• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Perşembe, Ağustos 11, 2022
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa HABER EKOLOJİ

Neoliberalizm İklim Değişikliğine Birey Olarak Karşı Koymayı Bize Yutturuyor

Gazedda Gazedda
24 Temmuz 2017
Okuma Süresi: 6 dk
A A
Neoliberalizm İklim Değişikliğine Birey Olarak Karşı Koymayı Bize Yutturuyor

Birey olarak ne kadar yeşil yaşadığınıza takılıp kalmayı bırakmanın ve kolektif bir şekilde şirketlerin gücünü yerinden etmenin zamanı geldi.

Yanan evin içinde kalmış birine havlu atmasını tavsiye eder misiniz? Silahlı çatışmaya sineklikle girmesini? Oysaki iklim değişikliğiyle alakalı verilen tavsiyeler kriz anlarında verilmesi beklenen tavsiyelerden ancak bu kadar saçma  olabilirdi.

Geçen hafta gelen bir mail otuz adımda ofisimi nasıl daha yeşil bir hale getirebileceğimden bahsetmiş: geri dönüşümlü kalem kullan, açık renklerle yeniden dekore et, asansör kullanmayı bırak.

Eve döndüğümde, merdivenleri oflaya poflaya çıktım ve artık diğer seçeneklerle başa çıkabilirdim: ampulleri değiştir, yerelde üretilmiş sebzeler ve doğa dostu elektronik aletler satın al, çatıya güneş enerjisi kur.

Ve Perşembe günü yayınlanan bir araştırmanın iddiasına göre iklim değişikliği ile mücadele etmenin en iyi ve tek yolu bulunmuştu: çocuk sahibi olmamak.

Bu yaygın teşvik etme biçimi bireyin eylemine dayanıyor- özellikle batıda kurumsal reklamlar, okul kitapları ve ana akım çevreci grupların kampanyaları,- ve bu nefes almak kadar doğalmış gibi görülüyor. Bundan daha kötü bir şey teşvik edilemezdi.

Londra, Wimbledon’dan bir reklam afişi. Dirty (Kirli) Harry adında bir atık yönetimi şirketi Lord Kitchener posteri ile halkı geri dönüşüm yapmaya çağırıyor

Biz kişisel hayatlarımızı yeşillendirmekle meşgulken fosil yakıt şirketleri bu çabaları boşa çıkartıyor. 1988’den beri karbon emisyonunun dağılımına baktığımızda ne görürüz? Sadece, yüz şirket şaşırtıcı bir şekilde bu durumun yüzde yetmiş birinden sorumlu ve  sen hangi kalemi ya da paneli kullansam diye düşünürken onlar gezegene işkence etmeye devam ediyor.

Bu şirketlerin çevreyi kirletme özgürlüğü- ve buna cevaben çelimsiz bir yaşam tarzındaki saplantı- tesadüf değil. Olası kolektif bir harekete karşı son kırk yıl boyunca süren ideolojik savaşın sonucudur. Tahrip edici bir şekilde başarılı ama bunu yerinden etmek için çok geç değil.

Thatcher ve Reagan tarafından ilerletilen neoliberalizmin politik projesi iki ana eksende sürdürüldü.  Birincisi, şirketlerin gücünü hesap vermeksizin kullanmasına engel olan her şeyi ortadan kaldırmaktı. İkincisi, bunları demokratik bir halk iradesiymiş gibi uygulamaktı.

Ticari markaların özelleştirilmesi, yeniden düzenlemeler, vergi muafiyetleri, ve serbest ticaret anlaşmaları: tüm bunlar özgürleştirilen şirketlerin muazzam bir kar elde etmelerini ve atmosfere kanalizasyonmuş gibi davranmalarına sebep olurken devlet eliyle kendi kolektif refahımızı yaratma konusunda elimizi kolumuzu bağladı.

Şirket gücünün üzerinde, herhangi bir kolektif kontrol sistemine benzer örgütlülük, elitlerin hedefi haline geldi; lobi faaliyetleri ve şirket bağışları, demokrasinin içini oymaları, yeşil politikaları engellemeleri ve fosil yakıt sübvansiyonlarının akışını sağlamaları; ve işçilerin bir araya gelerek kullanabilecekleri en etkili araç olan sendika ve dernek gibi haklarını mümkün olduğunca kısıtlamaları buna örnek oluşturmaktadır.

Şu anda, iklim değişikliği hareketi ne zaman eşi benzeri görülmemiş kolektif bir halk tepkisi talep etse yolunda neoliberal ideolojinin durduğunu görüyor. Bu nedenle eğer emisyonların hızla azaltılmasını istiyorsak tüm serbest piyasa mantralarını aşmamız gerekecek. Demir yollarını, kamu hizmetlerini ve enerji ağlarını kamusal kontrol altına almalıyız; şirketlerin fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak durdurmalıyız ve iklim değişikliğine dayalı yatırımlar yapabilmek için vergileri artırmalıyız- altyapı düzenlemeleri, yenilenebilir enerji gibi- ki güneş panelleri sadece onu karşılayabilecek olanların değil, herkesin çatısına girebilsin.

Neoliberalizm sadece bu gündemin siyasi olarak gerçek dışı olmasını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda bunu kültürel olarak da düşünülemez hale getirmeye çalışmaktadır. Rekabetçi ve kişisel çıkara dayalı hiper-bireysellik, merhamet ve dayanışma duygularını damgalayarak kolektif bağlarımızı aşındırıyor. Bu durum anti- sosyal sinsi bir toksin gibi yayılmakta, Margaret Thatcher’ın da savunduğu gibi: “ toplum diye bir şey yoktur.”

Araştırmalar, bu çağda büyümüş insanların daha çok bireyci ve tüketici hale geldiklerini gösteriyor. Kendimizi vatandaş olarak değil de tüketici olarak, karşılıklı dayanışma içinde olan değil de sadece kendine güvenen, bağımsız kişiler olarak görmemizi söyleyen bir kültüre batmış durumdayken sürüler halinde sistematik bir problemle etkisiz, bireysel çabalarla baş etmeye çalışmamız ne kadar şaşırtıcı değil mi? Hepimiz Thatcher’ın çocuklarıyız.

Kapitalist ekonomi, neoliberalizm ortaya çıkmadan önce bile sömürge sisteminin yapısal sorunlarından kaynaklanan-yoksulluk, işsizlik, kötü sağlık koşulları, yerine getirilmesi gerekenlerin getirilememesi gibi- unsurların gerçekte insanların kişisel eksiklikleri olduğuna inandırarak kendisini geliştirdi.

Neoliberalizm, bu içselleştirilmiş kendini suçlamayı pekiştirdi. Öyle ki,  iyi bir işiniz yoksa, borca batmış durumdaysanız, aşırı stresli ve arkadaşlarınızla geçirmek için ayırdığınız vakitte de çalışmışsanız sadece bunlar için suçluluk ve utanç duymamalısınız. Çünkü olası ekolojik çöküntüden de siz sorumlusunuz.

Tabi ki de daha az tüketen insanlara ve yaratıcı düşük karbonlu alternatiflere, sürdürülebilir çiftliklerin inşasına, yeni akülerin icadına, sıfıra yakın atık çıkarmamızı sağlayacak yöntemlere ihtiyacımız var. Ancak ekonomik sistem herkes için uygulanabilir, ekolojik seçenekler sağladığı zaman bireysel tercihler göz önünde bulundurulur; yalnızca zengin ya da cesur olan için uygulanabilir olduğu zaman değil.

Eğer düşük ücretli toplu ulaşıma geçilemiyorsa, insanlar arabayla işlerine giderler. Eğer yerel organik besinler çok pahalıysa, fosil yakıt tüketen süper market zincirlerinden vazgeçemezler. Eğer ucuz seri üretim mallarının akışı sürekli olarak sağlanırsa onlar da satın alacaklar, satın alacaklar ve satın alacaklardır. Bu neoliberalizmin bize yutturduğu şeydir: iklim değişikliğine güç ve politikayla değil de cep kitaplarımız aracılığıyla ikna ediyor.

Ekolojik tüketim suçluluğunuzun kefareti olabilir. Ancak sadece kitle hareketiyle iklim krizinin bu ölümcül gidişatını değiştirecek gücü elde edebiliriz. Bunun için öncelikle neoliberalizm tarafından büyülenmiş zihnimizi iradeli bir şekilde ondan koparmamız gerekir: birey gibi düşünmeyi bırak.

İyi haber şu ki insanların bir araya gelme düsturu bastırılamaz ve kolektif tahayyül çoktan politik bir geri dönüş sağladı. İklim adaleti hareketi boru hatlarının döşenmesine engel oluyor, trilyonlarca dolardan yoksun bırakıyor ve dünyanın dört bir yanından devletler ve şehirlerden yüzde yüz yenilenebilir temiz enerji ekonomilerinin desteğini kazanıyor. Siyahların Yaşamı Değerlidir (Black Lives Matter) hareketiyle, göçmen ve yerli halkın hak arayışıyla ve daha iyi maaş için mücadeleyle yeni bağlar kuruluyor. Bu hareketleri takiben, sonunda siyasi partiler de bu neoliberal dogmanın karşısında durmaya hazır görünüyorlar.

İklim değişikliğine dikkat çekmek için bir yeniden dağılım projesiyle ekonomiyi halka açık bir şekilde yeniden düzenleyen ve şirket oligarklarının bundan böyle istedikleri gibi at koşturmamaları konusunda ısrar eden ve bunu kendi İşçi Partisi Manifestosunda ayrıntılı bir şekilde açıklayan Jeremy Corbyn’den başkası değildi. Zenginlerin bu dönüşümün finanse edilmesi için kendilerine düşen payı ödemesi gerektiği fikri siyasi ve medya elitleri tarafından gülünç karşılandı. Milyonlar aynı fikirde değil. Uzun süredir ayrı olduğu söylenen toplum şimdi büyük bir öfkeyle geri döndü.

Sonuç olarak, havuç yetiştirmek ve bisiklete binmek sizin daha mutlu ve sağlıklı olmanızı sağlayabilir. Ancak birey olarak ne kadar yeşil yaşadığınıza takılıp kalmayı bırakmanın ve kolektif bir şekilde şirketlerin gücünü yerinden etmenin zamanı geldi.

 

Yazının İngilizce Orjinali

Yazar: Martin Lukacs

Yeşil Gazete için çeviren: Aslıhan Ulu

Kaynak: Yeşil Gazete

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

İklim değişikliğiyle salgın riski artıyor
EKOLOJİ

İklim değişikliğiyle salgın riski artıyor

Gazedda
10 Ağustos 2022
0

Mānoa’daki Hawaii Üniversitesi ve ABD’deki Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden araştırmacılar, 375 insan patojeni hakkındaki literatürü analiz ederken, bu hastalıkların %58’inin, kayıt altındaki tarihin bir noktasında, iklim tehlikeleri nedeniyle ağırlaştığını buldu. Bunun yanı sıra çalışmada iklim...

Okumaya Devam Et
İklim inkarcıları, aşırı sıcaklarla ilgili sahte verileri dolaşıma soktu: Bağlamından koparılıyor
EKOLOJİ

İklim inkarcıları, aşırı sıcaklarla ilgili sahte verileri dolaşıma soktu: Bağlamından koparılıyor

Gazedda
10 Ağustos 2022
0

Avrupa art arda gelen sıcak hava dalgalarıyla sarsılırken iklim değişikliğini inkar edenler, bilim insanlarının küresel ısınmayı abarttığını kanıtlamak için on yıllar önce kaydedildiği iddia edilen aşırı sıcaklıklarla ilgili verileri sosyal medyada...

Okumaya Devam Et
ABD Senatosu iklim planını kabul etti
EKOLOJİ

ABD Senatosu iklim planını kabul etti

Gazedda
9 Ağustos 2022
0

ABD Senatosu, kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemeleri içeren yasa tasarısını dün (7 Ağustos) kabul etti. Demokrat Parti’nin sunduğu ve Başkan Joe Biden’ın da desteklediği tasarı, Senato’da 50’ye karşı 51 oy ile...

Okumaya Devam Et
Aşırı yağış sebebiyle Seul’de yedi kişi hayatını kaybetti
EKOLOJİ

Aşırı yağış sebebiyle Seul’de yedi kişi hayatını kaybetti

Gazedda
9 Ağustos 2022
0

Güney Kore‘nin başkenti Seul‘de iki gündür etkili olan sağanak yağmurun yolları ve metroları kapatması ve kaymalara neden olması sebebiyle bir gecede en az yedi kişi hayatını kaybetti. Dokuz kişi yaralanırken, altı kişinin...

Okumaya Devam Et
‘Rus nükleer terörüne karşı yaptırım artırılmalı’
EKOLOJİ

‘Rus nükleer terörüne karşı yaptırım artırılmalı’

Gazedda
8 Ağustos 2022
0

Ukrayna‘nın nükleer enerji şirketi Energoatom, dün Zaporijya Nükleer Santrali‘nin bulunduğu alana yapılan roket saldırılarının, Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin birbirlerini suçlaması sebebiyle “nükleer felaket” riski taşıdığı konusunda uyardı. Avrupa’nın en büyük nükleer santrali...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (1) – Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (1) – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
10 Ağustos 2022
Halkın oyu ile seçilenlerin temsiliyet yetkisi ile sorunları olmaz – Tacan Reynar
Tacan Reynar

Halkın oyu ile seçilenlerin temsiliyet yetkisi ile sorunları olmaz – Tacan Reynar

Tacan Reynar
9 Ağustos 2022
Sinema hayattır, hayat da sinemadır[1] – Temel Demirer 
Temel Demirer

Sinema hayattır, hayat da sinemadır[1] – Temel Demirer 

Gazedda
7 Ağustos 2022
Cumartesi Anneleri’nden Torunları’na kesintisiz mücadele – Sibel Özbudun / Temel Demirer
Sibel Özbudun

Cumartesi Anneleri’nden Torunları’na kesintisiz mücadele – Sibel Özbudun / Temel Demirer

Sibel Özbudun
7 Ağustos 2022
Ahmet Güneyli

50 yıl öncesinin eğitim anlayışı ile şimdinin çocuklarını yetiştirmeye çalışıyoruz | Ahmet Güneyli

Ahmet Güneyli
5 Ağustos 2022

SON EKLENENLER

Kıbrıs’ın güneyinde yurttaşlar astronomik elektrik faturalarına dayanamıyor

Kıbrıs’ın güneyinde yurttaşlar astronomik elektrik faturalarına dayanamıyor

13 saat önce
İngiltere’de hayat pahalılığına karşı yeni hareket: Artık Yeter!

İngiltere’de hayat pahalılığına karşı yeni hareket: Artık Yeter!

19 saat önce
İklim değişikliğiyle salgın riski artıyor

İklim değişikliğiyle salgın riski artıyor

20 saat önce
İklim inkarcıları, aşırı sıcaklarla ilgili sahte verileri dolaşıma soktu: Bağlamından koparılıyor

İklim inkarcıları, aşırı sıcaklarla ilgili sahte verileri dolaşıma soktu: Bağlamından koparılıyor

20 saat önce
Mağusalı Kıbrıslırumlar tekrarladı: Bölünme hiçbir zaman bir seçenek olmadı

Mağusalı Kıbrıslırumlar tekrarladı: Bölünme hiçbir zaman bir seçenek olmadı

1 gün önce
Röportaj: Teknecik elektrik santrali iklim dengeleri ile doğal yaşamı alt-üst ediyor

Röportaj: Teknecik elektrik santrali iklim dengeleri ile doğal yaşamı alt-üst ediyor

1 gün önce
Cenk Mutluyakalı ve servet vergisini anlamak – Celal Özkızan

Cenk Mutluyakalı ve servet vergisini anlamak – Celal Özkızan

2 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.