İsveç’in Lefkoşa Büyükelçisi Anders Hagelberg, COVID-19 salgınıyla ilgili mücadelede sürdürülebilir bir yaklaşım gerektiğine, farklı toplum ve aile yapılarından dolayı her ülkenin aldığı tedbirlerin karşılaştırılamayacağına dikkat çekti.
Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) açıklamalarda bulunan Büyükelçi Hagelberg’den, diğer Avrupa ülkelerinin aksine İsveç’in tedbir uygulamak yerine vatandaşlarına tavsiyede bulunmasını yorumlaması istendi.
Anders Hagelberg bu durumu şöyle açıkladı:
“Ülkeleri karşılaştırmak gerçekten çok zor. Çünkü bizim hem toplum ve aile yapısı bakımından hem de normal sosyal mesafe anlamında farklı yapılarımız vardır.”
“Ama aynı zamanda yetkililere güven anlamında da farklılıklarımız vardır.”
“Dolayısıyla, sanıyorum İsveç’e baktığınızda yetkililere güvenin çok yüksek olduğunu da eklemeniz gerekir.”
“Bazı sınırlamalar olsaydı, diyebilirim ki birçok kişi, diyebilirim ki büyük çoğunluk yetkililerin tavsiyelerine güvenlerinden dolayı davranışlarını çok kısıtlayacaklardı.”
70 yaşın üstündeki büyük çoğunluğun kendilerini karantinaya almasını örnek gösteren Büyükelçi, insanların birbirleriyle bazı sosyal mesafeyi korumaları için birbirlerine çok yakın olmaktan kaçınmaya çalıştıklarını, dolayısıyla istediklerini yapmalarına izin verilse de büyük çoğunluğun çok dikkatli olduğunu belirtti`.
Anders Hagelberg, İsveçlilerin bireysel sorumlulukları olan kişiler olduklarını, bunun sadece düzen anlamında değil tavsiyeler ve insanların kendi sorumlulukları anlamında böyle olduğunu ifade etti.
Büyükelçi Hagelberg, “Dolayısıyla tabii ki sanıyorum farklılıklar vardır. İsveçlilere baktığınızda, belki en sonunda, insanlar arasındaki nihai davranışın, sınırlamaların düzeyi bakımından pek farklılık göstereceği söylenemez” şeklinde konuştu.
Paskalya Yortusuna denk gelen hafta sonunda vatandaşlardan ısrarla kırsal bölgelere gitmemelerinin istendiğini örnek gösteren İsveç Büyükelçisi, mobil şebeke verilerine göre, Paskalya tatili sırasında Stockholm’den daha popüler tatil yerlerine gitme oranının %90 – %95 oranında düştüğünü söyledi.
Uygulamada olan diğer tedbirlerden söz eden Büyükelçi Hagelberg, restoranların açık olduğunu ancak müşteri sayısının sınırlı tutulduğunu anlattı.
Paskalya tatilinden önce denetlemeler yapıldığını, 90 restoranın kontrol edildiğini, bazılarının eleştiri aldığını, Paskalya tatilinde de denetlemeler yapıldığını ve sonuçların ‘çok daha iyi’ olduğunu ifade eden İsveç Büyükelçisi, ülkede okulların açık olmasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken şöyle dedi:
“Bu da toplumun yapısıyla ilgili bir durumdur. Çünkü kadın ve erkek istihdam oranımız çok yüksektir. İlkokulları ve kreşleri kapatırsanız ebeveynler evde oturmak zorunda kalacaklardır ve bu sağlık sektörünü de etkileyecektir. Çünkü sağlık sektöründe daha az kişi çalışacaktır. Dolayısıyla okulları açık bırakmanın bir sebebi vardır” dedi.
İki haftalık çok sınırlayıcı tedbirden sonra bazı ülkelerin bu tedbirleri azaltmaya çalıştığına, çünkü sürdürülebilir bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Anders Hagelberg, İsveç’te teyit edilmiş COVID-19 vaka ve ölüm sayısının ne olduğu sorusuna yanıtında ise, teyit edilmiş vaka sayısıyla ölüm sayısını karşılaştırmanın her zaman zor olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Tabii bilmemiz gereken toplam vaka sayısıdır ki bunu dünyanın hiçbir yerinde kimse bilemez. Ama örneğin nüfusun büyüklüğüyle karşılaştırırsanız 919 sayısı Kıbrıs’ın toplamından çok daha büyüktür. Ama ayrıca İtalya’daki sayının üçte biridir, gördüğümüz birçok Avrupa ülkesinden daha düşüktür.”
“Çözüm sürdürülebilir bir yaklaşım çabası olmasıdır. Ülkeyi tamamen kapatmak kısa vadede olabilir ancak uzun vadede tüm ülkelerin bir sürdürülebilir yaklaşım bulması gerekmektedir.”
“Bu, sürdürülebilir yaklaşım ölüm sayısını olabildiğince sınırlandırabilmede gerçekten bir rehber ilke olabilir. Ancak aynı zamanda sağlık sektörü kaynaklarının sınırları içerisinde de çalışması gerekir. Ve tabii ki bunu her hafta, her hafta, her hafta yapmalıdır.”
“İsveç’teki sorunlardan biri yaşlılar için bakımevlerinin durumudur. Bu da yapısal bir durumdur, toplumunuzun yapısını nasıl oluşturduğunuzla, nasıl yaşlılar için bakımevleriniz olduğuyla, büyüklükleriyle ve ayrıca yaşlılar bakımevlerinin nasıl yönetildikleriyle ilgilidir”
“Yaşlılar bakımevlerinde birçok ölümler oldu. Stockholm bölgesinde, sanıyorum 70 yaşın üzerindeki yaşlılara baktığınızda, sanıyorum %50 kadar yaşlı bakımevlerinde ölümler oldu. Belki de bu İsveç gibi bir toplumdaki birçok sıkıntıdan biridir.”
İsveç’te yapılan hata bulma testleriyle ilgili bir başka soruyu yanıtlayan Büyükelçi, tüm ülkelerde tabii ki sınırlı kaynaklar olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
“Bizim sağlık sektörümüzde karışık ve gelişi güzel testler yapma durumu oldu. Belki de Kıbrıs’tan daha az test yapıldı. Kıbrıs test sayısıyla en yüksek ülkelerden biridir ve İsveç o kadar test yapmadı.”
Kıbrıs’ta mahsur kalan İsveç vatandaşlarıyla ilgili soruya Büyükelçi “’Burada olan kısa bir tatil için gelmişlerdi ve döndüler” şeklinde konuştu.
İsveç Büyükelçiliği, Kıbrıs’taki İsveç vatandaşlarına ulaşabilmek için sosyal medya dâhil çeşitli kaynakları kullandı ve kendilerine ülkeye dönme hizmeti sundu.