşun yemişti. Kendisinin de içinde bulunduğu otobüsün yolcularına ne olduğunu ilk önce Mutayaka Türk muhtarı, 10 gün sonra da Limasol’da Kıbrıslıtürk lider  Ziya Rızkı, Episkopi İngiliz üslerinden öğrenmiş. Suat da daha sonra oraya götürülmüştü.

Onları önce Tohni İlkokuluna topladılar
——————————–
Yaşadıklarına KHA’ya anlatan Suat Kafadar, 15 Temmuz 1974’te, Başpiskopos Makarios’a karşı darbe yapıldığında, kendisi ve ailesi Tohni’de bulunuyordu. “Tohnili köylülerimizle ilişkilerimiz iyiydi. Makarios’un düşmesinden sonra, komşu köylerden ΕΟΚΑ Β` üyeleri köyümüze gelmeye başladı. Tabi bizim köyden de ΕΟΚΑ Β` üyesi olanlar vardı. 20 Temmuz’da, Türk ordusu Kıbrıs’a çıkarma yaptığında, biz köydeydik. Silahımız ya da başka türlü mühimmatımız yoktu, sadece av tüfeklerimiz, belki bazı küçük silahlar vardı. 20 Temmuz’dan 15 Ağustos’a kadar ateş kes vardı”.

O zaman komşu köyden Kıbrıslı Rumlar Tohni’ye gittiler ve Kıbrıslı Türklerden ellerindeki her türlü silahı iade etmelerini istediler ve onlar da bunu yaptı. Bu arada, K/T askerler, hastabakıcılar, öğretmenler gibi belli kişileri toplayarak, Kalavasso polis istasyonuna götürerek, K/T silahları nerede sakladıklarını söylemeleri için onları döverek eziyet ediyorlardı.

Komşu köylerden ve Tohni’den Kıbrıslı Rumların ve ΕΟΚΑ Β` üyelerinin, 13 Ağustosda 13 yaştan büyük erkekleri köydeki Kıbrıs Rum ilkokuluna topladıklarını açıklayan Suat, şimdi ölen iki köylüsünün adını … ve … hatırladı (sadece ilk isimlerine değindi) ve onların da okulda olduklarını söyledi.

“Bizi bir odaya oturttular, dışarda, sakallı, uzun saçlı, ellerinden silahlarla ΕΟΚΑ Β` adamları vardı. Ertesi günü öğlene kadar orada kaldık. O akşam BM köye geldiler. Bu adamlar, köye gelen ve kaçan BM bizi görmemesi için, bize oturup, rahat durmamızı söylediler. Daha sonra Yunanlı bir subay geldi ve hepimiz ayağa kalktık. Adam bize: “korkmayın, Bugün siz bizim esirimizsiniz, yarın biz esir olabiliriz” dedi ve oradan kaçtı. Köyümüzde ve köyümüzün etrafındaki köylerde, ΕΟΚΑ B’ sorumlusu … (ilk adını söyledi) idi».

Geçiş Yolları
—————
Ertesi gün, 14 Ağustos’da, üzerinde KARS yazan, sahibi Kıbrıslı Türk olan bir otobüs, okulun dışına gitti. Bir Kıbrıslı Rum, onlara, sıraya girerek otobüse binmelerini söyledi. Suat anılarını anlatmaya şöyle devam etti: “Otobüsü doldurduk. Otobüse dört silahlı adam da girdi. Birisi şoförün arkasına oturarak silahı bize çevirdi. Bize. Bizi Limasol’a, bir askeri kampa götürdüklerini söylediler”.

Yermosayia barikatında, K/r polisler onları durdurdu. Otobüsteki adamlardan bir tanesi aşağı indi. K/R polisler ona “bunlar kim” diye sorunca, alaycı bir şekilde, “turistler” diye cevap verdi. Barikatları açtılar, geçtik. Bunun bir parola olup olmadığını bilmiyorum. Sanki bu önceden planlanmış gibiydi. Lanitio Lisesinin yanındaki yoldan geçtik ve sağa döndük. Biraz sonra Ayia Fila’ya gittiğimizi anladım. Oradan da geçerek dağ yoluna çıktık. İsimlerini bilmediğim başka köylerden de geçtik”.

Belli bir noktada, asfalt yoldan çıkarak toprak bir yola girdiler. 100 metre geçmeden otobüs durdu. Yolcuları indirerek, 100 metre kadar yol yürüttüler. “Yüksekte bir yerdeydik. Doğal duvarla çevrili bir cadde gibiydi. Oradan, çok uzak bir mesafeye kadar çadırlar görünüyordu”.

İnfaz
————–
“Korkmamamızı, yere oturmamızı söylediler, `bir sigara yakın, yiyecek bir şeyiniz varsa, yiyin` dediler. Onlar, otobüs şoförüyle birlikte önümüzde duruyorlardı. Onun da elinde silah vardı ama onların silahlarından daha faklıydı”. Biraz sonra, onları esir kampları olan bu çadırlara götüreceklerini söylediler. Devamla, gösterdikleri yere, kimliklerini, pasaportlarını ve daha başka belgelerini bırakmalarını söylediler.

“Bu dört kişiden birisi, çadır için battaniye ve gerekli şeyleri getirmeye gideceğini söyledi. Duvardan atladı ve çok geçmeden havada bir kurşun sesi duyuldu. Kurşun sesi duyulur duyulmaz, ellerinde silahlarla geride kalanlar, bizi toplamaya başladılar. 10 dakika boyunca ateş ettiler, silahları boşaltıp, dolduruyorlardı. Kimin ateş ettiğini göremedim. Bizi yarım ay şeklinde oturtarak ateş ettiler. Yüzlerini göremedim. 45 kişiydik. İlk önce neye bakacaktın? Kurşunlara mı, oraya, buraya düşen cesetleri mi? Birisinin kurşun istediğini duydum. Sonra silahlar sustu…”.

Suat Kafadar kendisinin de yaralandığını ve çok soğuk hissettiğini söyledi. Yüzden sıcak bir şey akıyordu ama kendini tutarak nefes almadı. Üzerine düşen, kafasından akan kandı. “Birisi, hareket eden varsa kafasından vurun, dedi. “Öylece kaldım. Nefesimi tutuyordum. Kurşun sesleri dudum. Muhtemelen birilerine ateş etmişlerdi. Başka birisi, “ölülerin ellerinden saatlerini toplayalım” dedi, diğeri ise, “bırak, kimse görmeden gidelim diye cevap verdi. Bu da, belki de bunu yapmaları konusunda onlara talimat verilmediğini gösterir. Birisi, “gidelim bir kazıcı getirelim ve onları gömelim” dedi.

Bir an ağzına kan giren Suat inlemeye başladı. Diğer Kıbrıslı Türk, ölmeyen ve yanında bulunan Niyazi Çavuş, Kıbrıslı Rumların gittiğini söyledi. Kendisi de dönüp baktı ve gerçekten gittiklerini gördü. Niyazi’nin Kayıpları Araştırma Komitesinin kazılarında bulunmadığını söyledi. Yeğeni, üstünden geçerek kaçtı ve kendisine de aynısını yapmayı söyledi. “Nereye gideyim?” Niyazi’ye baktım, göğüs delik doluydu. Nereye gideyim? Çadırları görüyordum Her tarafta Kıbrıslı Rumlar olmalıydı. Ben başka yöne doğru çektim”.

Suat Kafadar, ilk gece katliamın olduğu bölgede bir ağaç altında kaldı. “Karıncalar üstüme, yaralarıma çıkıyordu. Bütün gece kaşınıyordum”. Ertesi gün de aç susuz, aynı ağacın altında kaldı. “Ağustos ayında yiyecek nerden bulabilirdim? Ne yiyecektim?”.

İkinci gece yürümeye karar verdi. Uzaktan, yüksek bir kula üzerinde yanıp sönen kırmızı bir ışık gördü. Moni elektrik santrali merkezi olduğunu anladı çünkü inşaatında çalışmıştı. Olayın sekizinci gününde, okaliptüs ağaçları olan bir köye vardı ve burasının Mutayaka olduğunu anladı.

Kıbrıslı Türk muhtarın oğlunu, Meşim’i tanıyordu. Onu evlerine götürdü, yaralarını sardı, onu banyo yaptı, yemek yedirdi ve bir gece orada uyudu. Ertesi gün, Moni kulesinden düşen ve feci bir şekilde belini inciten bir Kıbrıslı Türke bakmak için Mutayaka’ya giden Kızıl Haç ambulansı ile onu köyden kaçırdılar. Söylediğine göre, bunu, TMT üyesi de olan Mutayaka muhtarı K/t doktorlarla birlikte ayarlamıştı.

Suat, Limasol’da, ambulansla iki K/R barikatından geçtiklerini ve daha sonra da, Limasol ve Baf kazasından Kıbrıslı Türklerin toplandığı Episkopi üslerine yönlendiklerini açıkladı. Orada, Limasollu K/T şefi Ziya Riski’yi bularak olayları anlatacaktı.

Ziya’nın güvenlik adamları, oraya battaniye istemek için gittiğini düşünerek, onunla konuşmasına izin vermediler. Suat Kafadar, sinirlenerek, oradan kaçmaya karar verdi. Uzun bir yürüyüşten sonra, babasının, Limasollu zengin çiftlik sahibi bir arkadaşına rastladı. “Ne yapıyorsun oğlum Suat? İyi, Turan amca. Baban, kardeşlerin? İyi amca. Başka ne var? İyilik, her şey yolunda”.

O zaman Suat, olanları en nihayet birisine anlatması gerektiğini düşündü, artık 10. gündü. “Turan amca, bir katliam oldu. Babam ve kardeşim de şehit oldu”. Turan onu elinden tutarak yine Riski’ye gittiler. Onlanları anlatınca, başında ona inanmadılar. Devamla, mevcut iletişim sistemiyle Lefkoşa ve başka bölgelerdeki Kıbrıslı Türkleri bilgilendirdiler ve böylece katliam öğrenilmiş oldu.

Ziya olay yerine ona göstermesini isteyince, korkarak bunu yapmak istemedi. Kendisini güvende hissetmiyordu, ama olayı, olay yerine giden BM’e anlattı.

Ailesiyle yeniden buluşuyor
——————————————————–
Tohni’de kalan annesi ve iki kız kardeşi ve Tohnili tüm Kıbrıslı Türkler haberin yayınlanmasıyla hemen oradan kaldırılarak Vouno’ya götürüldüler. Kendisi 4,5 ay Episkopi üslerinde kaldı. Helikopterle oradan Dikelye üslerine götürüldü ve oradan da ΤΜΤ üyeleri eşliğinde, 3-4 K/T barikatından geçerek Vouno köyüne gitti ve ailesiyle buluştu.

Vouno köyüne vardığında, tüm köylüleri, özellikle kadın ve çocuklar, yanına koşarak yakınlarını görüp görmediklerini sordular. “Aklımda beş kişi kalmıştı. Babam, kardeşim, yeğenim ve yanımda ölü olan iki kişi”.

Vouno köyüne götürüldüğünde ve ailesiyle yeniden buluştuğunda neler düşündüğüyle ilgili bir soruya Suat, bir rahatlama ama aynı anda bir güvensizlik duyduğunu söyledi. “Babam yoktu, kardeşim yoktu, tek başına küçük bir oğlandım”. Köye “dullar köyü” adını takmışları.

“Herkesten önce ben çözüm istiyorum”
————————————————————-
Kapıların açılmasından sonra Tohni’yi ziyaret edip etmediği sorusuna Suat Kafadar, bir defa eşi ve bazı dostlarıyla birlikte gitti yanıtı verdi. “Hatta, kapıların açıldığı yıl, şans eseri o gün 20 Temmuzdu” dedi gülümseyerek. “Tohni’de artık evim yok, ne de K/T komşularım”. Suat bazı K/R köylülerin de 1974’te köyden ayrılmalarından dolayı kötü hissettiğini söyledi.

Yanımda bulunan K/T gazeteci, Kıbrıs sorununa çözüm isteyip istemediğini sordu. “Ben herkesten çok istiyorum. Böyle olayların bir daha yaşanmaması için. Ama ne yazık ki olmuyor. Olacağı da görülmüyor”. Pek çoğu ona Kıbrıslı Rumlarla neden çözüm istediğini soruyorlar. Suat onlara, “eğer birisi öldürdüyse, bundan hepsi sorumlu değil” diye cevap veriyor. “Bunu birisi yaptı, neden herkesi kötü olarak göreyim” diyor.

Sizinle otobüste onlan K/R görseydin, yaptıklarını yapsalardı onlara ne diyecektin? Sorusuna, “Hiçbir K/R için nefret duymuyorum. Ama bu nefreti yapanlar için öfkem hiç dinmedi ve dinmeyecek. Onları bilmiyorum, belki de hiç tanımayacağım. Ama birisi bana onları gösterse, belki de boğazlarını sıkarım, bilmiyorum”.

Uzun yıllar, geceleri uyanarak bağırıyordu. Her zaman aynı rüyayı, aynı görüntüleri, aynı yeri görüyordu. Her yıl, 14 Ağustos’ta kendini kötü hisseder ve başında bir kaşıntı duyar.

Suat Kafadar, 1975’te evlendi ve iki oğlan ve bir kız sahibi oldu. Onları, inşaatlarda çalışarak, boyacılık ve daha başka el işi yaparak büyüttü. Herkese devlette iş buldular, ama kendisine hayır. Kendisi ne savaş yaralısı ne de savaş kahramanıydı. Yaşadıkları ve sahip olduğu üç çocuk için yardım alabilmesi için 15 yıl bekledi.

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Ioannou: Mağusa’ya geri dönme hedefimize bağlı kalmalıyız
KIBRIS

Ioannou: Mağusa’ya geri dönme hedefimize bağlı kalmalıyız

Gazedda
23 Mart 2023
0

Mağusa'nın Kıbrıslırum Belediye Başkanı Simos Ioannou, Mağusa’ya geri dönme hedefine bağlı kalınması çağrısında bulundu. KHA'nın haberine göre Mağusalıların Larnaka’da çarşamba günü yer alan toplantısında konuşan Ioannou, katılımcılara, şehirle ilgili son...

Okumaya Devam Et
Kızılyürek: Karma evliliklerden doğanların Kıbrıs vatandaşlığından mahrum bırakılmaları hukuku çiğnemektir
KIBRIS

Kızılyürek: Karma evliliklerden doğanların Kıbrıs vatandaşlığından mahrum bırakılmaları hukuku çiğnemektir

Gazedda
23 Mart 2023
0

Avrupa Parlamentosu Üyesi Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı için çalışmalarını sürdürüyor. Kıbrıslırum medyasında yayınladığı makaleler ve röportajlarla Kıbrıs Rum tarafının tutumuna karşı tezler ileri sürüyor....

Okumaya Devam Et
Atlı: Tatar açıkça; kendi toplumunun iradesini AKP rejimine sattığını itiraf ediyor
KIBRIS

Atlı: Tatar açıkça; kendi toplumunun iradesini AKP rejimine sattığını itiraf ediyor

Gazedda
23 Mart 2023
0

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türkiye’deki rejimin değişmesi ve bununla birlikte Kıbrıs politikasının da değişmesi durumunda görevi bırakacağını açıklamasının, Kıbrıs Türk toplumunun iradesini...

Okumaya Devam Et
Ma Kimdir bu Maronitler 🏴‍☠️ Mete Hatay
KIBRIS

Ma Kimdir bu Maronitler 🏴‍☠️ Mete Hatay

Gazedda
22 Mart 2023
0

Belki de yazar haklıydı. Maronitler şimdiye kadar eşikteki bir meselemiz gibi kalarak, bir türlü eşiği aşamadığımız bir insanlık utancına, bir insanlık ayıbına dönüştü. Zaman zaman, duruma, olaya göre hatırladığımız eşikteki...

Okumaya Devam Et
“Gölgem ve Ben” kitabı raflarda yerini aldı
KIBRIS

“Gölgem ve Ben” kitabı raflarda yerini aldı

Gazedda
21 Mart 2023
0

Yazar Ayla Kahraman’ın “Gölgem ve Ben” başlığını taşıyan öykü kitabı Işık Kitabevi Yayınları’ndan çıktı. Bireyin varoluşsal sancılarının estetik bir boyut kazanarak varlık alanı kazandığı öykülerde, okur farklı bir gerçeklikle tanışıyor....

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
28 Mart 2023
Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun
Sibel Özbudun

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun

Sibel Özbudun
26 Mart 2023
Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Devlet Tiyatrosu
  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

2 saat önce
Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

2 saat önce
İklim krizi: ABD’nin güneyinde hortum ve kasırga 26 can aldı

İklim krizi: ABD’nin güneyinde hortum ve kasırga 26 can aldı

2 saat önce
İskoçya’nın yeni başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlığa hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var

İskoçya’nın yeni başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlığa hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var

2 saat önce
İsrail’de kriz derinleşiyor: Cumhurbaşkanı’ndan hükümete ‘sorumluluk’ çağrısı

İsrail’de yüz binleri sokağa döken yargı reformu durduruldu

2 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.