Durmadan deniyor, deniyor ve denemeye devam mı ediyorsun? Hep bir şeyleri kontrol altında tutmaya çalışıyor ve tutamıyor musun? Belki de hayatın kolayca akabilmesinin yöntemi bizim kontrolü bırakmamızdan geçiyor olabilir mi?
Einstein’ın meşhur sözü zaten bu durumu özetlemiş. Ayni yöntemleri deneyip farklı sonuçlar beklemenin delilik olduğunu gayet güzel ve net bir şekilde belirtmişti. Peki bunu biraz açarsak biz insanların aslında çoğunlukla bu döngüde sıkıştığımızı söylemek doğru olur muydu? Sanırım günümüzde hayatın her alanında bu durum söz konusu, durmadan ve yorulmadan ayni yöntemleri deneyip sonra sonuçlar farklı olmadığında kendimizi mütemadiyen bir kurban gibi hissediyoruz. ‘Neden bunlar hep benim başıma geliyor? Neden durmadan deniyorum ama kendimi yine ayni yerde buluyorum’ gibi cümleleri hayatınızda hiç kullandınız mı? Eğer kullanmışsanız muhtemelen ayni yöntemleri deneyip farklı sonuçlar bekliyorsunuzdur.
Farkındalık kelimesi bu noktada devreye giriyor. Farkındalık çok basit ve önemsiz bir kelime gibi duyulsa bile aslında hayatımızın tüm olumlu yönde değişimini, bu kelimeyle olan tanışıklığımızın artmasıyla doğru orantıda gerçekleştirebiliriz.
Farkındalık önce kendimize karşı bir sorumluluktur. Kendini bilmeyen, ne kendine ne de dünyaya fayda sağlayabilir. Kendini bilmek ancak farkındalıkla gerçekleşebilir. Bir insan kendini tanıdıkça ve kendisine karşı farkındalığını artırdıkça, kendi hayatında arzuladığı dönüşümünü gerçekleştirebileceği gibi dünyada olan varoluşundaki anlamı da gerçekleştirebilmeye başlar.
Bilimsel olarak yapılan araştırmalarda hayatında daha çok tatmin ve mutluluk duygusunu hisseden kişilerin hayatlarında amaç ve anlam barındıran kişiler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çok da şaşırtıcı bir sonuç değildir. Çünkü misyonunu ve kendi anlamını bulan kişinin hayata olan tutkusu ve bağlılığı çok daha derin bir seviyededir. Kendisini kaybolmuş hissetmez, önünü görür, hedefleri ve hayalleri vardır. Öyle ya da böyle küçük veya büyük farketmez insanlığa hizmet eder. Genelde ön planda gördüğümüz ve insanlık için bir şeyler yapmaya çalışan insanlar kendi amaçlarını keşfetmiş ve kendilerinden daha büyük bir amaç uğruna çalışanlardırlar. Tabi ki herkes ayni yolun yolcusu olmayabilir ancak bu yazıyı daha ziyade kendi yolunu bulmaya çalışan ve yılmadan usanmadan kendi amacını arayan ve sorgulayan ve durmak bilmeden kendisinden daha büyük bir amaca hizmet etme arzusuyla yanan kişilere ithafen yazıyorum. Sakın yılma ve yoluna devam et. Ne olursa olsun unutma ki, sen nasıl amacını arıyorsan, o da seni arıyor ve kavuşma pek yakındadır. Sen sadece vakit geldiğinde hazır ol.