Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının açıklamalarının farkında olduğu, gerekli yoğun zemin çalışması ve hazırlığını yapmış olarak Cenevre’ye gideceği belirtildi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükûmet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, önümüzdeki hafta Cenevre’de düzenlenecek gayriresmî Kıbrıs konferansı yaklaşırken Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının açıklamalarının farkında olarak gerekli yoğun zemin çalışması ve hazırlığını yapmış olarak gideceğini belirtti.
Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklamalarda bulunan Letymbiotis, Kıbrıs Türk tarafının açıklamalarıyla ilgili soruyu yanıtladı ve “Biz esasen sürekli çabalarımızın bir sonucu olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin gözetiminde düzenlenecek olan çok taraflı konferansın, özellikle zor bir dönemde, çok yüksek bir değer ve öneme sahip olduğunu bilerek hareket ediyoruz” dedi.
Çabalarının, Kıbrıs sorununu son yıllardaki durgunluk döneminden çıkarmak olduğunu hatırlatan Letymbiotis, BM Genel Sekreteri’nin, çalkantılı bir uluslararası alanda uluslararası ve bölgesel gelişmeleri dikkate alarak Kıbrıs sorununa odaklanmış olmasının, müzakereleri yeniden başlatma çabalarına bağlılığını kanıtladığını söyledi.
Hükûmet Sözcüsü şöyle devam etti:
“Bunlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde her zaman destekleyeceğimiz çabalardır. Biz diğer taraftan gelen son açıklamaları dinledik. Cenevre’ye onların açıklamalarının tam bilincinde ve gerçekçi bir şekilde gidiyoruz. Yunan hükûmeti ile koordinasyon içinde gerekli, yoğun hazırlık çalışmalarını da yürüttük.”
“Rum tarafı Kıbrıs sorunuyla ilgili herhangi bir olumlu ilerlemenin, sürdürmeye devam ettiği diyalog yoluyla elde edilebileceğinin her zaman farkındadır” diyen Letymbiotis, “Cenevre konferansının amacı, müzakerelerin kesintiye uğradığı noktadan yeniden başlatılmasından başka bir şey değildir. 15 Ekim’deki akşam yemeğinden sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin kişisel elçisi olarak (Maria Angela) Holguín’in atanmasının ardından kendi çabalarımızla elde edilen ivmeyi korumayı ve buna daha da yoğunlaşmayı başarmaktı ki bu da kesinlikle bu çok taraflı konferansa yol açtı” dedi.
“Kıbrıs Türk toplumu lideri Ersin Tatar’ın talepleri sadece Kıbrıs Rum tarafının değil uluslararası toplumun da kırmızı çizgileridir” değerlendirmesinde bulunan Sözcü, “Tüm uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyondan başka bir şey olmayan, üzerinde anlaşılan çerçeveyi defalarca tanımladı. Bu taahhütle, üzerinde anlaşılan çerçevenin dışında başka hiçbir şeye katılmadığımızı net ve kesin şekilde belirttik” vurgusunda bulundu.
Rum müzakereci Menelaos Menelaou ile BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo arasında dün gerçekleşen telefon görüşmesinin Cenevre hazırlıklarının bir parçası olup olmadığı sorusuna Sözcü, “Açıkçası bu iletişim, genişletilmiş konferansın toplanması ve 17-18 Mart’ta yapılacak iki günlük süreçle ilgili olarak Birleşmiş Milletler Sekreterliği ile devam eden koordinasyonumuzun bir parçası ve bu çok taraflı konferansın olumlu bir sonuca ulaşması için Birleşmiş Milletlerin çabalarına mümkün olduğunca katkıda bulunma çabamızın bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
Letymbiotis, Cumhurbaşkanı’na 18 Mart’ta Cenevre konferansının genel oturumunda eşlik edecek kişilerin önümüzdeki günlerde belirleneceğini ve Birleşmiş Milletlere bildirileceğini de açıkladı.
Bu arada, Kıbrıs Haber Ajansı (KHA) kaynakları, Kıbrıs Rum Toplumu Müzakerecisi Menelaos Menelaou ve Kıbrıs Türk Toplumu Müzakereci Güneş Onar’ın Cenevre konferansı öncesinde perşembe günü bir araya geleceğini bildirdi.
Aynı kaynaklar, Menelaou ve Onar’ın Cenevre için zemin hazırlamak üzere salı günü DiCarlo ile görüştüğünü kaydettiler.