Sosyal Medya
Metin Feyzioğlu Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak ülkemize ziyarete geldi. Dikkatle okumamız için alıntılayarak aktarıyorum.
Şunları söyledi:
“Feyzioğlu, 20-21 Eylül tarihlerinde ‘Doğu akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının hukuki statüsü’ ve ‘Kapalı Maraş meselesinin uluslararası hukuka göre nasıl çözüleceği ve vakıf topraklarının aslında kime ait olduğu’, ‘Enterkonnekte sistemin Kıbrıs’a taşınması; sudan sonra elektrikte de böyle işbirliğine gidilmesi’, ‘KKTC’de üretim ekonomisini geliştirmek’ konularıyla ilgili uluslararası bilimsel bir toplantı gerçekleştireceklerini söyledi.”
Feyzioğlu, “Bugüne kadar Maraş’ın kapalı tutulması, hidrokarbon yatakları üzerinde herhangi bir hak iddia edilmemesi ya da pasif kalınması Rum’un şımarıklığını önlememiştir, biz ne kadar sessiz kaldıysak Rum o kadar üstelemiş ve şımarmıştır” diye konuştu.
Feyzioğlu, mahkemelere nazır Sarayönü’nden çektiği videoda ise ulusalcı, milliyetçi, klasik Kıbrıs politikası diliyle esti gürledi, TRT’nin sorularını yanıtladı ve ekrana bakarak gülümsedi.
Feyzioğlu’na daveti kimin hangi gerekçe ile yaptığını, buraya kiminle hangi konularda görüşmek için geldiğini bilmiyorum. Ancak bizim Barolar Birliğimizin de kendisine ziyaretinde eşlik ettiğini görüyoruz.
Feyzioğlu yakında konferans düzenliyor.
Bakalım ne konferansı düzenleniyormuş?
Hidrokarbon kaynakları, ülkemiz etrafındaki doğal kaynaklar, son zamanlarda çok tartışıldığı üzere KKTC’ye Türkiye’den elektrik getirilmesi (bunun doğal sonucu olarak Kıb-Tek’e yapılmak istenenler-El-Sen’in açıklamaları) gibi konular Ankara’da yapılacak ve Erdoğan’ın yardımcısı ile Ersin Tatar tarafından açılışının yapılacağı bir konferansta tartışılacakmış.
Yine “Feyzioğlu, Türkiye’de düzenledikleri önemli toplantılarda Karpaz Burnu ile İskenderun Körfezi’nin bir jeopolitik, jeostratejik bütünlük olduğunun, Karpaz burnunun Rum Yönetimi’ne verilmesinin hem Kıbrıslı Türklerin hem de Türkiye’nin güvenliğini tehdit edeceğinin ortaya konulduğunu da anlattı.”
“Feyzioğlu, Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı zemin etütlerinde Karpaz ile İskenderun Körfezi arasındaki alanda zengin hidrokarbon yatakları olduğunun ortaya çıktığını da söyledi.”
Bunları dikkatli okuyunca siz asıl derdi anladınız zaten.
Feyzioğlu, hukukun üstünlüğünün ve adaletin KKTC’de çok üst sıralarda olduğunu söylerken, kendi ülkesinden bahsetmiyor bile.
Çünkü Türkiye’de artık Adli Yıl açılış törenleri Yürütme erkinin yani Cumhurbaşkanının “sarayında” yapılıyor. El pençe divan!
Bu yıl 2 Eylül’de düzenlenen “Adli” Yıl Açılış Töreni’ni 52 ilin barosu protesto ederken bunun yargı bağımsızlığına darbe olduğunu ve artık yargı bağımsızlığının “kalmadığına” dikkat çekiyorlardı.
Feyzioğlu ise törene katıldı, konuşma yaptı, gülümsedi, alkışlandı.
Şimdi Ankara, İstanbul baroları başta olmak üzere il baroları Feyzioğlu’nun bu tavrına karşı Barolar Birliği’ni olağanüstü genel kurula çağırmak için karar üretiyorlar. Amaç Feyzioğlu’nu görevden almak!
Türkiye’de tüm bunlar olurken Feyzioğlu’nun burada işi ne?
Bu kadar önemli olan resmi temaslar nedir?
Amacı nedir?
Barolar arasında elbette işbirliği olacak ancak, o işbirliği size üstten bir bakışla kendi ülkenizi nasıl yöneteceğinizi, sorunlarınızı nasıl çözeceğinizi öğretme amacına dönüşmeyecek. Feyzioğlu işte şu anda tam da bunu yapıyor.
Feyzioğlu bir ceza hukukçusu. Kendisine hazır Kıbrıs’a gelmişken sormak gerekmez miydi, ceza yargılamasında zem-kadih iddiasından dolayı şikayetçi olan tanık mazaretsiz olarak mahkemeye gelmezse ceza hukuku açısından bunun sonuçları ne olur? diye.
Ya da şöyle soralım, kendisi hidrokarbon gibi uluslararası hukuk meseleleri ile de içli dışlı bilecektir:
Bir devletin büyükelçiliği bulunduğu ülkedeki insanları temsil etmemesine rağmen onlar “adına” o ülkedeki herhangi bir kurum/kuruluşu/basını ceza alması “talebiyle” polise şikayet edebilir mi? Türkiye’de buna benzer absürt bir ceza yargılaması örneği var mıdır?
Ülkemiz üzerinde kimlerin ne hesapları var biliyoruz ve diyoruz ki:
Herkes el sıkıştığı, işbirliği yaptığı elleri iyi tanısın.
Tanısın ki, ülkesinde artık yargı bağımsızlığı kalmamış, adli yıl açılışını bile yürütme erkinin sarayında yapma acziyetine düşmüş olan bu zihniyetin bize kendi ülkemizi yönetmek için “akla” ihtiyacımız olmadığını da anlatsın.
Ankara’daki “işbirliği” konferansına kimler davetli olarak katılacak göreceğiz, takip edeceğiz.
Feyzioğlu’nun Türkiye’de barolar birliği başkanlığı koltuğu sallanıyorken, Kıbrıs-Sarayönü’nde bize Türkçe kükrediği esnada bizim güvercinler de etrafta şen şakrak uçuşuyordu.
Bir o yana, bir bu yana,
güvercin ürkekliği ve tedirginliğinde…
* Metin Feyzioğlu’nun Sarayönü’nden yaptığı konuşmanın videosu kişisel facebook hesabından izlenebilir.