Belediyeler yasası Ankara’nın talimatı ile sömürge rejimi tarafından değiştirildi.
Birçok antidemokratik madde içermesinin yanı sıra Yasa ile atama kayyum rejiminin yerel yönetimlere kadar uygulanmasının önü açılıyor.
İşin özü Ankara, Kıbrıslı Türkleri ve toplumsal iradesini her şekilde ve her düzeyde yok sayıyor ve sömürgesini kendi atadığı kayyumlar ile yönetmek istiyor.
Bir kez daha altını çizmekte fayda var. Toplumsal muhalefetin ve demokrasi güçlerinin dağınıklığı onlara her istediklerini kolayca hayata geçirme imkânı tanımaktadır.
Dayatma sömürge politikalarına ve atanmış kayyum rejimine karşı durabilmenin tek yolu en geniş demokratik birlik ve toplumsal muhalefeti oluşturmak ve belirlenen ortak politikalar çerçevesinde birlikte hareket etmek, topluma öncülük yapmaktır.
Ancak ne yazık partisel ve kişisel hesaplar bunun gerçekleşmesini engellemektedir.
Dolayısı ile partisel ve kişisel hesaplarını, toplumsal çıkarların önüne koyanlar, yaşananlardan en az UBP kadar sorumludur.
Bin bir emekle yeniden oluşturulan Bu Memleket Bizim Platformu’nu partisel ve sendikal çıkarları için işlevsizleştirip, dağıtanlar, en az UBP kadar sorumludur.
En geniş demokratik birliği ve toplumsal muhalefeti örgütleme çabalarını sekteye uğratıp, siyasi ve ideolojik fantazi peşinde koşanlar, partisel ve kişisel geleceklerini her şeyin önünde tutanlar en az UBP kadar sorumludur.