Kıbrıs Cumhuriyeti, kktc Bakanlar Kurulu ve Varoşa Açılım Komitesi’nde yer alan kişilerin pasaportlarını yenilememe ve iptal etme kararı aldığını duyurdu.
Bakanlar Kurulu, aralarında atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da bulunduğu 20’ye yakın Kıbrıslıtürk siyasi ismin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptal edilmesi ya da yenilenmemesi yönünde karar üretti. Kıbrıs’ın kuzeyinde yetkililer ve gazeteciler konuya ilişkin ne dedi? İşte detaylar:
Tatar: Karar çağ dışılıktır, ırkçılıktır
Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun, Kapalı Maraş’a ilişkin açılımda öne çıkan ve Bakanlar Kurulu’nda bulunan bazı siyasi isimlerin, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını iptal etme kararına ilişkin, “Bu kararı alan Rum yönetimini kınıyorum. Bu bir çağdışılıktır, bu bir ırkçılıktır, insan hakları bakımından yanlıştır ve hukuki bir zemini yoktur.” dedi.
Saner: Düşmanlık yapmak adına alınan karar yeniden değerlendirilmeli
Atanmış Başbakan Saner konu hakkında “Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin almış olduğu bir takım kararları duyduk. Bu konuda alınan kararları Cumhurbaşkanı ile birlikte istişare içinde kamuoyuna açıklayıcı bilgiler sunacağız. İlk etapta bakıldığında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin düşmanlık yapmak adına ürettiği bu kararı yeniden değerlendirmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Ataoğlu: Seyahat özgürlüğünü kısıtlamak hadsizliktir
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin aldığı “pasaport iptali ve yenilememe kararına” ilişkin açıklama yaparak, “Rum Yönetimi’nin işgalci zihniyetle gasp ettiği 1960 Cumhuriyeti’ni aynı işgalci zihniyetle tek yanlı olarak yarım asırdan bu yana yönetmeye çalıştığını, buna da dünyanın sadece seyirci kaldığını” belirtti. Demokrat Parti’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Ataoğlu, AB’nin tam anlamıyla “şımarık çocuğu” konumundaki Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve onun siyasi yetkililerinin, bu şımarıklığı daha da arttırarak, insan hak ve özgürlüklerini adeta kendilerinin oyuncağı haline getirerek, oynayabileceklerini zanneder duruma geldiklerini kaydetti. “İnsanların en temel özgürlüğü olan seyahat özgürlüğünü kısıtlamak, ancak ve ancak bu ve buna benzer zihniyetlerin başvuracakları bir hadsizliktir” diyen Ataoğlu, “böyle bir hukuksuzluğa ve böylesi insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak bağnaz kararlara imza atan bu zihniyeti, bir kez daha insanca ve barışçıl düşünmeye davet ediyorum” dedi.
Hasipoğlu: İnsanlık dışı zihniyet değişmedi
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Bakanlar Kurulu’nun 14 Kıbrıslı Türk siyasi ismin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptal edilmesi ya da yenilenmemesi yönünde bir karar üretmesinin ardından açıklama yaparak, “Rum yönetiminin ırkçı, köhnemiş ve insanlık dışı zihniyetleri değişmedi!” dedi.
Erhürman: Boş işlerle uğraşmaya devam
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, konuyla ilgili sosyal medya üzerinden bir paylaşım yaptı. Erhürman, “Pasaport kararı hukuken tam bir saçmalık! Siyaseten karşılıklı olarak boş işlerle uğraşmaya devam!” dedi.
Özersay: Acizlik göstergesi
HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun 14 Kıbrıslıtürk siyasi ismin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptal edilmesi ya da yenilenmemesi yönünde bir karar üretmesine tepki göstererek, “Kıbrıs Rum yönetiminin pasaport hamlesi aslında bir ‘acizlik’ göstergesidir” dedi.
“Rum liderliğinin sırf bir şey yapmış olmak için attığı bu adım, Kıbrıs’ta hem siyasi, hem hukuki hem de toplumsal anlamda bizi ileriye değil geriye götürür” diyen Özersay, “Fikir olarak doğru olan kapalı Maraş’ın eski sakinlerine insan hakları temelinde açılması politikasının bugün hatalı ve eksik uygulanıyor olması dahi Rum liderliğinin bu ucuz politik manevrasını haklı çıkarmaz diye düşünüyorum” dedi.
Özyiğit: Pasaport lütuf değil, haktır
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Rum Bakanlar Kurulu tarafından 14 Kıbrıslı Türk siyasi ismin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptal edilmesi ya da yenilenmemesi yönünde karar üretmesine tepki göstererek, “Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu bir lütuf değil, haktır” dedi.
“Kıbrıs Rum liderliği bu hareketle sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ilkelerini değil, insan haklarını da ayaklar altına almış durumda” diye Özyiğit, açıklamasının devamında ise şunları söyledi:
“Bu haksızlığı gerekirse Kıbrıslı Türkler adına AB kurumlarına taşıyacağız.
Herkes canı çektiğinde Kıbrıslı Türklerin hakları ile oynamayı bir alışkanlık haline getiriyor. Kıbrıs Rum liderliği de Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıslı Türklere karşı bir silah olarak kullanmaktan vazgeçmeyi er ya da geç öğrenecek.
Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu bir lütuf değil, haktır. Milliyetçiliği körüklemek uğruna, bu göz ardı edilemez. Kendi yelkenlerini doldururken, bu adanın geleceğine yazık ediyorlar.”
Hatay: Ne kadar keyfi bakıldığının göstergesi
Araştırmacı Yazar Mete Hatay, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu kararıyla Kıbrıslıtürklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarına ne kadar keyfi bir şekilde baktığını bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, bir taraftan milyon dolara Kıbrıs’la alakasız binlerce kişiye pasaport satan Kıbrıs Cumhuriyeti, diğer taraftan vatandaş olmayan kişilerle evli Kıbrıslıtürklerin eşlerine ve çocuklarına vatandaşlık vermemekle ne kadar çifte standart uyguladığını da daha önce defalarca gösterdiğini söyledi.
Hatay açıklamasında şunları kaydetti:
“Politik görüşüne göre vatandaşlık hakkı bulunduran bir AB üyesi burası. Bunun ötesinde eğer KC’yi tanımadıkları iddiasıya alınmışsa bu karar, öyleyse ENOSİS’i savunan yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin lav edilmesini savunan ELAM gibi örgütlere üye kişilerin de vatandaşlıklarının iptal edilmesi gerekir bu anlayışa göre. Bu karar 21. yüzyılda adanın iki tarafındaki iktidarlardaki kafa yapısının arkaik ve banal milliyetçi yapısını göstermektedir.”
Barış: Devlet içinde başka devlet kur ve bu cezasız mı kalsın?
Gazeteci Ulaş Barış ise, alınan kararı destekleyen bir açıklamaya imza attı. Kişisel Sosyal Medya hesabından açıklama yapan Barış, pasaport kararının haklı olduğunu ifade ederek, “bir yandan bir devletin seyahat belgesini, pasaportunu vb imkanlarını çatır çatır kullanacan öte yandan dönüp o devletin içine başka bir devlet kuracan, ayrılıkçı olacan ve bunlar cezasız kalacak öyle mi? Deme be!” dedi.