İzlediğimiz yeni parodi UBP-HP sorunu değil, kktc sorunudur.
Bir parti meselesi değil, her parti meselesidir.
Temelde, hukuk bilmezlik, hukuk tanımazlık meselesidir.
Geçmişten geleceğe bir bakın, göreceksiniz ki “hukuk bilmezlik”, kktc’nin kurucu ideolojisidir. Hukukçu Rauf Bey’in hukuksuz çözümüdür.
58’de ayrı belediye talep edip, bandabuliyayı işgal etmek hukuk bilmezliktir. Sonucunda Lefkoşa Türk Belediye pazarını yaratmıştır. Kimse, bu oldu bitti ile yüzleşmemiştir.
74’te çekilen hat, hattın kuzeyinde kalan yağmalanan mallar, ganimet hıncı, “tutulmuştur” yazısı hukuk bilmezliktir. Şimdi 30 katlı binalar yükseliyor, bir zamanlar “tutulmuştur” diyerek kapatılan mekanlarda. Zaruri ihtiyaç demişlerdi, şimdi on yüz bin ingiliz poundu deniyor.
Salonlarda “ilelebet yaşayacaktır” deniliyor, hukuk bilmez – hukuk tanımaz idaremiz. 1983 yılında, kuruluşunun hemen ardından, BM Güvenlik Konseyi 541 numaralı kararı yayınlar. Karar “kktcnin yaratılması hükümsüzdür” der; ancak biz inat ederiz. Hukuk nedir bilmeyiz. Hukuk tanımayız.
Çok öfkelenirsek “Maraş’ı açarız” deriz mesela; pasta börekli toplantı da düzenlenir gerekirse. Ancak, BM Güvenlik Konseyi 550 numaralı kararında Maraş konusunda ne dediğini görmeyiz, bilmeyiz. Hukuk nedir bilmeyiz, hukuk nedir tanımayız.
Biz gelirsek daha iyi yönetiriz diyor başka renkli bir parti. Sonra Başkanlık Sistemi diyor üst aklın fedaileri. Çünkü, sorun olan kktc değilmiş gibi yapmak makuldur bu dönemlerde. Bayrak ve flama takımı öyle ister heralde.
Hukuk bilmezliğin, hukuk tanımazlığın zemininin kktc olduğunu unutarak kurduğumuz parodi dükkanında, ne de olsa çözümsüzlük, “çözüm”; sistemsizlik, “sistemdir.”
Temel bir istişare değil, bol slogan vaktidir. Hade açın bayrakları, tutun çemberlerdeki en stratejik noktaları. Düdük çalalım heyecanla.
Her şeyi söyeyin ama sakın kktc sorunundan bahsetmeyin. Ve asla, birleşik bir adada uluslararası hukukun parçası olma talebinden bahsetmeyin….