Türkiye 28 Temmuz’dan bu yana devam eden orman yangınları sırasında belki de en uzun gecesini Muğla’nın Milas ilçesindeki alevlerin Kemerköy Termik Santrali’ne sıçradığı gün yaşadı.
Olayın öncesinde bölge halkının yangının sıçraması uyarılarına rağmen alevler 4 Ağustos Perşembe günü santralin içerisine kadar girdi. Yangın sebebiyle termik santralde çalışan işçilerin yanı sıra Ören ve komşu mahallelerindeki binlerce kişi için de tahliye kararı verildi.
Yanan yer ya nükleer santral olsaydı?
Endişe içerisinde takip edilen bu olaylar sırasında sosyal medyadaki birçok kişinin ise aklında benzer soru vardı: “Yanan yer termik santral değil de bir nükleer santral olsaydı ne olacaktı?”
nukleersiz.org Koordinatörü ve Yeşil Gazete nükleer editörü Pınar Demircan da yangın gecesinde yaptığı paylaşımla bu endişeye dile getirdi ve “76. yılında ABD’nin Hiroşima‘ya, Nagasaki‘ye Atom Bombasını atmasını anarken soralım: Yangını söndüremeyen devlet nükleer santral kurmaya nasıl kaynak seferber eder ve rızamızı alır? Savunanlar bile Türkiye’de nükleer santral kurulmasına karşı çıkmalı!” tepkisini gösterdi.
Demircan bu tehlikeye Avustralya yangınları sırasında dikkat çekmiş, küresel ısınma kaynaklı yangınların nükleer santrallerin olduğu ülkelerde felakete yok açacağına vurgu yapmıştı.
76.Yılında ABD'nin Hiroşima 'ya, Nagasaki'ye Atom Bombasını atmasını anarken soralım:Yangınını söndüremeyen devlet nükler santral kurmaya nasıl kaynak seferber eder?Rızamızı alır? Savunanlar bile Türkiye'de nükleer santral kurulmasına karşı çıkmalı!#Akkuyu #Sinop #Nükleerehayır
— Pınar Demircan (@pnrizumi) August 5, 2021