Dün 4 Ekim, Hayvanları Koruma günü idi. Sosyal medya sağ olsun kimin ne evcil hayvanı varsa görmüş olduk. Kimisi sahibinin kucağında, kimisi sırtında, kimisi karada, kimisi denizde…
İnsanların çeşitli platformlarda şifre oluştururken evcil hayvanlarından yararlandıkları olur; şifre olarak kedisinin adını veya köpeğinin doğumgününü kullanır örneğin. O yüzden aslında bir bakıma bugün hackercilerlerin günü.
Böyle daha genel ve ilgi çekebileceğini umduğum bir girizgah yapmak istedim. Ama esas meselem biraz daha farklı.
4 Ekim ‘Hayvanları Koruma Günü’ aslında İngilizce’de World Animal Day (Dünya Hayvan[lar] Günü) olarak ele alınır ve aslında bu bir sosyal harekettir; hayvan hakları da bu hareketin önemli bir parçasını oluşturur.
Dolayısıyla Türkçe’ye ‘koruma’ olarak çevrilmiş olması bu hareketi bayağı bir sınırlandırır. İş böyle olunca da ‘köpeğimi barınaktan sahiplenerek onu korudum’ odaklı paylaşımlar kaçınılmaz olur.
Worldanimalday.org.uk isimli sitenin kişilerden farkındalık yaratmak amaçlı selfie çekmelerini istediğini görünce bir an şok oldum. Neden meseleyi hayvan hakları bazlı ele almıyoruz ki? Şu anda milyonlarca hayvan hapsedilmiş durumdadır. Doğal ortamlarından tamamen uzaklaştırılmış şekilde korkuç testlere maruz kalmak zorunda bırakılırlar. Bazıları, yaşadıkları stresten kendi kendilerinin kürünü çekme, saatlerce etrafında dönme ve kendi kendini ısırma gibi nevrotik davranışlar geliştirirler. Yapayalnız, doğal yaşam alanlarından uzaklaştırılmış bu hayvanların çoğu en sonunda öldürülür.
Hayvan hakları hareketinin bir ürünü olarak Cruelty-free (Zulümsüz) isimli bir etiketle hayvanların deney olarak kullanılmadığı ve hayvanlara herhangi bir şekilde zarar vermeden üretim gerçekleştiren markalara verilmektedir. Kıbrıs’ta cruelty-free etiketine sahip 12 tane marka var; Türkiye’de 27, Almanya’da 319, İngiltere’de 466.
Buna karşın, bu etikete sahip olmayan yani hayvanlara o ya da bu biçimde zulüm eden marka sayısı 300 olarak sıralanmaktadır. Bunların her biri günde tek bir hayvanı denek olarak kullansa, yılda 100,000den fazla hayvanın işkence gördüğü anlamına gelirdi bu. Hayvan etiği ve nöroloji uzmanı Aysha Akhtar’a göre bio-medikal sektör, labaratuvarlar gibi yerler de ilave edildiğinde ise bu sayı 115,000,000 (115 milyon) olmaktadır. Yani her yıl 115 milyon hayvan insanlığın çeşitli testlerine maruz bırakılmakta.
Kaçımız bugün evcil hayvanıyla selfie çekti defalarca? Çünkü beğenmemişti nasıl çıktığını fotoğrafta?