İnsanın istemeden de olsa kendinden kaçmak istediği anlar vardır. Bu kendinden kaçış anları anın içerisinde çok tatlı olmakla birlikte, uzun vadedeki zararlı etkileri o an yarattığı hazdan çok daha fazladır. Mesela çok fazla insanın kendinden kaçmak için gerçekleştirdiği sigara içme eylemi, bu kaçışlardan en yaygın olanıdır. Sağlıkla olan kısmına girmiyorum. Bu zaten sigara üreten şirketler de dahil olmak üzere her birimizin çok iyi bildiği bir durum. Ben daha ziyade, kişinin sigarayı nasıl da bir kaçış olarak kullandığını ve nasıl da kişinin hayatını ciddi anlamda olumsuz etkilediği noktasıyla ilgili yazmak istiyorum. Yaklaşık olarak 6 sene boyunca, sigaraya bağımlı yaşamış biri olarak ve son 5 senedir de sigaranın tutsaklığından özgürleşmiş biri olarak bu yazıyı yazıyorum. Sigara içmenin, fiziksel bağımlılığın dışında, kişinin kendinden kaçma arzusunu besleyen en etkili eylemlerden biri olduğunu düşünüyorum. Zihinde yarattığı illüzyonik kaçış, anın içerisinde kişiyi rahatlatıyor hissi yaratsa da bu aksiyonu devamlı olarak gerçekleştirmenin kişi de yarattığı psikolojik etkilerinin kayda değer derecede yüksek olduğunu düşünüyorum.
En önemlilerinden bir tanesi, kişi farkında olsun ya da olmasın, bireyin özgüveninden çalması ve bir şeye bağımlı olup ondan kopamamanın getirdiği çoğunlukla bastırılmış içsel sıkıntının altında kaybedilen özgüven. Her içilen sigara aslında kişinin özgüveninden çalınan bir andır. Başka bir maddenin hükmünde ve kontrolünde olmak, kişiyi zayıflatan bir unsurdur. Bazı kişiler ‘ben sigara içmeyi seviyorum’ diyebilir, bu da durumun daha da dramatik bir boyutudur. Çünkü bağımlılık seviyesi o kadar ciddi bir boyuttadır ki, sigara içmek gibi insanı her an kalitesiz bir yaşama, acı dolu bir ölüme götürebilen bir eylemi gerçekleştirmeyi sevdiğini söyleyecek kadar kendinden kaçma eğilimine düşmüş olur insan. Şu an bu yazıyı okurken sigara bağımlılığı olan bir okuyucu isen, bu yazıya karşı zihnin defans mekanizmalarını devreye sokmak isteyebilir, ya da sigara bağımlılığından kurtulmaya çalışan bir bireysen, bu yazı ümit ederim sana ihtiyacın olan katkıyı sağlar.
Sigara o kadar tehlikeli bir kaçıştır ki, kişiyi kendi potansiyelinden her gün adım adım uzaklaştırır. Siz hiç sagara içen ve hayatında her alanda muhteşemlikler yaratmış birine tanıklık ettiniz mi? Şahsen ben etmedim. Buna tanıklık etmiş birinin de olduğunu düşünmekte zorlanıyorum. Eğer sen kendi yolunu yaratmak ve kendi potansiyelini keşfetmek isteyen biriysen öncelikle hayatında kontrol edebileceğin ve etmeyi başardığın takdirde anında olumlu sonuç alabileceğin şeylerle başla ve kendin için muhteşem bir karar al, sigarayı bırak! Aklına koy ve ne olursa olsun bu kararından dönmeme sözü ver kendine. Çünkü sen kendi potansiyelini sigara içerek deneyimleyemezsin. Her gün biraz daha iyi hissetmeye başladıkça ve her gün biraz daha bunu yapabilmenin sen de yaratacağı özgüveni deneyimledikçe, kendin için yapabileceğin en önemli şeylerden birini yapmış olacaksın. Bununla birlikte yaşam enerjin yükselecek ve yaşam enerjinin yükselmesiyle birlikte hayatın için adımlar atma konusunda daha da istekli, daha da heyecanlı olmaya başlayacaksın. Hem fizyolojik hem psikolojik değişimin sen de yarattığı etkiyi gördükçe, hayatında aldığın en iyi kararlardan birini almış olduğunu fark edeceksin. Özgüveninin artmasıyla birlikte hayatında sana hizmet etmeyen, ertelediğin ve hayatından çoktan çıkıp gitmiş olması gereken şeyleri kolaylıkla hayatından çıkardığını deneyimlemeye başlayacaksın. Yavaş yavaş hayatında sana zarar veren davranışlarının yerini daha olumlu davranış kalıplarının aldığını deneyimleyeceksin. Sigaranın hayatında aslında ne kadar da sembolik bir yeri olduğunu fark edip, özünde davranış kalıplarının değişmeye başladığını deneyimleyebileceksin.