Sendikal Platform, 29 Kasım’da Değirmenlik-Girne dağ yolunda 3 kişinin yaşamını yitirmesi ve 7 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın ardından başlattığı grev ve eylemlerine yenilerini ekliyor.
6 Aralık’ta ülke genelinde genel greve giden Sendikal Paltform dünkü toplantısında yeni grev ve eylem kararları aldı. Buna göre 14 Aralık Çarşamba ve 16 Aralık Cuma günleri Lefkoşa’daki kamu işyerlerinde tam gün grev yapılacak. Hükümet için güvensizlik önergesi muhalefetin imzasına açılacak.
Sendikal Platform’un grev ve eylem kararları, bugün Amme Memurları Sendikası (KTAMS) lokalinde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Kararlar, Sendikal Platform adına KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan tarafından duyuruldu. Basın toplantısında KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ile Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da yer aldı.
14 VE 16 ARALIK’TA LEFKOŞA’DA TAM GÜN GREV
Kazadan sorumlu tuttuğu 3 bakanın soruşturulması ve görevden alınması, kış saati uygulamasına dönülmesi ve kazaların önlenmesine ilişkin tedbirlerin alınması talebinin yerine getirilmediği gerekçesiyle eylem ve grevleri sürdürme kararı alan Sendikal Platform, 14 ve 16 Aralık’ta Lefkoşa’da örgütlü bulunduğu tüm iş yerlerinde tam gün grev yapacak.
14 Aralık’taki greve DAÜ-SEN ile DAÜ BİR-SEN’de Mağusa’da Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde katılacak.
TIP-İŞ SAĞLIK KURULU RAPORLARINI İMZALAMAYACAK
Tıp-İş 14 Aralık Çarşamba gününden itibaren acil durumlar dışında Sağlık Kurulu raporlarını imzalamayacak. Sendika üyesi doktorlar 16 Aralık’ta tam gün grevde olup acil durumlar dışında tabiplik hizmetleri vermeyecek.
HÜKÜMETE GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ
Sendikal Paltform hükümet için hazırladığı güvensizlik önergesi ile Eğitim ve Kültür Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’na soruşturma açılması yönünde hazırladığı metni, Cumhuriyet Meclisi’nde muhalefet partilerinin imzasına sunacak.
HAYATINI KAYBEDENLER İÇİN ANMA YÜRÜYÜŞÜ
Diğer yandan 14 Aralık Çarşamba günü kazada hayatını kaybedenler için kaza yerinde anma yürüyüşü gerçekleştirilecek.
KAPTAN: “HÜKÜMET ÖFKENİN SON BULMASI ADINA HİÇBİR ADIM ATMIYOR”
Sendikal Paltform’un aldığı grev ve eylem kararlarını okuyan Ahmet Kaptan, söz konusu trafik kazası sonrasında halkın tepkisini yığınsal olarak sokaklara taşıdığını, sorumluların halk önünde hesap vermesini talep ettiğini, ancak hükümetin toplumsal öfkenin son bulması adına hiçbir adım atmadığını söyledi.
Kaptan, ülkede ekonomik alanda faaiyet gösteren birçok kurum ve kuruluş başta olmak üzere muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerinin kış saati uygulamasına geçilmesini, sorumluların hesap vermesini ve trafikte kapsamlı çözüm için çalışmaların başlatılmasını talep ettiğini ifade etti.
Hükümeti eleştiren Kaptan, hükümetin kış saati uygulamasına geçmekte direndiğini, sorumluların ortaya çıkarılması için kovuşturma başlatmadığını, halkı ve sektör çalışanlarını göz ardı ederek ülkeyi daha büyük kaoslara sürükleyecek ilkel önlemler alma eğilimini sürdürdüğünü belirtti.
Ahmet Kaptan, hükümetin tüm kesimlerin yığınsal olarak tepki gösterdiği uygulamaları değiştirmek adına hiçbir adım atmadığını, kaos ortamının daha da artmasına neden olduğunu kaydetti.
Kaptan, bu çerçevede Sendikal Platform’un dün toplanarak tüm halkın hassasiyetlerini gözeterek grev ve eylem kararları aldığını belirtti.
ELCİL: “YANGIN DEVAM EDİYOR”
Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil de, ülkedeki yangının devam ettiğini, trafik kazası nedeniyle acı ve öfkelerinin dinmediğini, sadece Sendikal Platform olarak değil, Kıbrıslı Türk toplumunun duygu ve düşüncelerini de aktardıklarını kaydetti.
Hükümet edenlerin tavır ve düşüncelerinin hâlâ değişmediğini söyleyen Elcil, sorumluların yargı önüne çıkarılmadığını veya istifa ettirilmediğini, trafik altyapısıyla ilgili önlem alınmadığını, kış saati uygulamasına geçilmediğini, tüm tepkilere rağmen hükümetin yanlışta ısrar ettiğini belirtti.
Hükümet yetkililerinin sendika yöneticilerini suçlayan ağır açıklamalar yaptıklarını ifade eden Elcil, sendika yöneticileri için “sendika ağaları” gibi kaba bir söylem ortaya atıldığını, bu kaba tavrı şiddetle reddettiklerini kaydetti.
Elcil, UBP’nin bazı örgütlerini harekete geçirerek açıklama yaptırdığını, böylece hükümetin yaptıklarına destek çıkmaya çalışıldığını, buna Din İşleri Dairesi’nin de alet edilerek minareden anons yaptırıldığını söyledi.
Kamu Çalışanları Sendikası’nı (Kamu-Sen) eylemleri kırmak için faaliyette olmakla suçlayan ve “sarı sendika” olarak niteleyen Elcil, Kamu-Sen’in hükümetin kararlarını uygulayarak UBP’nin güdümüne girdiğini belirtti.
Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinin devam ettiğine işaret eden Elcil, Salih Boyacı vasıtasıyla Türkiye’den çözüm karşıtı siyasetçi ve gazeteciler ülkeye davet edilerek “hayır” kampanyası başlatıldığını kaydetti.
Elcil, yapılan eylemlerin ve ortaya konan tepkilerin önüne geçmek için halkın tepkisini Türkiye makamlarına yöneltmeye dönük olarak bir girişim bulunduğunu, çözüm karşıtlığı kampanyası başlatılması yönünde hükümetin ciddi tavrı ve eylemi bulunduğunu vurguladı.
Elcil, Türkiye’yi en çok eleştiren sendikacılardan biri olduğunu ancak saat düzenlemesiyle ilgili Türkiye hükümetinin ciddi bir tavrı olmadığını, saat düzenlemesi kararının tamamen UBP-DP hükümeti tarafından alındığını ve uygulandığını belirtti.
Elcil, “Yapılmak istenen çözüm sürecini sabote etmektir. Buradaki tepkileri Türkiye aleyhtarlığına döndürüp Türkiye hükümetinin belirlenen çözümle ilgili olumsuz tavır geliştirmesine dönük bir çalışmadır” dedi.
Elcil bir soru üzerine de 6 Aralık’taki grevde çıkan olayları sorumsuzca bir tavır olarak niteleyerek, polis tarafından uygulanan şiddetin karşılıklı şiddete döndüğünü söyledi.
Eylemelerinin barışçı olması yönünde gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Elcil, polisin kendini sorgulaması gerektiğini ifade etti.
Şener Elcil, grev ve eylemlerle ilgili hükümete yaranmak için provokasyon amaçlı bazı yayınlar yapıldığını da söyledi.
tak