Çok sevdiğim bir hikaye var.
Afrodit, tanrı olduğunda adadaki tüm kadınların ona tapmasını ister. Ama bazı kadınlar buna karşı çıkar.
Büyük bir kavga başlar.
O gün karşı çıkan, bugün de karşı… Beyhude bir çaba içindeler… Çünkü kimsenin bir başkasının inancına karşı çıkma hakkı yoktur. Ama aynı şekilde, kimseye inanması için zorla bir şey dayatılamaz.
Esas mesele şu: Çocuk kendi karar verecek yaşa geldiğinde, istediği dini seçer, istediği gibi yaşar. Ama ona küçük yaşta bir inancı zorla empoze etmek kabul edilebilir bir şey değildir.
Özgürlük, yalnızca bir şeyi serbest bırakmak değil, insanların zorlamaya maruz kalmamasıdır.
Asıl sorun burada başlıyor.
CTP, seçim öncesi AKP ile doğrudan karşı karşıya gelmek istemiyor. Bu yüzden de meseleyi gerçek anlamıyla ele almak yerine, onu “özgürlük” kılıfına sokarak tartışmayı saptırıyor, kafa karıştırmaya çalışıyorlar…
Oysa mesele özgürlük değil; çocuk yaşta bir dayatmayı meşrulaştırmak.
Çocuklarımızın gelecekte kendi seçimlerini yapabilmeleri için bugün onları korumak zorundayız.
Bir parti ve sistem, ancak geleceği – çocukları – düşündüğü ve gerçekten halkına hizmet ettiği sürece yaşar.
Tarih, bunun dışındaki tüm yaklaşımların geçici olduğunu kanıtlamıştır.