O kadar karanlıktı ki, hiç bir şekilde önünü göremiyordu. Kaybolmuştu bilinmezliğin içinde. Bir sihre ihtiyacı vardı ve bu sihir onun ışığı olacaktı. Peki ama bu sihri nasıl yaratacaktı? O kadar karanlıktı ki korkudan hiç bir şey düşünemiyordu. Sadece zihninin kaosunda sıkışmanın karanlığında boğuluyordu. Ne kim olduğunu, ne de hangi yöne doğru adım atması gerektiğini biliyordu.
Sonra aniden uzaklardan bir ses ona ‘hey sen, ne yapıyorsun karanlığın içinde’ diye seslendi ve O, daha da ürkmüş bir şekilde ‘yolumu kaybettim karanlıktan çıkamıyorum. Işığı ne tarafta bulabilirim, her hangi bir fikrin var mı, ve sen de kimsin? Yolunu kaybedenlere yollarını bulmaları için yardım edenim. Yani sen bana ışığı nerede bulabileceğimi söyleyebilir misin? Hayır onu ancak sen kendine söyleyebilirsin’ diye cevap verdi.
Bir ‘Neden karanlıkta kaybolduğuna dair bir fikrin var mı? Bilmiyorum, sanırım yolumu kaybettim ve kendimi burada, bu karanlık alemde buldum. Yanlış bir yola sapmış gibi hissediyorum. Burada tanıdık hiç bir şey yok. Kendimi adeta suyun altında çok uzun süre nefessiz kalmış gibi hissediyorum. Peki sence ne oldu da yolunu kaybettin? Zihnim beni sürekli olarak ‘emin misin bu doğru yol mu?’ gibi sorularla kendimden şüphe etmeme sebep oldu. Evet bu doğru yol dediğim an ise yine peki ya değilse, peki ya bir sonraki doğru yol ise diyerek sürekli olarak aklımın daha da karmaşık bir hale gelmesine sebep oldu ve sanırım ben de sürekli yanlış yollara sapmaya devam ettim. En sonunda artık hiç bir seçtiğim yola güvenmemeye başladım. İç sesimi takip edemeyecek kadar zihnimin sesi güçlendi ve kendimi burada buldum. Peki iç sesin ne diyor onu hiç mi duyamıyorsun? Sana doğru yol ile ilgili hiçbir şey söylemiyor mu? Sanırım söylüyor ama onu zihnimin gürültüsünden duyamıyorum. Her hangi bir noktada yıkıcı, aklını karıştırıcı, seni alçaltıcı, kendinden şüpheye düşürücü veya tam tersine seni yükselten, diğerlerini alçaltan, bir ses tonu duyarsan bu senin iç sesin değil senin karmaşıklaşmış ve dengesizleşmiş zihninden gelen sestir. Bu hususta şimdi tekrardan zihnini ayırt etmeyi ve iç sesini duyabilmeyi dene. Sana iç sesin ne diyor? Kısa bir sessizlikten sonra içinde tiz ama güvenli bir ses ‘Merak etme herşey yolunda, yolunda değilmiş gibi görünse bile ve tamamen karanlıkta yolunu kaybetmiş bile olsan, yine de her şey yolunda. Korkuyu hisset ama korkuna yenik düşme. Sen elbet yolunu bulacaksın. Çünkü yolunu bulmayı seçiyorsun ve daha farklı bir durum söz konusu değil. Panik ile yolunu bulamazsın. Karanlığın içerisinde bile güvenmeyi ve teslim olmayı hatırlarsan, ışığı farkedecek ve oraya doğru yürüyebileceksin. Karanlık sadece seni sana verebilecek bir hediyedir. Eğer bunu hatırlarsan ve karanlıktan kaçmayı bırakıp karanlığın esas görevini yerine getirmesine izin verirsen, karanlığın içinde bile her daim ışığı bulabileceksin.