Şehir Plancılar Odası Başkanı Merter Refikoğlu, dün gerçekleştirilen olaylı Mağusa ve bölgesi emirname taslağı toplantısıyla ilgili gazeddakıbrıs’a açıklamalarda bulundu.
“İnşaatla ekonomi düzelecek diye saçma bir düşünce olamaz” şeklinde konuşan Refikoğlu, emirnamenin ardından bir yıl içerisinde planlamanın da yapılması gerektiğinin altını çizdi. Refikoğlu bunun yapılmadığı taktirde mücadele başlatacaklarını belirtti.
Dünkü toplantının yasalara dayanılarak yapılan, halkı bilgilendirme ve görüş alışverişi amacı taşıyan bir toplantı olduğunu kaydeden Refikoğlu, “ama oraya giden insanlar halktan birileri değil daha çok inşaat ve emlak dünyasından sermaye kesiminden insanlardı” dedi.
Toplantıda gergin bir ortam olduğunu belirten Refikoğlu, öncesindeki tehdit ve gizli kapaklı toplantılar yapıldığını ve böyle bir ortam ile karşılaşacaklarını bildiklerini söyledi.
“Mağusa, Girne gibi olacak”
Emirname ve planın aynı şey olmadığını, emirnamelerin, şehir planı yapılana kadar geçici önmlemler amacı taşıdığını ve planlama sürecini kolaylaştırdığı bilgisini veren Refikoğlu, “Mağusa’da bir çok yerde bina yüksekliği düşürüldü. Eğer bu plan yapılmazsa Mağusa da Girne gibi olacak. Yüzlerce yüksek bina yapılacak. Toplantıya gelen emlak ve inşaat dünyasından kişilerin de istediği budur” şeklinde konuştu.
“Bütün ülkelerde planlama var, bizde de olacak bu iyi bilinsin”
Refikoğlu, toplantıda konuşan emlak ve inşaat şirketi sahiplerinin genel tavrının, emirname ve planlamanın daha sonra yapılması ve geçiştirilmesi yönünde olduğunu belirterek, “bütün ülkelerde planlar vardır ve bizim ülkemizde de olacak. Bunun bilinmesi lazım. Bazı yerler düşük katlı bazı yerler yüksek katlı olacak. Bazı yerlerde bina olmayacak bazı yerlerde olacak. Bunun bilimesi lazım” ifadelerini kullandı.
“İnşaatla ekonomi düzelecek diye saçma bir düşünce olamaz”
Birilerinin “benim arazim var, bırakın arsamı imara kapamayın” şeklinde tavırlar takındığını ve böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını vurgulayan Refikoğlu, “Eğer plansız bir şekilde bu yapılaşma devam ederse zaten arazilerin değeri düşecek” dedi.
“İnşaatla ekonomi düzelecek diye saçma bir düşünce olamaz” şeklinde konuşan Refikoğlu, “bir yerde inşaat yaparsın bir yerde başka bir şey yaparsın, ona göre kentin her noktasında inşaat yapılacak diye bir şey söz konusu değildir” dedi.
Toplumsal çıkarı düşünen yok
Dünkü toplantıda hemen hemen konuşan herkesin sadece kendi çıkarını ve malını düşünerek konuştuğunu, toplumsal çıkarlardan neredeyse hiç bahsedilmediğine dikkat çeken Refikoğlu, “Çok az bir kesim dışında konuşanlarda kimse kamu yararından bahsetmedi. Kimse toplu ulaşımdan, kanalizasyondan veya yeşil alanlardan, parklardan, alt yapıdan bahsetmedi. Herkes kendi zümresel çıkarından konuştu” dedi.
“Yüksek kata karşı değiliz, her şey planlı olmalı”
Kendilerinin yüksek kata karşı olduğuna yönelik bir algı olduğunu ifade eden Refikoğlu, her şeyin planı bir şekilde yapıldığı taktirde yüksek kata karşı olmadıklarını söyledi.
“Dünyanın bir çok yerinde yüksek kat yapılır. Bizde de yapılmayacak diye bir şey yoktur. Alt yapısı, üst yapısı uygun olan bir yere yüksek yapılar da yapılabilir” dedi.
Yüksek binaların dünyada büyük iş merkezleri için yapıldığını ve bizim ülkemizde öyle bir ölçekte büyük iş yeri olmadığını ifade ederek şöyle konuştu: “yüksek bina yapmanın tek bir amacı yurt gibi kutu kutu binalar yapmaktır. Burada sadece emlakçılar ve inşaat firmaları kazancaktır. Başkası deği!”
Sağcısı da solcusu da kucak kucağaydı
Dünkü toplantıda söz alıp konuşan inşaat ve emlak sahiplerinin en soldan en sağa kadar farklı siyasi görüşlere sahip olduğunu fakat rant konusunda hepsinin ortaklaşa bir söz birliğinde olduğunu vurgulayan Refikoğlu, “Çıkarlar ve rant söz konusu olduğunda soldan sağa herkes kucak kucağaydı” dedi.
Refikoğlu ayrıca her ne kadar doğru söylemiş olsa da Sehir Planlama Dairesi Müdürü’nün ifadelerinin öyle bir toplantıda sarf edilmesinin de doğru olmadığını söyledi.