Haber Merkezi
Bangladeş vatandaşı Anis Rahman’ın polis baskınından kaçmaya çalışırken düşerek hayatını kaybettiği Limasol’daki apartmanın önünde toplanan yüzlerce kişi ırkçılığı ve ayrımcılığı protesto ederek yaşanın bir “devlet cinayeti” olduğuna dikkat çekildi.
Göstericilere oldukça fazla sayıda çevik kuvvet polisleri ve toplumsal olaylara müdahale aracı TOMA’nın da eşlik etmesi tepkilere neden oldu. Protesto Rahmxan’ın evinin önünde başladı ve Limasol polis karakolu önünde devam etti.
Protestocular, suçlulara altın pasaport verilirken yoksul yabancıların korku içinde yaşamasını devletin çifte standardı olarak nitelendirerek eleştirdi.
Rahman, Çarşamba günü polisin yaşadığı beşinci kattaki daireye yaptığı baskının ardından hayatını kaybetti.
Olayın nasıl gerçekleştiğine dair çeşitli iddialar olsa da polis, daireye girmeden önce izin aldıklarını ve arama emrine ihtiyaç duymadıklarını iddia ediyor.
Ancak bu iddiayı çürüten ve polisin kapıyı kırarak içeri girdiğini ve insanları kelepçeledikten sonra başka bir yatak odasının kapısını kırdığını iddia eden yeni ifadeler de ortaya çıktı.
Protestocular Rahman’ın ölümünün bir “devlet cinayeti “nden başka bir şey olmadığına dikkat çekiyor.
Cyprus Mail’de yer alan haberde Rahman’ın Kıbrıslı bir arkadaşı “Anis çok iyi bir insandı. Kıbrıslı olmak istediği için Pachna köyünden olduğuna dair şakalar yapardı. Bangladeşli arkadaşları İngilizce konuştuğunda, onların dili öğrenmelerine yardımcı olmak için Yunanca cevap verirdi. Kendini kurtarmak için atladı çünkü umudu vardı. Annesi oğlunu nasıl geri alacak? Kıbrıslı olduğum için utanıyorum.” diyerek duygularını ifade etti.
Tehlikeli olarak listelenen dairede toplam 11 Bangladeş vatandaşı yaşıyordu. Polis, daireyi 2,000 Avro karşılığında kiralayan ev sahibiyle ilgili soruşturma hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. Polis Rahman’ın 23 yaşında olduğunu söylese de arkadaşları 19 yaşında olduğunu belirtiyor.