Jonathan Neale tarafından yazılan bu makale, ilk kez 6 Mart tarihinde The Ecologist Dergisi’nde yayımlanmış, Hanife Aliefendioğlu tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Korona Virüsüne karşı toplululuk organizasyonunu ve karşılıklı yardımı nasıl gerçekleştirebiliriz?
Tanıdığım bazı çevreciler ve solcular Covid-19 ile ilgili yanıltıcı ana akıma aldanmamı söylediler. Diğerleri sokağa çıkma yasağının hava kirliliğini azaltmasından memnundu. Bazıları ise asıl sorun hastalık değil ırkçılık dediler.
Ben salgınlarla ilgili başka bir yaklaşım önermek istiyorum.
Topluluk(lar)
1988-1994 arası Birleşik Kralık’ta bugünkü hayat kurtaran ilaçlardan önce HIV danışmanlığı yaptım.
Eşcinsel erkeklerin salgına nasıl yaklaştıkları konusunda neler öğrendiğimi aktararak başlıyorum.
HIV salgını başladığında, birçok aktivistin ilk eğilimi, eşcinsel erkekleri damgalama ve şiddetten korumak için riski küçümsemek ve hamamları savunmaktı. Bu hızla ABD’de ölen ya da risk altında olan erkeklerin öncülüğünde farklı bir yaklaşıma yol açtı.
Bu adamlar hasta arkadaşlarına bakım sağlayıp başkalarına, özellikle lezbiyenlere ve aile üyelerine erişerek topluluklar yarattılar. Eşcinsel erkekler, sayısız hayat kurtaran güvenli seksi başlattı ve birçok seks türü olduğunun sevincini kutladı, aynı zamanda prezervatif kullanma ihtiyacının da sekse dahil edilmesini sağladı.
Eşcinsel erkekler ve lezbiyenler daha sonra ABD hükümetini hayat kurtarabilecek araştırmaları ve ilaçları hızlı bir şekilde izlemeye zorlayacak kitlesel, doğrudan bir eylem hareketi başlattı.
Mücadele
Nihayet bu ilaçlar geliştirildiğinde, Doğu ve Güney Afrika’da AIDS’li insanların büyük çoğunluğu bunları karşılayamadı. Ancak Güney Afrika’daki eşcinsel erkekler, Güney Afrika’da Tedavi Eylem Kampanyası’nın oluşturulmasında etkili oldu.
Bu kampanya varolan bütün taktikler kullnılarak kitlesel mücadele başlattı. Sonunda Güney Afrika için ve başka ülkelerde yaşayan birçok Afrikalı için ücretsiz ilaca ulaşma şansı kazandılar
Bu örnek kampanyalar Bu örnek kampanyalar, eşcinsel topluluğu güçlendirmek ve önyargı ve ırkçılıkla mücadele etmek için HIV ve AIDS tehdidini küçümsemekten çok daha fazlasını kapsıyor.
Korona virüsü ile ilgili başlangıç noktamız da aynı olmalı? Aktivizm nasıl topluluk inşa eder ve hayat kurtarır?
Asıl cevap virüsünü yayılımını durdurmak ve herkese iyi bir tıbbi bakım sağlamak.
Covid-19
Aktivizmin ne yapacağını görmek için virüsün nasıl hareket ettiğiyle başlamamız gerek.
Hastalığa Covid-19 denir, çünkü bu özel Coronavirüs 2019’un sonlarında keşfedilmiştir. SARS aynı zamanda bir koronavirüstür. Covid-19, SARS’tan çok daha az ölümcül, ancak çok daha hızlı yayılıyor. Çok daha fazla insan virüsü alacak, ancak daha küçük bir kısmı ölecek.
Doğru tahminler yapmak için henüz yeterince güvenilir verimiz yok. Ancak şimdilik en iyi tahmin, virüse yakalanmak ve hasta olmak arasında 4-6 gün ve iki haftada ise bulaşıcı olduğudur.
Hasta olanların yaklaşık yüzde 80’i hafif bir vaka ile atlatacak veya semptomlarını neredeyse hiç fark etmeyecek. Ancak insanların yaklaşık yüzde 20’si hastalanacak, bunların dörtte biri, toplamın yüzde beşi, bir hastane yoğun bakım ünitesinde tedaviye ihtiyaç duyacaktır. Virüsü alanların beşte biri ölebilecektir. Şu ana kadar ki en iyi haber çocukların çok fazla etkilenmeyecek olmasıdır.
Bulaş
Yüzde birlik oran şu anda, bir tahmindir. Çin’deki oranlar daha yüksektir. Ancak istatistikler muhtemelen hafif semptomları olan birçok kişiyi kaçırıyor. Sonuçta, ölecek olan gerçek yüzde muhtemelen enfekte olanların yüzde 0,5’i ile yüzde 1’i arasında bir yerdedir.
Bütün bu oranları değiştirecek ana şey hızlı, ücretsiz ve yoğun tıbbi bakımdır. Tıbbi bakımın yokluğu ölüm oranlarını dramatic biçimde artıracaktır.
Önemli müdahaleler ateşleri azaltan ve solunum yollarını açık tutan bildik ilaçlar ve oksijen ya da sizin için nefes alan ventilatörlerdir.
Ölümlerin sayısını belirleyecek diğer bir faktör, virüsün dünya genelindeki nüfusta bulunup bulunmadığı ya da yaygınlaşıp yaygınlaşmadığıdır. Enfekte olanların çoğu tedaviye hiç ihtiyaç duymayacağından ve birçoğu hasta olduklarını bile fark etmeyeceğinden, virüsün hızla yayılması mümkün.
İki olası senaryo var: Birincisi, virüsün genelleşmesi ve belki de insanların yüzde 40’ını enfekte etmesi. Bu, üç milyar vaka anlamına gelebilir. Bunlardan, belki de 15 ila 30 milyon önümüzdeki birkaç yıl içinde ölebilecek. Önümüzdeki yıllarda işe yarayan bir aşı bulunursa, sayı daha düşük olabilir.
Karşılaştırma için, her yıl 57 milyon insan şu nedenlerden ölüyor. Zatürre yılda yaklaşık 3 milyon, diyabet ve TB yaklaşık 1,5er milyon, AIDS 1 milyon, grip 500.000 ve sıtma 400.000 kişinin ölümüne neden oluyor.
İzolasyon
En kötü senaryoya göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde Covid-19’dan ölümler bu saydığımız diğer ölümlerle aynı olacak.
Ancak uluslararası en kötü senaryonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinini tartışmanın pek bir anlamı yok. Olabilir veya olmayabilir. Bu, hükümetlerin ve insanların ne yaptığına bağlıdır.
İşe yarayabilecek anahtar çözüm, çeşitli izolasyon formlarıdır. Şu nedenle: Hala çok kesin olmayan tahminler, virüsü olan her kişinin yaklaşık 2.5 kişiyi enfekte ettiği yönündedir. Ancak, oranı kişi başına 1’den aza indiren önlemler geliştirilirse, virüsü olan kişilerin sayısı azalmaya başlayacaktır.
Hastalığın yayılması azaltılabilir. Bu, şu ana kadar, SARS ile böyle oldu ve Ebola ile de böyle oldu. Bu, maske takmanın, el yıkamanın ve büyük kalabalıktan kaçınmanın nedeni. Bu önlemler bulaşı durdurmaz fakat bulaş hızını azaltırlar.
Tüm bu önlemlerden en etkili olanı, bulaşıcı halde iken virüslü kişilerin izolasyonudur. Bu, hasta ve maruz kalan insanların izolasyonu anlamına gelir. İzole edilmesi gereken sayıyı önemli ölçüde azaltmak için test gerekli olacaktır. Ancak bu da yeterli test kiti üreten hükümetlere ve bunların serbest dağıtımına bağlıdır.
Karantina
Elbette, izolasyon uzun vadede işe yaramaz. İki yıl içinde aşının bulunması bir olasılık.
Şu anda “karantina” ile ilgili büyük bir siyasi tartışma var.
Sağcıların birçoğu yabancıların tecrit edilmesini öneriyor. Solculardan birçok kişi ise bunun sadece ırkçılığı/ayrımcılığı artıracağını söylüyor.
Her iki görüş de, herhangi bir ülkede tecrit edilmesi gereken insanların büyük çoğunluğunun yerel sakinler olacağı olgusunu gözden kaçırıyor. Sadece yabancılara odaklanan bir tecrit bir halk sağlığı felaketi olacaktır.
Eşitsizlik
Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’ni düşünelim – söylediklerimin çoğu diğer ülkelerle ve özellikle ulusal bir ücretsiz sağlık sistemi olmayanlarla ilgili.
ABD’deki salgının belirgin bir politik sonucunu görebiliyoruz: Dahası, daha fazla seçmen Trump’tan uzaklaşacak.
Ama eğer ABD’deyseniz, zaman sadece siyaset oyunu izlemenin zamanı değil. Tabandan başlayarak birbirimize yardım ederek bu çevre felaketine politik olarak nasıl müdahale edeceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.
Bunu yapmalıyız çünkü bu salgın birçoğumuz için çok acı verici olacak. Dahası, iklim değişikliği düşünüldüğünde, felaketin ortasında örgütlenmeyi alışkanlık haline getirmeye ihtiyacımız var.
Salgının bu nokta ile özellikle ilgili birkaç yönü vardır. Hepsi eşitsizlikle ilgili.
Yaralanabilirlik/ Kırılganlık
Birincisi, diyabetli insanlar gibi yaşlıların özellikle savunmasız olmaları. ABD’de nüfusunun yüzde 10’unu oluşturan 34 milyon insanda diyabet var. Bu kesim yoksuldur, çünkü bu hastalık şekerle bağlanmış ucuz yiyecekler yemekten kaynaklanır ve en iyi koruma taze, işlenmemiş, pahalı yiyecekler yemektir.
Afrikalı-Amerikalılar ve özellikle de Yerli Amerikalılar orantısız bir şekilde diyabetiktir çünkü yoksul olma olasılıkları daha yüksektir.
Birçok diyabet hastası insüline erişemez. Bunun nedeni kısmen sağlık sigortası bulunmaması veya sigortalarının ilaçları kapsamamasıdır. Ama aynı zamanda ilaç endüstrisi (Big Pharma) fiyatları diğer ülkelerden çok daha yüksek biçimde ayarlamıştır.
Sonuç olarak, birçok insan insülini ihtiyaç duyduklarından daha az alır ve bu insanların çoğu ölür. Diyabetli insanların tekerlekli sandalyelerle bağlı olma olasılığı daha yüksektir. Tüm bu fiziksel ve ekonomik zorluklar, hem hasta olma olasılıklarının daha yüksek hem de hastalıkla başa çıkmalarının daha zor olacağı anlamına gelir.
ABD’de ayrıca KOAH – kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan en az 16 milyon kişi var. Nefes almakta sürekli zorlanıyorlar. Birçoğunun ciğerlerini mahveden işler oldu – madenciler, kimya ve petrol işçileri ve pestisitlere/böcek ilaçlarına maruz kalan tarım işçileri; tütün ürünleri içen pek çok kişinin işçi veya yoksul insanlar olma olasılığı daha yüksektir, çünkü hayatınız ne kadar zor olursa, sigara içme olasılığınız o kadar fazladır.
KOAH’lı insanlar Covid-19’dan nedeniyle ölümlere karşı daha savunmasızdır çünkü zaten nefes almakta zorlanırlar. Dahası, birçoğu zaten yoksuldur ve bırakın dışarı çıkmayı bir odanın içinde bile dolaşamazlar.
İşçiler
O zaman virüsü taşıyabileceği ya da bir testin enfekte olduklarını gösterdiği kişiler için işten uzak durmaları evde kalmaları söylenecek insanlar var. Ancak ABD’deki nüfusun yarısı maaşıyla yaşıyor ve federal yasa yılda sadece yedi günlük ücretsiz hastalık izni alma hakkı veriyor.
Her sektördeki işçilerin çoğu, soğuk algınlığı veya grip olduğunda çalışmaya alışıktır. Covid-19 hastalarının çoğunda hafif semptomlar olacak ve tam olarak çalışabileceklerdir. Çoğu işveren bu kişilere evde kalmalar için para ödemeyecektir.
Sonra ebeveynler var. Çin, İran, İtalya ve diğer birçok ülkede hükümetler okulları kapatmaya başlıyor. Bir çalışma hayatı açısından bakıldığında, insanları izole etmek, işyerlerini kapatmaktan daha ucuz bir yoldur.
Ancak çalışan iki yetişkin olan Amerikalı ailelerin çoğu, çalışabilmeleri için hem okullara hem de okul sonrası programlara güvenmektedir.
Bekar ebeveynler daha da zor bir durumdalar. Birçok yetişkin evde kalmak ve gelirlerinin bir kısmını kaybetmek ya da çocuklarını yalnız ve kimbilir kimle bırakmak zorunda kalabilecek ya da sosyal hizmet uzmanlarının bilemeyeceklerini umarak birbirlerini gözetmek için çocukları yalnız bırakın.
Yalnızlık
Sonra yalnızlık var. Eric Klinenberg’in 1995 yılında Chicago’daki bir ısı dalgasındaki binden fazla insanın ölümünü konu alan Isı Dalgası kitabı okunmaya değer.
Bu kitapta özellikle iki şey önemlidir. Bunlardan biri, Belediye başkanlık ofisinin sıcak dalgasına karşı ne yapacağını değil, medyayı nasıl yöneteceğini anlatarak cevap vermesidir.
Diğeri ise, ölülerin çoğunun çocuklarıyla ilişkisi kopmuş, klima edinemedikleri için ve kimse onları ziyaret etmediği için ölen yalnız yaşayan yaşlı erkekler olmasıydı.
Covid-19’a yakalananların büyük bir çoğunluğu hayatta kalacak, ancak evde sıkışıp kalmaları durumunda yalnız ve ürkünç zamanlar geçirecekler.
Çin salgınının vaka bazlı hesapları, bir yemeğe uğrayan bir büyükanne veya büyükbabayı öngörme eğilimindeydi. Ancak bu insanlar izole edildiğinde, kapının çalınması ya da arada bir bir telefon görüşmesi büyük bir duygusal fark yaratabilir.
Unutmayın, izole edilen birçok kişi olacaktır, çünkü hafif semptomları vardır ve daha sonra ciddi şekilde hastalanırlar. Hastanelere ihtiyaçları olacak. Temas halinde olan biri büyük bir fark yaratacaktır.
Tıbbi Yardım Medicaid
Liste uzayıp gidebilir. Ama sağlık hizmeti ile bitirelim.
27 milyon Amerikalı sağlık sigortası ya da sağlık yardımına bağlı değil. Durum böyleyken, çoğunluğu çalışan insanlar ve ailelerinden oluşan bu kişilere hiç kimse onların bakımı için para ödemeyecek.
Ayrıca, testlerin ücretini kim ödeyecek? İlaçları kim ödeyecek? Sigorta genellikle ilaçları kapsamaz.
İlaçların üretildiğinden ve dağıtıldığından kim emin olacak?
Kaç gerçekten hasta olan kaç kişi bir hastaneye parası yetmediği için ve hastane onu kabul etmediği için evde acı çekmek zorunda kalacak ?
Organize Olmak
Fakat siz ve biz böyle eşitliksiz bir salgına nasıl tepki verebiliriz? Bir düzeydeki cevap Sanders’a oy vermek. Başka bir dilekçeyi imzalamak ve gösteri yapmak. Ancak yukarıda vurgulanan tüm problemleri, iki biçimde yönetmek muazzam bir fark yaratacaktır.
Bunlardan biri mahalle yardımını organize etmektir. Birinin sokaklarınızdaki veya binanızdaki kapıları çaldığından emin olun. Bunu kendiniz yapın, ancak daha da önemlisi, kapıları çaldığınızda bunu yapacak insanlardan bir ağ oluşturun.
Birisi tecrit halindeyken bile, önceden yapılan bir ziyaret, birinin her gün telefonla arayabileceği anlamına gelir.
Komşuların durumu tartışabileceği sosyal medyada ve ne gibi yardıma ihtiyaç duyduklarını veya verebileceklerini söyleyebilecekleri yerel sayfalar oluşturabilir.
Yine de, herkesin internete erişemeyeceğini unutmayın. Bu yüzden yaşlıların kolayca erişebileceği platformları kullanın ve insanların diğer kişilerle iletişim kurmasını ve yayın göndermesini sağlayın.
Bu süreçte, daha önce hiç sahip olmadığınız bir mahalle yaratacaksınız ve bu miras yıllarca sürecek.
Ağlar
Bu ağları iş yerinde de oluşturabilirsiniz, böylece insanlar evdeki diğer çalışanları ve ihtiyaçlarını takip edebilir ve işverenin işsiz olan herkese hastalık ödemesi yapmasını sağlayabilirler.
Ama burada tekrar, sadece diğer hemşireleri veya diğer elektrik teknisyenlerini içeren ağlar değil mümkün olan yerlerde, tüm işyerlerini kapsayan ağlar oluşturun. Bu, farklı bir işyerinin başlangıcı ve belki de bir sendika olacak.
Düzenli olarak kiliseye, camiye veya tapınağa gidenlerin, bunun nasıl yapılacağı hakkında birçok çevreci veya sosyalistten daha fazla şey bilme ihtimali yüksektir. Ama çevreci ve sosyalist arkadaşlarım – şimdi inançlı insanlardan öğrenme zamanı.
Yardım etmek, paylaşmak, iletişimde kalmak – bunlar insani şeyler ve son derece önemli.
Ancak işin güzelliği, bunların kolektif örgütlenme ile uyum içinde olmasıdır. Yukarıda vurguladığım her zorluk toplu eylemle değiştirilebilir.
İktidar/Güç
En basit düzeyde, bir kişi tıbbi bakım alamadığında, altı komşu veya diğer işçi arkadaşları acil servise veya kliniğe gidebilir ve oraya ulaştıklarında yüksek sesle yardım konusunda ısrar edebilirler. Birisi yiyecek veya ilaç alamazsa, komşular arasında toplanabilir.
ABD’de federal hükümet harekete geçmezse, eyalet valileri acil durum ilan edebilir ve Ulusal Muhafızlara ücretsiz ilaç vermesini emredebilir.
Yöneticiler ayrıca işverenlere izole olanlara ve okul dışındaki çocuklara bakanlara hastalık ücreti ödemelerini emredebilirler. Belediye başkanları da yapabilirdi. Yasal yetkileri yok, ancak mahkemeye giden işverenlere ne olacağını düşünün.
Enfekte olanların tecrit, gösteri ve işgal koşullarında bile bulaşıcı olanlar ve toparlananlar çok olabilir.
Asla ve asla, tekerlekli sandalyedeki on hasta yaşlı insanın grev hattındaki gücünü asla küçümsemeyin. Ve engellilerin kendilerini örgütleme gücünü asla hafife almayın.
Eylemler
Bir öne çıkan nokta, resmi kurumları insanları ev vantilatörleri ile eve gönderme girişimleri olacaktır. Bu insanlar hastane bakımına ve yakın izlemeye ihtiyaç duyacaklar.
Çok yakında bir salgında, hastaneler aşırı yüklenecek. Çok fazla ameliyat iptal edilecek ve diğer hastalıkları olan hastalar eve gönderilecek.
Sağlık çalışanları maruz kalma ve enfeksiyona karşı özellikle savunmasız olacaktır. Ve tüm dünyada yaygın ilaçların büyük bir kısmı Çin ve Hindistan’da üretilmektedir. Ticaret olmazsa felaket olur.
Böyle bir durumda, doğrudan eylem tedavide ısrar edebilir. Yeterli hastane yatağı yoksa, boş fabrikaların, mahkemelerin, polis karakollarının, okulların, televizyon istasyonlarının, belediye salonlarının veya hatta boş otellerin küçük çaplı, gürültücü veya ağırbaşlı işgallerinin zamanı geldi.
Bunların hepsi sosyal medyada geniş ve hızlı bir şekilde paylaşılabilen eylemlerdir. Onlar yetkilileri korkutacak eylemlerdir. Böylece herkes için ücretsiz sağlık hizmeti için tekrar tekrar daha geniş bir tartışma fırsatı bulur. Bu, er ya da geç ABD’de kazanacağımız bir şeydir. Ama daha erken olması daha iyi.
Değişim
Dahası, bunların hepsi ırkçılık ve önyargı ile mücadele etmenin yollarıdır. Irkçılığın salgındaki en önemli etkisi azınlıkları öldürmek olacaktır çünkü daha yoksul vedaha hastadırlar. Ancak, AIDS’te olduğu gibi, toplulukları harekete geçirmek de onurlarını ve kendilerini savunma yeteneklerinin anahtarıdır.
Aktivizme bu şekilde bakmak, “şu ya da bu hakkındacılık” tuzağına düşmekten de kurtarır çünkü bu bir olgu üzerinde harekete geçmemiz gerektiğini söyler. Bu durumda, örneğin, diyabet ne olacak? Açlık ne olacak? Yoksulluk ne olacak?
Son olarak, önümüzdeki yıllarda ve onlarca yıldır süren iklim değişikliğinde, dünyadaki birçok çevre felaketiyle nasıl başa çıkacağımızı öğrenmek zorunda kalacağız.
Bu afetlerin her biri, bu virüs gibi, önemli ekonomik etkilere sahip olacaktır. Her birinde, otoriter bir sağcı tepki ile sosyalist, çevreci ve insanın birbirlerini paylaşma ve onunla ilgilenme bir tepki arasında bir çatışma olacaktır.
Başka bir deyişle, birbirimizi bizi değiştirecek şekilde savunmaya başladık ve dünyayı değiştirmemizi mümkün kıldık.
Jonathan Neale yazar, iklim aktivisti ve sendikacıdır. Vietnam Savaşı’nda Hallkların Tarihi (A People’s History of the Vietnam War) ve Küresel Isınmayı Durdur)Stop Global Warming başlıklı kitapların yazarı ve Bir milyon İklim mesleği adlı kitabım editörlerindendir.
Görsel: Philadelphia’da Hahnemann Hastanesi’nin dışındaki sağlık sistemi protestosu.
Fotoğraf : Holly Otterbein, Twitter.