• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Perşembe, Mart 23, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

Sol: İş Çevreleriyle Uzlaşma ve Toplumsal Çöküş | James Petras

Gazedda Gazedda
27 Kasım 2016
Okuma Süresi: 9 dk
A A
Sol: İş Çevreleriyle Uzlaşma ve Toplumsal Çöküş | James Petras

Marksist düşünür James Petras, Brezilya’da solun son 13 yılda geniş kitlelerin desteğini almışken bugün olduğu noktaya, yani Dilma Rousseff’in görevden uzaklaştırılarak iktidarın kaybedilmesi noktasına nasıl geldiği üzerine yazdığı makalede, bunun nedeninin büyük oranda, geniş halk kitlelerinin gücüne güvenmek yerine burjuvazinin müttefik olarak görülerek onların talepleri doğrultusunda hareket edilmesi olduğunu belirtiyor.

Önsöz: 2004 yılında, ilk aşaması İşçi Partisi’nin bankacılar ve ihracatçılar (tarım-maden elitleri) liderliğindeki hükümet aygıtına katılması ile temsil edilen Büyük Dönüşüm’ün sürdüğü Brezilya’da Lula-İşçi Partisi (PT) yönetimine dair analizlerimi sunduğum “Brezilya ve Lula: Sıfır Yılı” isimli kitabımı yazmıştım.

İki yıl önce meslektaşım Henry Veltmeyer ve benim yayımladığımız “Cardoso’nun Brezilyası: Satılık Ülke” kitabında Başkan Cardoso’nun kamu kaynaklarını, bankaları, petrolü ve demir cevherlerini yabancı sermayeye nasıl en düşük fiyattan sattığını yazmıştık. 2002 yılında İşçi Partili Lula DaSilva’nın başkan seçilmesi Cardoso’nun elden çıkardıklarını geri döndürmedi. Doğrusunu söylemek gerekirse, Lula, selefinin neo-liberal politikalarını kabul etti –bunları süsledi- ve Cardoso’nun partisinin yerini alarak İşçi Partisi ile ekonomi seçkinleri arasında bir ittifak yaratmaya koyuldu. Sonraki birkaç yıl, “işçi başkanlarına” yönelik böylesi bir eleştiri geliştirmeye cesaret etmemizden ötürü sol akademisyen ve uzman dünyasının saldırısına uğradık. Bizim, PT’nin sağ ile ittifakı şeklinde tanımladığımız şeyin sonuçları bugün herkesin nezdinde net: Brezilya; dolandırıcıların, skandalların ve darbelerin ağına düşmüş durumda.

Giriş

10 yıldan fazla zamandır, sol partiler, işçi sınıfı sendikaları ve topraksız kırsal toplumsal hareketler ile birlikte Latin Amerika’nın en büyük ülkesi olan Brezilya’ya hükmediyor. Siyasi liderleri tekrar tekrar seçildi, sendikaları ve kırsal toplumsal görevlileri devlet imtiyazlarını güvence altına aldı; politik süreci, muhalif sermaye, bankalar ve profesyonel taraflarla birlikte gündemine karar verdiği yasal prosedür takip etti.

Bize, darbeler ve devrimler döneminin geride kaldığı söylendi. Seçim süreçleri, dürüst oy sayımları ve politik meşruiyetin karşılıklı tanınması, şiddeti, kurulu sol politik önderliği azletmeyi ve ekarte etmeyi imkânsızlaştırdı.

Siyasal Solun Yükselişi ve Düşüşü

Solun egemenliği şimdi sadece bir hatıra! Partileri tam bir geri çekilmede. Liderleri, geçmiş politik müttefikleri tarafından küçümsenmekte, aşağılanmakta ve soruşturulmakta. Geçmişteki sermaye çevrelerinden müttefikleri gırtlaklarına yapışmış durumda. Sadakat ve oy karşılığında hükümetteki konumlarını güvence altına alan bu siyasetçiler, “görevi kötüye kullanma” davasından kaçmakta ve hile iddiasında bulunmaktalar… Bir yandan da yeni iltimas ve yağma kaynakları arayışındalar.

Bir defasında 53 milyon seçmenin oyunu almakla böbürlenen, uluslararası basında modern ticaret ve iş çevrelerinin çıkarlarıyla uyumlu hale gelmekle beraber devasa kitle tabanını yönetmeleri nedeniyle alkışlanan muhteşem sol siyasi liderler, şu anda ise kapitalist medya tarafından mevcut ekonomik facianın sebebi olmakla suçlanıyor.

İş dünyasının seçkinleri arasındaki hasımlarıyla zenginliği ve konumlarını paylaşan dünün halk kahramanları, şimdi sürülmüş durumdalar ve yolsuzluğa ilişkin göstermelik yargılamalarla karşı karşıyalar.

Sendikaların ve Kırsal Emekçilerin Liderleri

Gedikli sendikal ve kırsal liderler, “emekçi başkan”ın seçim başarılarını kutlamak üzere başkanlık sarayına gitmişti.

Bir kere dalkavuklukla yüzleri kızaran bu kitle liderleri, şu anda şenliğin bitmesi ve müziğin bitmesinin şaşkınlığındayken, işçiler ve köylüler kırılan tabakların bedelini ödemeye ve temizliğe başlamaya mahkûm edilmekte.

Halkın kitle örgütlerinin artık kongrede müttefikleri yok; burjuva medyada seslerine yer verilmiyor; ev ekonomisi piyasa tarafından mahvedilmiş durumda; ve sokaktaki kitleler, politikacıların ihanetlerine karşılık cezalandırılmaları için feryat ediyor. Şu anda sendika ve köylü liderleri direniş ve sınıf mücadelesine dönüş istiyor fakat destekçileri geri çekilme halindeler.

Tarihsel Bir Yenilginin Anlaşılmasına Doğru

Solun yükselişi ve düşüşü, feci bir stratejinin sistematik analizini gerektiren tarihsel bir tersine dönmedir. Solun yenilgisi, basit bir şekilde kalleş müttefiklerin ihanetiyle, yozlaşmış parti yetkilileri ya da milyarderler ve açık bir şekilde düzmece görevi kötüye kullanma süreci vasıtasıyla bir darbenin önünü açan ABD elçiliği tarafından tertiplenen komplolarla açıklanarak savılamaz. Sorulması gereken gerçek soru şudur: Sol neden solun karşı durulmayan tersine dönüş ve bozgununun önünü açan bir yasama darbesi ile sonuçlanan ihanete izin verdi? Nasıl oldu da milyonlarca seçmen, muazzam büyüklükte ve deneyimli sendikal aygıt ve militan kırsal toplumsal hareket mücadele dahi vermeden yenik düşebildi?

Solun Stratejisi

Sol partiler bile bile, kısmen, yenilmiş ekonomik elitlerle uzun vadeli ve geniş çaplı stratejik çatışmaları önlemek adına sağla uzlaşmaya dayalı kısa vadeli bir strateji benimsediler. Sağ partiler ve onların ABD’li danışmanları kendi namlarına sabırla, solun kitle desteği gerilediği zaman gerçekleştirecekleri stratejik saldırıya hazırlanmak amacıyla solun ödünlerini ve işbirliği önerilerini kabul ettiler.

Sol partiler, iktidar olmanın başarısızlıkla tasarlanmış “kısayol”larını sahiplendi. Sağın başlıca ağırlığı olan isimleriyle sıcak anlaşmalar yaparken iktidar koltuklarına da oturdular.

Sol, bütçeyi dizginlemek için IMF ile “kemer sıkma” anlaşmaları imzaladı ve borç yükümlülüklerini kabul etti. Sağcı ve oportünist siyasi partilerin kötü şöhretli üyeleri,borçları, kredileri ve bölgesel kalkınma projelerini onaylamaya yönelik oyları karşılığında kabineye sokuldu ve kongredeki stratejik liderlik konumlarına getirildi, başkanlığın üst düzey danışma kurullarına yerleştirildi.

Sol, emekçilerin yapısal değişim taleplerini kısıtlarken iş dünyasının seçkinleriyle pazarlık yaptı, onlara cömert sübvansiyonlar ve yüksek kârlar sundu. Bu uzlaşmayı, ekonomik büyümenin, ücret artışlarının ve sendikaların meşru iktidar paydaşı olarak tanınmasının karşılığı olarak gördü.

Sol, tabanının toplumsal dönüşüm taleplerini reddetti ve finansal seçkinlerin para aklama ve beyaz yaka suçlarının soruşturulmasına ilişkin halkın verdiği her mücadelenin karşısında durdu. Bunun yerine, kademeli ücret artışı, yoksulluk ödenekleri, emekli maaşları ve tüketici kredilerin, tercih etti.

Sol, iş dünyasının seçkinleriyle böylesi bir uzlaşmanın kalıcı, stratejik bir ittifak değil, sadece geçici bir ateşkes olduğu gerçeğini göz ardı etti.

Sendikalar da solun siyasi önderliğinin peşinden gitti. Kitle örgütlülüklerini, periyodik ücret artışlarına, sendikal eğitimlere daha fazla ödeneğe ve yeni sendika binalarına desteğe dayalı pazarlıkları kabul etmeye yönlendirdiler. Sendika liderleri grevlerden caydırdı, kamu mülkiyeti taleplerini bastırdı ve madencilik, bankacılık ve tarımsal ticaret alanına yönelik yolsuzluk, vergi kaçırma ve rüşvet soruşturmalarını önledi. İyice belgelenmiş topraksız köylü cinayetleri dalgası ve “koruma altındaki” yerli bölgelerindeki açık arazi tecavüzleri bile cezasız kaldı.

Ticari seçkinler, seçilmiş bir “sol” hükümetin kontrolü altında olan potansiyel bir radikal kitle hareketi ile karşı karşıya olduklarının farkına vardılar. Bu sol hükümetin, kapitalist taleplerle uzlaşmaya ziyadesiyle hazır olmasından hoşnut kaldılar. Dikkatli bir şekilde, kısa vadeli mükâfatlar ve doğru yerlere yönelik rüşvetlerin, iktidarı restorasyonlarına ve solun ayrıcalıklarının tersine dönmesine yönelik zeminin hazırlanmasına yardımcı olacağına karar verdiler.

Sol kırsal toplumsal hareketler, radikal sosyalist söylemlerini ve kitlelerini korudular fakat önderlikleri iktidardaki sol partilerin peşine takıldı.

Kırsal taban örgütlülüklerinin ve tarım emekçileri için meslek okullarının kurulması ve genişletilmesi doğrultusundaki desteklemeler karşılığında, toplumsal hareketler kitle aktivistlerini, sol partinin devlet başkanı ve meclis üyeleri için oyları çoğaltmak doğrultusunda seferber ettiler.

Kırsal hareket liderleri, sol-sermaye ittifakıyla uzlaşmalarını, sol iktidarı, radikal değişimler için bastırabilecekleri bir çekişme alanı olarak tanımlayarak meşrulaştırdılar. Kitlesel mücadelenin başarılı olduğu on yıldan fazla bir zamandan sonra radikal kırsal hareket, sol parti aygıtıyla ittifak yapmayı tercih etti. “Solun başkanı” suçlanınca ancak o vakit kırsal emekçilerin lideri de sınıf mücadelesine dönme çağrısı yaptı.

Solun Kısa Vadeli Kazanımları ve Uzun Vadeli Kayıpları

Sendika ve kırsal toplumsal hareket liderleri ile birlikte sol siyasi liderlerin hepsi bir galibiyet stratejisine sahip olduklarına inanmışlardı. Büyük oranda sığ “kazanım”larının, “başarı”larının ispatı olduğunu iddia ettiler. Bu kazanımlar şunlardı:

(1) Sola oy veren çoğunluğu arttırdıkları ya da korudukları, dört dönemden fazla iktidarda kalmaları.
(2) Büyük kalkınma sözleşmelerine meclis onayı alabilmenin bir formülü olarak, siyasi yelpazenin her yerinden partilerle kurulan “pragmatik” siyasi ittifaklar
(3) “Saygınlık”la ve hem sol siyasetçileri hem de onların seçim kampanyalarını güçlendirmesiyle cezbeden şekilde muhalif müttefikleri tarafından finanse edilmeleri.
(4) İş çevrelerindeki muhaliflere yardımcı olarak ve sermaye sınıfının bazı kesimlerinden destek kazanarak erişilen toplumsal gerilimin düşürülmesi hali.

Sol siyasi liderlerin uzlaşma stratejisi, maden-petrol-tarımsal ticaret ihracatı seçkinlerinin ekonomik başarılarına bel bağlamıştı. Bu hal; piyasaların, kârların ve ekonomik imkânların inişe geçtiği anda toplumsal ve üretken yatırımların da kesilmesi doğrultusundaki ticaret sektörünün asli politikasını göz ardı ediyordu.

Sol yönetimlerin, küresel hammadde piyasasındaki çöküşü takiben ihracat sektörüne yönelik kamusal desteklemeleri düşürdüğü an, bütün sermaye seçkinleri kötücül sağcı muhalefet ile yekvücut haline geldi.

Sermaye ile geçmişte yapılan ve yolsuzluk ve şaibeli desteklemelerle bir arada görülen siyasi ittifak hedef haline gelince, sağ stratejik saldırısını başlattı.

“Geniş ilerici koalisyon”un maskesi tamamen ortadan kayboldu: Sol siyasi liderlerle bağlantılı sendikal ve kırsal hareket yapıları, kitle tabanlarını seferber etme ve başkaldıran sağa karşılık verme konusunda acze düştü. Sol iktidar, 10 yıl boyunca sınıf mücadelesini göz ardı ederken tüm siyasetini meclise, iktidar elitinin koridorlarına indirgedi.

Bu, eksiksiz biçimde pazar koşullarına ve iş dünyasındaki müttefiklerine bağlı olan bir “sol” yönetimdi. Sağın, iktidar tabanını geri kazandığı anda stratejik zeminini savunamaz durumdaydı.

Sol yönetim, tamamı sağ muhalefet ile aynı hizada olan mahkemeler ve hâkimlerden, savcılardan ve müfettişlerden oluşan sağcı yönetimsel ve yargısal aygıtı dokunulmamış ve iyiden iyiye işler biçimde muhafaza etti. Tüm bu çevreler, solu hedef alan “yolsuzluk” soruşturmaları açarak iktidarın parlamenter çoğunluğunu sarsmaya hazırdı. Bu arada ticari seçkinler ekonomik durgunluğun sonuçlarını şiddetlendirmek konusunda başarılı oldu ve “kurtarma”nın yoksullara yönelik kemer sıkma anlamına geldiği konusunda ısrar etti.

Sağ, sokaktaki kalabalıkları kazandı ve merkezi, faşistleri, neo-militaristleri, tarım ticareti seçkinlerini, emperyal ve yerel finansal baskıyı içeren müttefiklerini harekete geçirdi.

Sao Paulo’dan New York ve Londra’ya dek, seçilmiş solcu devlet başkanını zorla iktidardan devirmeye ve solun liderlerini hapsetmeye hazırlardı.

Sonuç

Sol, demokratik kapitalizm masalına inandı. İş dünyasının seçkinleriyle müzakerelerinin, toplumsal refahı arttıracağına inandılar. Çok sınıflı ittifaklar ve sermaye ile emek arasında stratejik uzlaşma sonucunu doğuran, sınıf çıkarlarının aşamalı uzlaşmasına dayanman bir zeminde işlerini yürüttüler.

Tarihsel ders –bir kez daha- farklı bir şekilde kanıtlandı. İş dünyası ve sermaye seçkinleri, taktiksel kısa vadeli anlaşmaların stratejik karşı saldırıya hazırlık amaçlı olduğunu netleştirdi. Bu çevrelerin sabırlı uzun vadeli stratejileri, -uygun anda- sınıf müttefiklerini harekete geçirmek ve sandığa dayalı süreci tersine çevirmekti.

Sol partiler, ekonomiyi ve iç piyasayı dönüştürerek halk nezdindeki yetkisini genişletmek yerine, Brezilya’nın ticari mallarına küresel talebin zirve yaptığı bir dönemde her iki tarafın da faydalanacağı bir noktada sermaye sınıfıyla bir dizi stratejik mutabakata bel bağladı.

Sol, lehine olan dünya piyasası koşulları sonsuza dek sürecekmiş gibi davrandı. 53 milyon seçmenlik gücünü kullanma ve Brezilya’nın stratejik ekonomik sektörlerindeki düzeni ve sahipliği değiştirme şansını kaybetti. Sol, iş dünyasından ortaklarıyla uzlaşma yoluyla iktidar temelini onlarla paylaşarak sağa benzedi. Burjuva iktidar oyunlarında amatör olan sol, kendisini yolsuzluk ve kriz tuzağında buldu. Ne de şaşırtıcı!

Sol politikacılar için, kapı kapı, fabrika fabrika, köy köy kampanya sürdürmek, baskıyla, seçkinlerin medyasının boykotlarıyla ve silahlı açıkgözlerle mücadele etmektense, iş dünyasının rüşvetleri şeklindeki mutat uygulama vasıtasıyla kampanyasını finanse etmek çok daha kolaydı.

Sonuçta, “iktidar tabanları” çözüldü ve kapitalist “ortakları” ve politik “müttefikleri” onları yüzüstü bıraktı: Solcu başkan suçla itham edildi.

Muzaffer sermaye ve imparatorluk bu “piyasa demokrasisi” zırvasını tertemiz bir şekilde sona erdirdi. Gerileyen sol partiler cezalarının parlamento oylaması vasıtasıyla ertelenmesi için el açtılar ve kesin bir yenilgiye uğradılar.

Kapitalistler, zayıf halk muhalefetine hiçbir zaman söz hakkı vermemişlerdir ve vermeyeceklerdir. Kapitalist politik seçkinler her zaman sosyal demokrasi üzerinden iktidar ve zenginliği seçmiştir. Gerilemekte olan sol, iktidar koridorlarından izole edilmiş ve kovulmuştur, şu anda da “geçmiş müttefikleri”nin en çürümüş ve kalleşleri tarafından cezalandırılmak ile karşı karşıya durumdalar.

Götürdükleri kayıp bir nesildir.

http://petras.lahaine.org/?p=2081 adresinde yayımlanan makaleden çevrilmiştir.

Çeviri: Erkan Çınar (Gerçeğin Günlüğü)

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Mor Flamingo 🦩Ece Temelkuran
DÜNYADAN YAZARLAR

Mor Flamingo 🦩Ece Temelkuran

Gazedda
23 Mart 2023
0

Yazar Ece Temelkuran, Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi kitabında yer alan Mor Flamingo hikâyesi yazarın hayal gücünün yüksekliği yanında kurguculuğunun karakterler üzerindeki gerçekliğini var ederken, doğanın talanına, neo-liberal iktidarların birbirlerinin yıkımı üzerinden...

Okumaya Devam Et
Kebap’tan sonra 🥛🦁 Aydın Boysan
DÜNYADAN YAZARLAR

Kebap’tan sonra 🥛🦁 Aydın Boysan

Gazedda
23 Mart 2023
0

Fotoğraf : Gazedda Kolektif / AI Art Türkiye’de Erdoğan ve gelmiş geçmiş bütün iktidarların halka önerdiği, bir önceki hükümetin halkın yaşam kalitesini düşürdüğü iddiası oldu. Erdoğan da uzun süre hastane...

Okumaya Devam Et
Türkiye, Tatar 🏳️ Proudhon
DÜNYADAN YAZARLAR

Türkiye, Tatar 🏳️ Proudhon

Gazedda
23 Mart 2023
0

Proudhon, Federasyon İlkesi kitabında yazdığı Federal Garanti’nin etkinliği bölümünde yer verdiği dört ana unsura değinir. Ve şu an içinde olduğumuz sistemi tamamen deşifre ederek, federal garantinin ispatını sunar. Önce anarşist...

Okumaya Devam Et
Credit Suisse kurtarılmasına rağmen banka hisseleri düşüyor
DÜNYADAN YAZARLAR

Credit Suisse ve paranın gücü | Peter Schwarz | WSWS

Gazedda
22 Mart 2023
0

Ülkenin en büyük ikinci bankası tarafından İsviçre’nin uçuruma sürüklenmesini engellemek isteyen Bern’deki hükümet, sonucu ne olursa olsun, ülkenin kaderini en büyük bankaya bağladı. Pazar günü UBS’in Credit Suisse’i (CS) devralmasına...

Okumaya Devam Et
Beynimizi taşlaştıran tabular 🦉🐈‍⬛ Freud
DÜNYADAN YAZARLAR

Beynimizi taşlaştıran tabular 🦉🐈‍⬛ Freud

Gazedda
22 Mart 2023
0

Gerek acılar içinde olduğumuzda, gerek gülüp neşe saçtığımızda olabileceğimiz tek şey olmaktan başka bir şey yapmayız: dünyamızın bir parçası olmak. Bugün halen daha iktidar tabularına, aile tabularına, toplumsal tabulara, cinsiyetçi...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Yolun kendisi olmak veya seçim(ler)e dair uyarı(lar)[*] | Sibel Özbudun – Temel Demirer
Sibel Özbudun

Yolun kendisi olmak veya seçim(ler)e dair uyarı(lar)[*] | Sibel Özbudun – Temel Demirer

Temel Demirer
19 Mart 2023
Bir çay hikâyesi | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Bir çay hikâyesi | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
16 Mart 2023
İnsan betondan gelir betona gider | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

İnsan betondan gelir betona gider | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
14 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.
  • Fransa’da emeklilik yaşını 64
  • İnsan hayatı küçük hesaplarınızdan daha değerlidir! #isiasemsaldavaolacak
  • İnsanların can güvenliğini sağlamayan bir devlet, devlet olur mu? #isiasmelekleresözümüzvar
  • Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca yine buluştu
Yaren Leylek umutla bekleyişin sembolü olmuştu.

Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca’nın dostluğu belgesele konu olmuş ve belgesel Prag Film Ödüllerinde En İyi Belgesel ödülünü almıştı.

Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca’nın dostluğu bu yıl on ikinci yılına girdi.

Her yıl göç eden Yaren Leylek tekrardan Mehmet Amca’nın yanına geri geliyor. Bazen zor ve amansız bekleyişe dönen bu dostluk, sevdiğini hasretle beklemenin en içten örneklerinden biri.

Örnek dostluğu karşılıksız sevgi ve güven olarak da tanımlayabiliriz. Günümüz dünyasında kilometrelerce birbirinden uzak kaldıktan sonra her yıl tekrardan aynı yerde buluşan bir insan ve bir hayvanın dostluğu, herkesin ilham alabileceği, birbirine kalbini tamamen açmış, şefkatle sevebilen, dünyanın hızından ayrı, dip dibe bir yaşamdan uzak bir yere varınca, insanın doğayla, hayvanla nasıl uyum içinde, bütünlükle yaşayabileceğini de ispatlıyor.

Hikayeyi kamuoyuna duyuran yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş de “Geçen yıl Yaren geldiğinde karlı bir havaya denk gelmişti. Belki yine kar ile karşılaşmamak için gecikmiştir. Ama yaşı da var, o yüzden gelememe ihtimalinden dolayı korktuk. Her sene bu ihtimalle uğurluyoruz onu. Neyse ki geldi. Bunca sıkıntılı ve üzücü gündem arasında, Yaren Leylek umutla bekleyişin sembolü olmuştu. Ve sonunda hikaye, bu yıl da gerçek oldu. Tüyü kadar ömrü olsun” diye konuştu.

Kaynak: BBC News Türkçe

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Küresel tatlı su talebi 2030’a kadar arzı yüzde 40 aşacak

BM’den dünya çapında su uyarısı: Kaynaklar ‘vampirce’ tüketiliyor

11 saat önce
Fransa’da isyan dinmiyor, çatışmalar sürüyor | Foto-Video

Fransa’da isyan dinmiyor, çatışmalar sürüyor | Foto-Video

11 saat önce
Altı parti Emek ve Özgürlük İttifakı altında seçime gireceğini açıkladı

Emek ve Özgürlük İttifakı: “Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağız”

12 saat önce
Credit Suisse kurtarılmasına rağmen banka hisseleri düşüyor

Credit Suisse ve paranın gücü | Peter Schwarz | WSWS

13 saat önce
Tecrit işkencedir ve kabul edilemez! Trans Kadın maphusların tecritte tutulmasını kınıyoruz!

Mağusa’da homofobik saldırı

14 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.