Denktaş’ın kurduğu, TC Dışişleri’nin yönettiği masadan federasyon çıkacağına inanmak gökteki tüm yıldızların tek bir çizgide hizalanacağına inanmak gibi bir şey.
Denktaşlaşan elitlere bakıp bunu göremiyorsak, TC tarafından Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan ‘yatırım’ görünümlü talana bakarak bunu görmek mümkün. Yine göremeyenler Erdoğan-Talat telefon görüşmesini yeniden dinleyebilir.
Kıbrıs’ta federasyon yıldızların hizaya girdiği gün değil, Kıbrıslılar bunu gerçekten istediği ve bunun için ayağa kalktığı gün gerçekleşecek.
Kıbrıs’ta bugüne dek tartıştığımız anlamda iki bölgeli, iki toplumlu federasyon gerçekleşmemek üzere ortaya atılmış bir tezdir. Federalistler iki bölgeli iki toplumlu federasyon tezine karşılık çok bölgeli, çok toplumlu federasyon tezine sahip çıkmalı, bunun için çaba göstermelidir.
Kıbrıs sorunu ile ilgili bugüne kadar konuşulmadık hiçbir konu yoktur ve yıllardır müzakere ettiğini söyleyenlerin kamuoyuna verdiği mesajların aksine üzerinde uzlaşılmayan tek konu garantiler konusudur.
60 yıldan fazladır bu ada üzerinde yaşayan tüm insanların yaşamlarını etkileyen bu sorunu söz konusu ikililik üzerinden aşmaya çalışmak havanda su dövmekten farksızdır. Nitekim 68 Beyrut’tan beridir devam eden süreç de bunu doğrulamaktadır.
Söz konusu ikililik geleneksel egemenlik anlayışının terk edilerek bu ada üzerinde yaşayan ancak Türkçe veya Rumca konuşmayan hatta Türkçe veya Rumca konuşuyor olsa dahi etnisitelere inanmayan, bunun yerine kendini coğrafi değerler üzerinden tanımlamayı tercih eden toplulukların da bu adanın geleceğinde söz söyleme haklarının olduğu gerçeğinin teslim edilmesi ile aşılmalıdır.
“Otur derseler otururum, kalk derseler kalkarım” ilişkisini eleştirerek bugünlere gelenler kalk dediklerinde kalkmamızı beklemesinler.
30 dakikalık mesafeyi aşarak Maraş’a girecek iradeye sahip olmayanların yüz binlerce TL harcayarak New York’a gitmesinden heyecanlanmamızı bekleyenler, ya Kıbrıs sorununun garantiler sorunu olduğunu unutmamızı ya da bu kadar zamandır sergileyemedikleri siyasi iradeye sahipmiş gibi yapmalarından etkilenmemizi bekliyorlar, beklemesinler.
Kıbrıs sorunu Kıbrıslıların sorunudur ve bu yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu yaklaşımdan uzak her türlü değerlendirme politikasız politika yapma alışkanlığının bir parçasıdır ve bu yaklamışı sergileyenlerin demokrasi, irade veya kendi evimizi temizlemek üzerine söylediği hiçbir şey dikkate almaya değer değildir çünkü bu yaklaşımın kendisi iradeyi yok saymaktadır.
#OneCyprusNoBullshit