Kıbrıs büyük bir düşünürü, yazarı, gazeteciyi kaybetti. Ada geneline yayılan korona Kıbrıs basın camiasının adeta bir mihenk taşı olan, kendine özgü muhalif (her şeye, kendisine bile şerh düşen) Niko Stelya korona belasına yenik düştü. Korona en nihayetinde bir medya güneşini de söndürmeyi başardı.
Gazetemizin sağlam kaynaklardan edinmiş olduğu son bilgilere göre, ünlü gazetecinin ölümü, birçok market raflarından topladığı yiyecek, içecek ve türlü gereksinimlerin buzdolabına yerleştirdiği esnada vuku buldu. Buzdolabının kapısının, adada savaş çıkmışçasına, dünyanın sonu geliyormuşçasına içerisine doldurulan gıdalar ve içecekler nedeniyle kapanmaması nedeniyle, gazeteci Stelya sırtını kapıya dayayıp tazyik uygulama yolu ile buzdolabını kapamaya çalıştı. O esnada ilkin Stelya’dan “hık, hık” gibi sesler gelmiş, sonrasında buzdolabının kapısı açılmış ve bir sürü yiyecek ve içecek talihsiz değerimizin üstüne dökülmüştür. Gazetecinin kafasında patlayan salça ve zivania şişeleri öldürücü son dokunuşları gerçekleştirmiş, en nihayetinde de 13 civarında cola kutusu talihsiz insanımızın üstüne düşmüş ve patlamıştır.
Talihsiz gazetecinin son dileği doğup büyüdüğü İstanbul Heybeliada’da gömülmek olduğu öğrenilmiştir. Bu nedenle defin işlemleri için yaslı hayat arkadaşı bir sürü devlet mekanizması ile iletişime geçmiştir. “Zombiler adayı basacakmışçasına kuzeydeki ve güneydeki tüm marketleri Tazmanya canavarı gibi gezip rafları boşalttın, sonra da buzdolabının kapısında nalları diktin, bu yetmezmiş gibi geride bir de bürokrasi derdi bıraktın bana” serzenişinde bulunan yaslı kadın ilkin Kıbrıs Cumhuriyeti makamları ile iletişime geçmiştir.
“Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor. Bu AB müktesebatına aykırı. Onun için Niko’yu istesek de gönderemeyiz Konstantinopolis’e” yanıtı sonrasında, talihsiz kadın şansını Yunanistan Büyükelçiliği’nde denemiştir. “Biz battık zaten, karıştırmayın, kargo işlemleri için elemanımız ve paramız yoktur”, yanıtı sonrasında Nikos’un hayatı arkadaşı Kıbrıs Türk makamlarına başvurmuştur. “Yaşarken de şöyle böyle bilirdik kendisini. Bir ara kapıda bırakmıştık. Çok da gülmüştük. Şu an oldukça meşgulüz bizi karıştırmayın”, cevabı sonrasında ise son durak Türkiye Cumhuriyeti makamları olmuştur. “Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde işi ne? Neden orada yaşar? Orada öldüyse Allah Rahmet eylesin, bir çaresine bakıverin” cevabı sonrasında mateme boğulan hayat arkadaşının morali daha da bozulduğu öğrenilmiştir.
Şu ana dek pek teyit edilemeyen bilgilere göre resmi makamlardan gelen olumsuz yanıtlar sonrasında Nikos’un naaşı ‘çeşitli yollar’ denenerek Yeşil Hattın bazı noktalarından kuzeye nakledilmeye çalışılmış olsa da gene müspet bir sonuç elde edilememiştir. Son yıllarda Yeşil Hatta insani nakliyat ve ulaştırma hattında faal olan ve adından söz ettiren işadamı, girişimci, iletişimci, yaşam koçu, öğretim görevlisi, milletvekili aday adayının adayı ‘Abuzer’ kod adlı eleman, kendisi ile kurulan temas sonrasında şu cevabı vermiştir: “Bize müracaatlar genellikle kuzeyden güneye geçmek isteyen insanlarca yapılmakta. Karşıya geçeceklerin canlı olması bizim için önemli. Cansız beden söz konusu oldu mu, ne bileyim hem huylanıyoruz hem de iletişim kurma konusu sıkıntı olabiliyor. Ayrıca, güneyden kuzeye kaçak olarak geçmek isteyene de hem de ölü olarak, ilk defa rastladığımızı belirtmek isterim”.
Gene pek fazla teyit edilemeyen bilgilere göre adanın güneydoğusundaki paslı çitler üzerinden, Nikos’u bir patates çuvalı kullanmak sureti ile kuzeye geçirme işlemi de bedeni taşıyan eski pikap aracın su kaynatması neticesinde akim kalmıştır.
Nikos’un Yeşil Hattaki maceraları süredursun, korona nedeniyle (pek öyle değil aslında, ama sonuçta korona şehidi o da) iki liderlikten, siyasi şahsiyetlerden ve toplumun önde gelen liderlerinden açıklamalar peşi sıra gelmektedir.
Talihsiz ölüm nedeniyle Kıbrıslı Rum lider “kendisini ne tanır ne de severdim, ama iş Kıbrıslı Türkler ve Türkiye oldu mu iyi tüyolar alırdım, her Pazar gazetesini okurdum. Bu vesile ile Kıbrıs’ta kurulacak olan ortaklığın işlevsel olması gerektiğinin altını çizmek isterim. Azınlık çoğunluğun haklarını gölgelememeli”, açıklamasında bulundu.
Kıbrıslı Türk lider ise “Rahmetli her şeye karşı çıkardı. Birçok politikamızı tasvip etmese de birleşik Kıbrıs’a inanırdı. Bu vesile ile Kıbrıs’ta bulunacak olan bir çözümün siyasi eşitlik temelinde kurulması gerektiğini vurgulamak isterim. Kararlara etkin katılım bizim için olmazsa olmazdır. Çözüm her iki toplumun güvenliğini garanti altına almalıdır”, açıklamasında bulunmuştur.
Adanın her iki yakasındaki Sol parti ve örgütler de Nikos için “bir türlü kendimizi beğendiremedik. Her şeyimize karşı çıkardı. Böyle bir illet bir daha bu adaya zor gelir”, yönünde mesajlar verdi.
Sağ tandanslı partiler ise Nikos’un ani kaybı ile ilgili olarak ada genelinde korona krizinin aşılmasından hemen sonra bol eğlenceli, çalgılı, şarkılı, dansözlü barbekü partilerinin başlayacağı bilgisini paylaşmışlardır.
*Korona moronadan nalları dikmeden evvel mutlaka ama mutlaka okunması zaruri, dünya edebiyat literatür tarihine mihenk taşı olarak geçecek olan, güçücük bir adanın ortasındaki bir köyde hapis kalmayı başaran ileri bir dehanın** yazı serisi. Arkası gelecek. Arkanız sağlam yani. İyi okumalar.
**Dehamızın herhangi bir dinle, ulus, devlet olguları ile yakından ve uzaktan alakası bulunmamaktadır. Her şeyi sorgulamaktadır. Hatta kendisini bile 24 saat sorguladığı konuşulmaktadır. Karamsarın tekidir. Düztabanlığı meşhurdur. Kimlik olarak bir tek Fenerbahçeliliği kullanır ama o da iflas ettiğinden, tam anlamıyla kimliksizdir.