Diyalog Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar, 10 Ocak tarihli köşe yazısında “devletin” sanat kurumları ile yatırımları kıyaslaması tepkilere neden oldu.
Diyalog Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın, 10 Ocak tarihli “Buyurun Komedi Tiyatrosuna” başlıklı köşe yazısı tepki çekti.
Akar köşe yazısında, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Belediye Orkestrası’nı eleştirerek, devletin bu kurumlarının parası olması halinde olması gerektiğini belirtti.
Reşat Akar’ın köşe yazısına sanatçılardan da tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konzertmaister’i Nihat Ağdaç, Sosyal Medya hesabından şu açıklamada bulundu:
Müziğin, sanatın biz canlılar için su gibi bir ihtiyaç olduğunu anlamak konusunda hala güçlük çekiliyor. Duyup konuşma yetisine sahip her bir canlı “ses” aracılığıyla iletişim kuruyor. Ruha ve kalbe hitap eden, onları sağlıklı şekilde besleyen en güzel sesli iletişim de müziğin ta kendisidir. Her yerde olduğu gibi Kıbrıs’ta da bu böyledir. Bu tanınmamış ülkenin ve Kıbrıs Türkü’nün dünyanın geriye kalanıyla Kıbrıs sorunu dışında neredeyse tek bağı olan KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ’nı ve Lefkoşa Belediye Orkestrası ‘nı “fuzuli” gören, ülkenin gereksinimleri doğrultusunda yeterli beceri ve istekle yönetilememesinden kaynaklanan sorunları sanattaki atılımlarla birbirine karıştırıp kıyaslayan/kıyaslatan anlayışı esefle kınıyorum. Şükürler olsun ki orkestralarımız sanatın ve halkın hizmeti ve emrinde olmalarının dışında hiç “kimse”nin emrinde ve hizmetinde değildirler. İçinde bulunduğumuz tüm olumsuz koşullara rağmen dünya standartlarında verdiğimiz konserlerimizi bir “eğlence”, “fuzuli masraf” gibi sözlerle niteliğinden uzaklaştırma çabalarını üzücü ve gerçeklikten uzak buluyorum. Bu ülkede nitelikli sanat vardır; müzik, tiyatro, resim, heykel, karikatür ve daha nice dallarda sanatçılar vardır. Hem de işini en iyi şekilde yapmaya çalışan sanatçılar. Işıksız ve çizgisiz yollardaki çukurlardan, dağlarımızın oyulmasından, devlet hastanelerinin alt yapı eksiklerinden, adil vergi toplanmamasından, yolsuzluklardan, vatandaşın zehirli sebze ve meyve yemesinden, dünyanın en pahalı ve sürdürülebilir olmayan elektriğine mahkum edilmesinden, ifade özgürlüğüne saldıranların el üstünde tutulmasından sorumlu olmayan sanatçılar. Bazı gazetecileri ve bazı köşe yazarlarını ülkenin bu hale gelmesine sebep olanları gün yüzüne çıkarmaya, kahramanlık ve cesaretlerini bu kişilere göstermeye davet ediyorum. Sanatı, sanatçıları ve kurumları rahat bırakın, onların yanında olun. Bizi aydınlığa götürecek olan yine sanattır.